Narenciye bahçeleri tehdit altında - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Mayıs 8, 2024
KıbrısManşet

Narenciye bahçeleri tehdit altında

narenciye

Peş peşe yaşanan kuraklık ve yer altı sularının tuzlanması, narenciye bahçelerini tehdit ediyor. Türkiye’den gelen suya ümit bağlayan narenciyeci sürecin uzaması halinde 35 bin dönüm narenciyenin yok olacağı uyarısında bulundu

 

SU SORUNU: Narenciye üreticileri, yaklaşık 5 milyon TL olan Tür Değişikliği Desteği ile Doğrudan Gelir Desteği ödemelerini henüz alamadı. Ancak sektördeki esas sıkıntı desteklerin geç ödenmesi değil. Susuzluk, narenciye bahçelerini tehdit ediyor. Üreticiler, Geçitköy Barajı’ndaki suyun bir an önce bahçelere verilmesini istiyor


 

MALİYETLER EZİYOR: Ciddi su sıkıntısı yaşayan narenciye üreticileri, maliyetler altında da eziliyor. Yeterli su temini için üretici elektrik enerjisine fazla yüklenmek zorunda kalıyor. Narenciye üretiminde kullanılan kimyevi gübrelerin satışı döviz üzerinden yapılıyor. Elektrik zammı, dövizdeki dalgalanma derken narenciye üreticisi maliyetlerin altında eziliyor

 

REKOLTE STANDARDIN ALTINDA: AB ülkelerine göre KKTC’de, rekolte standardın altında. Tarım alanında gelişmiş ülkelerde dönüm başına rekolte 8-12 ton arasında değişiyor. Ülkemizde ise bu yıl dönüm başına rekolte 2 ton 700 kilogram. KKTC’de toplam 35 bin dönüm narenciye bahçesi var. Rekolte bu yıl 95 bin ton

 

 

Duygu ALAN

Narenciye bahçeleri birer ikişer kuruyor, rekolte yıldan yıla düşüş gösteriyor.

KKTC’de 2016 yılı narenciye rekoltesi 110 bin ton civarında beklenirken 95 bin ton olarak gerçekleşti.

1974 yılı sonrasında 74 bin dönüm olan narenciye bahçesi ile üretim yapılırken şu anda 35 bin dönüm bahçe ile üretime devam ediliyor.

Verimli ve kaliteli bir üretim için narenciye bahçelerinin 365 gün sulanması gerekiyor. Ancak kuraklık nedeni ile yer altı kaynaklarının azalması ve mevcut suyun tuzlanması gerekli su ihtiyacının temin edilmesini zora sokuyor.

Narenciye üretiminde maliyetin büyük kısmını su kullanımından doğan gider oluşturuyor.

 

Maliyetler üreticiyi zorluyor

Zaten ciddi su sıkıntısı yaşayan narenciye üreticisi, üretim maliyetleri altında da eziliyor.

İhtiyaç olan suyun temini için üretici elektrik enerjisine fazla yükleniyor bu da maliyetlere yansıyor. Elektrik zammı, döviz kurlarındaki dalgalanma derken narenciye üretici, maliyetleri karşılamakta zorlanıyor.

 

Üretici su sorununa çözüm bekliyor

“KKTC Su Temin Projesi” kapsamında Türkiye’den KKTC’ye denizaltından döşenen borularla gelen su, Geçitköy Barajı’nda birikiyor, barajdan ana depolara bağlantı hatları ile dağıtılan su, şu anda ülke geneline tüm evlerde kullanılıyor.

Geçitköy Barajı’ndaki suyun tarım alanında da kullanılması için planlanan proje ise halen hayat bulmadı, ciddi kuraklık sorunu olan KKTC’de üreticiler, su sorunu yaşıyor.

Üretimi bol su kullanımına bağlı olan narenciye üreticileri, proje hayat bulana kadar bu suyun tarım alanında da kullanımını sağlayacak geçici bir formül bulunarak hayata geçirilmesini istiyor.

 

Alioğlu: Su geçici bir formülle de olsa bahçelere ulaşmalı

Kıbrıs Türk Narenciye Üreticileri Birliği Başkanı Ali Alioğlu, sektördeki sıkıntıları anlattı. Alioğlu, üretimin önündeki esas engelin susuzluk olduğunu kaydetti.

Narenciye üreticilerinin yaklaşık 5 milyon TL olan Tür Değişikliği Desteği ile Doğrudan Gelir Desteği ödemelerini de henüz alamadığını söyleyen Alioğlu, “Ancak bu destekler bugün değilse üç gün sonra, bir şekilde ödeniyor. Dolayısıyla üreticinin esas sorunu bu desteklerin ödenmemesi değil, susuzluk sorununun çözümlenmemesidir” dedi.

Ali Alioğlu, ülke genelinde 35 bin dönüm narenciye bahçesi bulunduğunu bu bahçelerin dönüm başına yıllık su ihtiyacının ise 900-1000 arasında olduğunu belirtti.

“Bu da yılda ortalama 35 milyon metreküp suya ihtiyaç olduğunu gösterir” diyen Alioğlu, narenciye üretiminde en büyük maliyetin su olduğunu ifade etti.

Ali Alioğlu, kuraklık nedeni ile yer altı kaynaklarının azalması ve mevcut suyun tuzlanmasına bağlı olarak narenciye bahçelerinin kuruma tehdidi ile karşı karşıya olduğunu belirtti ve “Az su daha fazla elektrik enerjisi demektir. Hem yeterli suyun temin edilememesi hem de su temini için ekstra kullanılan elektrik enerjisi üretimde ciddi maliyettir” dedi.

Üretimde kullanılan kimyevi gübrelerin satışının ise döviz üzerinden olduğunu dile getiren Alioğlu, “Elektrik zammı, dövizdeki dalgalanma derken üreticinin maliyetleri ciddi boyuta ulaşıyor” dedi.

Ali Alioğlu, Türkiye’den gelen suyun tarım alanında kullanılmasını sağlayan projenin 2 yıldan önce hayat bulmayacağını belirterek, susuzluk sorununa bir çözüm bulunmazsa bu 2 yıl içerisinde birçok bahçenin kuruyarak üretimden kopacağını kaydetti.

Alioğlu, proje hayat bulana kadar Geçitköy Barajı’ndaki suyun narenciye bahçelerine ulaştırılması yönünde geçici ve acil bir çözüm üretilmesini istedi.

 

“Rekolte rantabl değil”

Tarım alanında gelişmiş ülkelerde dönüm başına narenciye rekoltesinin 8-12 ton arasında olduğunu belirten Ali Alioğlu, KKTC’de toplam 35 bin dönüm narenciye bahçesi bulunduğunu, 2016 yılı narenciye rekoltesinin ise tüm çeşitlerle birlikte 95 bin ton olduğunu söyledi.

Alioğlu, 2016 yılı rekoltesine göre dönüm başına rekoltenin 2 ton 700 kilo olduğunu belirterek bu rakamın rantabl olmadığını söyledi.

 

“Sarı altın dalında kalmadı ama…”

Ali Alioğlu, ürünün satış konusunda ise bu yıl üreticinin yüzünün güldüğünü ifade etti.

Alioğlu, “Ürün satış noktasında sıkıntı yaşanmıyor. Sarı altın bu sezon dalında kalmadı. Ancak şu anda ürünün iyi bir fiyata satıldığını gözlemlesek de maliyetlere vurunca aslında üreticinin çok da kar etmediği gözüküyor” dedi.

Susuzluğun ciddi sorun olduğunun altını bir kez daha çizen Alioğlu, sulu tarımın da Kuraklık Tazminatı kapsamına dahil edilmesi gerektiğini belirtti.

 

“Değerini bilmek gerek”

Ali Alioğlu, narenciye ihracatında KKTC’nin dünya sıralamasında 2’nci sırada olduğunu belirtti.

Rekoltenin yüzde 10’unun iç piyasada tüketildiğini kaydeden Alioğlu, yüzde 90’ının ihraç edildiğini dile getirdi.

Ali Alioğlu, kalitesi, aroması, asit oranı ve dayanıklılığı ile Kıbrıs’ta üretilen narenciyenin “sarı altın” adı ile ifade edildiğini belirtti ve bu özelliklerin dünyada aranan tercihler olduğunu ifade etti.

“Bu değeri bilmek lazımdır” diyen Alioğlu, üretimin devamlılığı için gerekli politikaların üretilip hayata geçirilmesi gerekliliğinin yanı sıra devletin de ürünün fiyatı konusunda dengeleyici unsur olması gerektiğini kaydetti.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar