Türkiye ile bağlantı şart - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mayıs 9, 2024
KıbrısManşet

Türkiye ile bağlantı şart

elektrik

 Elektrik Mühendisleri Odası, Türkiye ile ön anlaşması bugün yapılacak olan enterkonnekte sistemiyle ilgili detaylı bir rapor yayınladı. Raporda, KKTC elektrik şebekesinin Türkiye ile enterkonnekte olmasının yararlarına dikkat çekildi

ELEKTRİK UCUZLAYACAK:  Elektrik Mühendisleri Odası (EMO)’nun raporuna göre TC-KKTC arası elektrik şebekelerinin enterkonnekte olması arz güvenliğini sağlayacak, Fuel oil bağımlılığını ortadan kaldıracak ve üretim maliyetini düşürecek. Raporda TC ile denizaltından kablo ile enterkonnekte olmanın, stratejik ve ekonomik gereklilik olduğu vurgulandı


GÜNEY KIBRIS’TAN UCUZ: Raporda Güney ile Kuzey Kıbrıs ile sisteminin enterkonnekte olma olasılığı da masaya yatırıldı. Rapora göre Güney Kıbrıs ile enterkonnekte olmanın faydalı olabileceği ancak kilowatt birim fiyatı yüksek olduğundan mecburi alımlar dışında ekonomik olmayacağı belirtildi

KARŞILAŞTIRMALI FİZİBİLİTE DE VAR: EMO’nun “Enerjide Enterkonnekte Sistem” konulu raporunda  Kıb-Tek ve TEİAŞ’ın karşılaştırmalı fizibilite çalışmasına da yer verildi. Buna göre KKTC-Türkiye elektrik şebekelerinin denizaltı bağlantısının avantaj ve dezavantajları da incelendi. Raporda her halükarda avantajların fazla olduğu kaydedildi
KABLO MALİYETİ 170 MİLYON DOLAR: EMO, döşenecek kablo seçenekleri arasında en ekonomik olanının 200 MW kapasiteli 154 Kv HVAC 3X1000 mm2 kablo olduğunu ifade ederek bu kablonun maliyetinin yardımcı aksamları ile 170 milyon Amerikan Doları civarında olacağının tahmin edildiğini açıkladı

Bertuğ TOPAL

Elektrik Mühendisleri Odası TC-KKTC arası kablo ile enterkonnekte sistemin kurulmasının üretimde arz güvenliğini sağlayacağını ve santrallerin arızalarda devre dışı kalması durumunda bile şebekeyi etkilemeyeceğini ifade etti.

Elektrik Mühendisleri Odası, “Enerjide Enterkonnekte” konusunda çalışma yaparak kapsamlı bir rapor hazırladı.

Rapora göre bu sistemin Fuel oil bağımlılığını ortadan kaldıracağı, ve TC’deki değişik yakıt çeşitliliğinden dolayı tek üründe meydana gelecek krizlerden etkilenmeyi önleyeceğini açıklayan oda, düşük fiyatlı elektrik alabilme imkanının bu şekilde ortaya çıkabileceğini kaydetti.

Elektrik Mühendisleri Odası tarafından hazırlanan raporda enterkonnekte sistemin maliyetleri de düşürebileceği kaydedilirken ülkede fosil yakıta bağlı üretim azalacağından çevre kirliliğinin de önlenebileceğini belirtti.

Sistemin yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitesinin artırılmasına ve satışına olanak sağlayacağının da belirtildiği raporda ana fikir olarak TC ile enerjide denizaltından kablo vasıtası ile enterkonnekte olmanın, gerek stratejik gerekse ekonomik açıdan gerekli olduğu görüşünü ifade edildi.

 

Güney Kıbrıs fazla maliyetli

Raporda ayrıca Güney Kıbrıs ile enterkonnekte sistemin durumu da masaya yatırıldı. Rapora göre küçük yüklerin devre dışı olmalarında frekans ve gerilim kalitesini koruması açısından Güney Kırıs ile enterkonnekte sistemin faydalı olabileceği ancak kWh birim fiyatı yüksek olduğundan mecburi alımlar dışında ekonomik olmayacağı kaydedildi.

 

Enerjide dünyaya bağlanma irdelendi

Elektrik Mühendisleri Odası’nın hazırladığı raporun giriş bölümünde dünya ülkelerinin, enerji yönetimi konusunda stratejik kararlar almakta olduğu ifade edilirken enerjiyi en ucuza ve arz güvenliği en yüksek şekilde elde edebilmenin temel hedef haline geldiği belirtildi.

Raporun giriş bölümünde Elektrik Mühendileri Odası Başkanı Mert Girgen imzalı açıklamada şöyle denildi: Elektrik Mühendisleri Odası olarak, bu raporda ülkemizin enerjide, dünyaya bağlanabilmesinin yollarını inceledik. Ülkemizin, ilerleyen günlerde enerji sorunu ile karşılaşmaması için acil önlemler alınması gerekmektedir. Enerji konusunda durumumuz ve ilerisi için alınabilecek önlemler konusunda yapılan çalışmalar, raporda yer almaktadır. Raporda ayrıca, KIBTEK – TEİAŞ Denizaltı Kablo Projesi ve Fizibilite Çalışmalarının Karşılaştırılması da yer almaktadır.”

 

Stratejik değerlendirme

Elektrik Mühendisleri Odası bünyesinde oluşturulan Enerjide Enterkonnekte Komitesi tarafından yapılan çalışmalarda KKTC üretim santrallerinin durumu, kapasiteleri, emre amadelikleri, çalışma ve bakım süreleri incelendi.

Ülkede bulunan santral sayısı ve durumlarının da incelendiği raporda ülkenin elektrik ihtiyacının Kıb-Tek’e ait Teknecik elektrik santralında ve Kalecik’te özel bir şirkete ait üretim santralında bulunan fuel oil ile çalışan dizel jeneratörler ve termik (buhar) santrallerden karşılanmakta olduğu belirtildi.

 

Tam güçte çalıştırılamıyor

Teknecik’te Kıb-Tek’e ait 8 adet 17,5 MW gücünde dizel jeneratör ve 2 adet 60 MW gücünde termik (buhar) santrali bulunmakta olduğu kaydedilen raporda jeneratörlerin frekansa katkı ve reaktif güçlerden dolayı tam güçte çalıştırılamadığı söyleniyor. Dizel santrallerin 15 MW seviyelerinde, termik santraller ise 55 MW seviyelerinde çalıştırıldığı belirtiliyor.

KKTC’de üretilen elektriğin toplam kapasite olarak 230 MW seviyesinde olduğunu ifade edilen rapordabu çalışma sistemi ve toleransların herhangi bir santralın devre dışı kalması durumunda, devre dışı olan yükü kısmen karşılayabilmesi için de zorunlu olduğu belirtildi.

 

Maksimumda 356 megawatt elektrik üretilebiliryor

Rapora göre bazı zamanlarda, kesintiler de yaşanılabildiği ve Kalecik elektrik santralında 8 adet 17,5 MW gücünde ve tüm makinelerin devrede olduğu zamanlarda makinelerin ısısından yararlanılarak üretilen 8 MW gücünde buhar santralı bulunduğu kaydedildi.

AKSA’nın ise yıllık alım garantisinin 700 milyon kWh olduğuve tüm makinelerin çalışır durumda olması halinde toplamda, yukarıdaki çalışma prensipleri doğrultusunda 126 MW güç üretilebildiği kaydedildi.

Raporda şu ifadeler yer aldı: KKTC genelinde tüm makineler, bakım dönemleri hariç, 356 MW üretim yapabilecek kapasiteye sahiptirler. 2016 yılı Ağustos ayı itibarı ile en yüksek (puant saatteki) tüketim saatindeki yük 317 MW gücüne ulaşmış olup riskli bir üretim kapasitesinde olunduğu görülmektedir. N-1 kriteri olarak kabul gören işletme modelinde, en büyük makine kadar sıcak yedek bulunması gerekmektedir. Bu yıl itibarı ile 25 MW sıcak, 30 MW soğuk yedek eksi bir kapasitede mevcuttur. Puant dönemlerinde herhangi bir bakım yapılamadığı gibi puant saatlerde arıza durumunda kesintiler yaşanmaktadır. Teknecik elektrik santralında, şu anda mevcut santrallara ek yaparak büyütme olasılığı orta gerilim barasındaki kısa devre akımlarının 40 kA’e yanaşmasından dolayı mümkün görünmemektedir.”

 

“Yeni santral 3-4 yıla bitmez”

Üretim kapasitesini artırmak için Teknecik’te veya başka bir yerde yeni müstakil santral yapılmasına ihtiyaç olduğu açıklanan raporda 2017 yılında buna karar verilmesi halinde, ihale ve yapım süresi göz önüne alındığında yaklaşık 3-4 yıldan önce bitirilmesinin mümkün görünmediği de raporda yer aldı.

 

“Yenilenebilir enerjide yol kat edemedik”

Yenilenebilir enerji kaynaklarından “Güneş Enerjisi” kullanılarak elektrik üretilmesine 2013 yılında çıkan yasa ile başlanmasına rağmen konutlar dışında mahsuplaşma olmaması, yatırımın istenilen seviyelere ulaşmadığını gösteriyor. Rapora göre ilgili bakanlık tarafından 35 MW kapasite izni yayınlanmasına rağmen, henüz 6 MW’ının devreye girdiği belirtiliyor.

Raporda bu sistemin kısa sürede ve hızlı bir şekilde, büyümesininbeklendiği kaydediliyor.

 

Fuel Oil istenilmeyen bir yakıt türü

Ülkedeki santrallerde kullanılan yakıt türü olan Fuel Oil’in dünya tarafından istenilmeyen yakıt türü olarak ifade edildiği ve gerek bacalardan çıkan dumanın yarattığı çevre kirliliği gerekse geçmişte yaşanan denize yakıt kaçması ile yaşanan deniz kirliliği felaketi olayları bunun göstegesi olarak görülüyor.

Raporda alternatif yakıt kullanma olasılığının uzun bir süre daha mümkün olamayacağı belirtiliyor.

 

Enterkonnekte sistem en mantıklısı

Raporda enterkonnekte sistem ile ilgili şu ifadelere yer verildi: Enterkonnekte şebeke sayesinde, bağlantılı ülkelerin birbirlerinin kaynak ve olanaklarını kullanabilmesi, en ucuz elektriği alma olasılıklarını oluşturmakta, ayrıca oluşan yakıt çeşitliliği tek bir yakıta bağımlılıktan kurtarmaktadır. Güney Kıbrıs’ta 2011 yılında elektrik santrali yakınında muhimmat patlaması gerçekleşmiştir. Meydana gelen patlama sonrası Güney Kıbrıs herhangi bir şebeke ile enterkonnekte olmadığı için uzun süreli elektrik kesintileri yaşamıştır. Bu durum ekonomilerine ciddi zarar vermiştir. Kuzeyden yapmış olduğumuz kısıtlı destek bile onlar için çok büyük önem arz etmişti. Yukarıda bahsedilen stratejik sebeplerden dolayı, KKTC şebekesinin de başka bir şebeke ile enterkonnekte olmasının büyük faydalar sağlayacağı inancındayız.”

 

İki seçenek var

Rapora göre KKTC’nin ekonomik olarak enerjide enterkonnekte olabileceği iki seçenek bulunuyor. Bunlardan en ekonomik gibi görünen ve altyapısı hazır olan Güney Kıbrıs ile enterkonnekte sistem olduğu belirtilen raporda Güney Kıbrıs ile 3 noktadan enterkonnekte altyapısının mevcut olduğunu belirtildi.

Bu üç nokta ise şöyle: Mağusa-Dikelya hattı (100 MW), HaspolatAthallasa hattı (200MW) ve Güneşköy-Orunda hattı (100 MW).

 

“Güney pahalı olabilir”

Raporda Güney’de de üretim fuel oil ve kısmen dizel yakıtla yapıldığı ve bu durumda yakıt çeşitliliği sağlanamadığı ve KKTC’de daha pahalı üretim yaptıkları için, Güney Kıbrıs’la enterkonnekte olmanın avantajlı olmadığının görüldüğü belirtildi.

Raporda “Ayrıca Güney ile henüz bir antlaşma olmaması siyasi riskler oluşturmaktadır. Politik kararlarla enterkonnekteye son verilebilmektedir. Dönem dönem enterkonnekte olunmasına rağmen uzun vadeli ve istikrarlı bir enterkonnekte sağlanamamıştır” denildi.

 

İkinci alternatif Türkiye

Raporda ikinci alternatif olarak Türkiye Cumhuriyeti ile denizaltından kablo ile enterkonnekte olunması gösteriliyor. Elektrik Mühendisleri Odası bu sistemin ciddi bir yatırım gerekmesine rağmen Türkiye’deki yakıt çeşitliliği ve fiyatlardan dolayı uzun vadede daha avantajlı olduğunu düşünüyor.

Raporda Türkiye’nin gerek Avrupa ülkeleri gerekse Ortadoğu ülkeleri ile enterkonnekte olması sebebi ile bu ülkelerden de elektrik alınabilmesi olasılığı bulunduğu kablo ile Türkiye’ye enterkonnekte olunması durumunda kablo kapasitesi kadar yenilenebilir enerji kaynağı yatırım olasılığının oluşacak olduğu belirtiliyor.

 

Ekonomik değerlendirme

Elektrik Mühendisleri Odası’nın raporuna göre KKTC-TC arasında denizaltından kablo ile enterkonnekte çalışmalarının uzun yıllardır tartışıldığı geçmiş yıllarda kablo ile bağlantının TC-KKTC arasında denizaltı derinliklerinin bazı noktalarda 1200 metre olmasından dolayı teknik olarak mümkün görülmediği belirtildi.

Günümüz teknolojisinde ise kablodaki gelişimin bu bağlantıyı mümkün kıldığının ifade edildiği raporda son yıllarda yapılan denizaltı çalışmalarında ve Kıb-Tek tarafından özel firmaya yaptırılan fizibilite raporuna göre 200 MW kapasiteli AC veya DC kablo seçeneklerinin incelendiği kaydedildi.

 

170 milyon dolarlık kablo harcaması

EMO, seçenekler arasında en ekonomik olanının 200 MW kapasiteli 154 kV HVAC 3X1000 mm2 kablo olduğunu ifade ederekbu kablonun maliyetinin yardımcı aksamları ile 170 milyon Amerikan Doları civarında olacağının tahmin edildiğini açıkladı.

Raporda şu ifadelere yer verildi: “Yapılan incelemelerden 200 MW kapasiteli bir kablo ile yıllık ortalama 7000 saat olarak kabul edilen çalışma süresi içerisinde 1,400,000,000 kWh elektrik enerjisi taşıma imkanı olduğu görülmektedir. Bu miktar KKTC’nin yıllık elektrik tüketimine denktir. Ancak puantın bu değerin üzerinde 320 MW’lara ulaşmış olmasından dolayı, 200 MW’ın üzerindeki yükleri karşılaması için başka santralların da çalışması gerekmektedir. Bu durumda kablonun tüm kapasitesini kullanmak mümkün değildir. Ayrıca Kalecik’teki özel işletmenin alım garantisi olan 700 milyon kWh alınması ile kablo %50 kapasite ile çalıştırılmak durumundadır.”

 

Daha uygun maliyet çıkacak

Kablonun yıllık sabit gideri de raporda hesaplanmış durumda. “Yatırım maliyeti 170 milyon dolar 15 yıl üzerinden hesaplandığında %2 faizi 76,5 milyon dolar ve 3 milyon dolar yıllık bakım giderleri ile işletme karı olarak öngörülen 1 milyon dolar 15 yıla bölündüğünde kabloda yıllık 20,43 milyon dolar sabit gider tahmin edilmektedir. Yıllık 700 milyon kWh kablodan alındığında kWh birim maliyeti 8,79 cent/dolar olarak hesaplanmaktadır. Kalecik’ten alım ücretinin ise 9,19 cent/dolar olduğu görülmektedir. Ancak 2024 yılında son bulacak Kalecik alım garantisinden sonra kablodan daha fazla alım yapılması halinde fiyatlar 8 cent/dolar’a inmesi mümkündür. Kablonun yetersiz kaldığı saatlerde hızlı devreye giren Teknecik dizel santrallarla ve yenilenebilir enerji kaynaklı üretimle kombine edilmesi durumunda en ucuz ve çevre dostu yeşil enerji üretim modeli oluşacağı inancındayız. Yıllar itibarı ile tahmin edilen %5 artışlar göz önüne alındığında, ileride yeni bir kablo takviyesi ile enterkonnekte bağlantının sürdürülmesinin uygun olduğu düşünülmektedir.”

 

Yakıtın verdiği zarar da cabası

KKTC’nin elektrik enerjisi tüketiminin yıllık ortalamasının 1200 milyar kWh olduğu kaydedilen raporda,bunun 700 milyon kWh’ının Kalecik’ten garantili alımdan, diğer 500 kWh’inin de KIBTEK’ten gelmekte olduğu belirtildi. Ancak ülkede kullanılan yakıt türünün Fuel Oil olması nedeniyle bu yöntemle çevreye 840 bin ton CO2 salınıyor.

Raporda “Amerikan Çevre Koruma Dairesi verilerine göre bir ton CO2, 40 dolarlık toplumsal zarar vermektedir. Ülkemizdeki CO2 salınımı göz önüne alınarak hesap yapılacak olursa toplumsal zararın yıllık 33,6 milyon Dolar olduğu görülmektedir. 1200 Milyon kWh elektrik üretmek için de 84 milyon Dolarlık bir yakıt parası harcanmaktadır (7 dolar cent/kWh). Yani elektrik üretmek için yakıt olarak harcanan her 1 doların 0,40 doları topluma zarar olarak dönmektedir. Kısacası, elektriğimizin tümünü güneş ve kablodan alırsak yılda 33,6 milyon dolar toplum için zarar “kurtarıyoruz”. Genelde tercih edilen en ekonomik model olarak öne çıkan AC model bağlantı 150 milyon Euro’ya (170 milyon dolar) mal olmaktadır. Yani toplumsal maliyet bakımından bu yatırımın 5 yılda geri dönüşü olduğu görülmektedir” denildi.

 

Enterkonnekte sistem gerekli

Raporun sonuç bölümünde ise şu cümleler yer alıyor: “TC-KKTC arası kablo ile enterkonnekte; a) Üretimde arz güvenliğini sağlar ve santralların arızalarda devre dışı olmalarından şebeke etkilenmez, b) Fuel oil bağımlılığını ortadan kaldırır ve TC’deki değişik yakıt çeşitliliğinden dolayı tek üründe meydana gelecek krizlerden etkilenmeyi önler, c) Düşük fiyatlı elektrik alabilme imkanı sağlar ve maliyetleri düşürür, d) Ülkede fosil yakıta bağlı üretim azalacağından çevre kirliliğini önler, e) Yenilenebilir enerji kaynaklarının kapasitesinin artırılmasına ve satışına olanak sağlar, C) TC ile enerjide denizaltından kablo vasıtası ile enterkonnekte olmanın, gerek stratejik gerekse ekonomik açıdan gerekli olduğunu düşünmekteyiz.”

 

Raporda karşılaştırmalı fizibilite çalışmasına da yer verildi

Elektrik Mühendisleri Odası’nın hazırladığı Enerjide Enterkonnekte Sistem konulu rapor içerisinde ek olarak Kıb-Tek ve TEİAŞ’ın karşılaştırmalı fizibilite çalışmasına da yer verildi.  Bu raporun giriş KKTC-Türkiye arası olası bir denizaltı bağlantısının çeşitli sınırlandırmalar altında uygulanabilecek bir yatırım olduğunun görüldüğü ifade edildi.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar