Mete Hatay: Ey Ersin, Kudret diye sizin kapınızı çalsınlar

Bu haberdeki gibi mağdur binlerce öğrencinin olduğunu biliyorum. Bazıları yerel yönetimlerin desteğiyle ki, o da kısıtlı, idare edebiliyorlar. Bazıları ise bazı Üniversitelerin yardımıyla bu ablukayı geçirmeye çalışıyorlar. Yetkililerden hala daha kaç kişi kaldıklarıyla ilgili bir son durum değerlendirmesi almadık. Bazı Bakanlar meseleye bakacaklarını söylediler ama durumun aciliyeti büyüyor.. Yabancı öğrenci dernekleri adamızda okumakta olan ve çoğu bizden de dezavantajlı ülkelerden gelen 40 bine yakın bir öğrenci nüfusun olduğunu iddia ediyorlar. Biliyorum zor bir dönem! Ama sorunlar görmezlikten gelinince kendiliğinden yok olmaz!! Geçenlerde Üniversiteler Birliği bir açıklama yaptı ama bu çocukları atladı!! Türkiyeli öğrencilerin %90’ının adadan ayrıldığını söylediler ama bu çocuklarla ilgili pek birşey söylenmedi sanırım. Sadece hali vakti yerinde olmayanların adada kaldığını falan belirttiler. Peki bu hali vakti yerinde olmayan ve adada kalan çocukların kaçı yurtlarda, kaçı kiralık evlerde yaşamaktadır. Bu çocukların çoğu adaya “hem oku hem çalış” sloganlarıyla cezbedilip getirildi. Şimdi hemen hemen hepsi işini kaybetti. Memleketleri de aynı salgınla hatta salgınlarla uğraşıyor. Geri dönecek ne paraları var, olsa bile Limanlar açık değil… Öyleyse ne yapacağız? Ersin Tatar ne demişti? “getiren baksın!!” Öyle mi yapalım sizce? Getiren bakmıyorsa, onlara yaptırım uygulama falan yok mu? Diyelim ki yok!! Bu çocuklar ne yapsın şimdi? Sizin kapınızı mı çalsınlar Ersin bey? Kudret bey? Veya diğer siyasetçiler? Bunlar bu adaya “iş ve eğitim” diyerek adeta yumuşak bir “insan kaçakçılığıyla” getirilmesine gelmiş geçmiş bütün hükümetler göz yummadı mı? Şimdi herkes bu Pendemiden sonra yeni bir dünyaya gözümüzü açacağımızdan söz ediyor. Ediyor da eskinin bize emanet ettiklerini ne yapacağız? Kuracağımız yeniyi gelin daha insanca birşeyler yaparak başlayalım diyenler de var. Hakkını yemeyelim mesela

.. Hükümet yapmıyor madem.. Ne üniversiteleri zorluyor, ne de kendisi bu çocukların durumunu bile tam olarak bilmiyor. Muhalefetten de daha birşey duymadım. Geriye sivil toplumun kaldı. Neyse birinin veya birilerinin bir şekilde el atması lazım bu duruma. Düşündüm düşündüm. yeni bir dünyadan söz ediyoruz ya!! Öyleyse bu hareketib özellikle bayraktarlığını bence başta Londra’dan adaya gelmiş ve karantina günlerini de doldurmuş, burada veya yurtdışında okuyan tüm Kıbrıslı Türk öğrencilerden görmek belki de en doğrusu olur. Eminim bazılarınız halihazırda birşeyler yapmaya başlamıştır. Ama olsun gelin geleceğin yöneticileri olarak yeni bir dünyayı kurmaya buradan başlayın. Bunu bir rica, hatta yakarış olarak alın. Çünkü galiba kimsenin birşey yapacağı yok. Bir el atın bu işe lütfen,tabii hocalarnızı da katabilirseniz çok daha güzel olur. Belli merkezlerden, Lefkoşa gibi yerel yönetimler aracılığıyla, onlara maddi ve manevi destek bularak, yardım etmeyen Üniversiteleri de internet üstünden tüm dünyaya rezil ederek bu arkadaşlarınıza sahip çıkalım.. Çıkalım ki bu abluka kalktığında bu çocukların ve memleketlerinde onları merak eden ailelerinin yüzlerine bakabilelim…!!!