Cumhurbaşkanlığı Basın Bürosu’ndan yapılan yazılı açıklamaya göre, Ertuğ, her müzakere sürecinde olduğu gibi Kıbrıs görüşmelerinde de olası bir anlaşmanın uzlaşı ve karşılıklı fedakarlıklar gerektirdiğini belirtti.
Kıbrıs Türk tarafının, ikinci safhası tamamlanmış olan mevcut sürecin üçüncü safhası olan al-ver egzersizine geçmeye hazır olduğunu defalarca duyurduğunu anımsatan Ertuğ, bu konudaki iki en önemli engelin Kıbrıs Rum tarafının yerleşmiş BM parametreleri dışına çıkması, elde edilen yakınlaşmaları kabul etmemesi ve sonuç alıcı, yapılandırılmış müzakerelerin bir gereği olan yol haritası oluşturulmasına yanaşmaması olduğunu vurguladı.
Ertuğ, “Hal böyle iken bir Anavatan ve Garantör ülke olan Yunanistan’ın bir üst düzey yetkilisinin sanki bugüne dek herhangi bir taviz vermişler gibi ‘verecek tavizimiz yoktur’ şeklinde konuşması, devam eden sürecin gerçeklerine ve ruhuna aykırıdır” ifadesini kullandı.
“Yerantopoulos başka mesnetsiz iddialarda da bulunmuştur; ancak kendisiyle karşılıklı bir suçlama yarışına girmemek adına bunlara teker teker yanıt vermeyi gerekli görmüyoruz” diyen Ertuğ, Kıbrıs’ta utanç duyulması gereken bir husus varsa, bunun Kıbrıs Türk halkı üzerinde 50 yılı aşkın bir süredir uygulanan insanlık dışı izolasyon ve ambargolar olduğunu Yunanistan Dışişleri Bakanı Yardımcısı’na hatırlatmak istediklerini belirtti.
