İKİ FERİDE VE NAZIM İLERİ - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mayıs 7, 2024
Köşe Yazarları

İKİ FERİDE VE NAZIM İLERİ

Ahmet OkanAhmet Okan

“Türk toplumunun siyasal olduğu kadar kültürel, ekonomik ve sosyal tarihi hep yeniliğe, ilerlemeye yatkın bunlara açık tutum ve özlemlerin de tarihidir. Toplumun bu tavır ve özlemlerini de çoğu kez tutucu olmaları beklenen Müftüler, hacılar, hocalar, kadılar ve kasaba eşrafı dile getirip onların gerçekleşmesinde öncülük edip özveriyle çalışmışlardır.”


“Kıbrıs’ın Sisli Geçmişi” adlı kitabında rahmetli Haşmet Muzaffer Gürkan “Eğitim Tarihimizden Bir sayfa” başlığı adlı bölümde bu saptamayı yapar.

Bahsettiği yıllar 1860’lı yıllardır.

O dönemler Rüştiye açılmış ve İngiliz hükümetinin de yardımları ile eğitimde yeni bir süreç başlamıştı.

O zamana kadar Kur’an’dan başka bir şey okutulmayan okullara artık modern dersler girmeye başlıyordu.

Bunların da öncüsü Müftüler, kadılar, hacılar, hocalar ve kimi varlıklı insanlardı…

Şimdikinin tam tersi…

İki Feride vardı.

Biri Hasanbulli kardeşlerle dağlarda kalmayı yeğleyen,

Eli silah tutup nöbete duran,

Eşkıyanın yemeğini pişiren,

İngiliz’e karşı duran Eşkıya Feride.

Ki 15 yıl hapis yatmış, sonra hakkında herhangi bir haber alınamamıştır…

İkincisi,

Feride İleri.

Nazım Ali İleri’nin hanımı.

1920’lerde Darülelhan kurulduğunda Nazım İleri bu müzik oluşumunun önde gelenlerindendi.

Lefkoşa Türk Lisesi binasının oluşumunda da bu isme rastlamak mümkündür.

Besteler yapıyor, operetler yazıyordu.

Feride Hanım yorumcuydu ve orkestra ile sahne alıyordu,

Üçüncü kuşak kimi aile fertlerinin demesine göre,

Başı açık ilk sahneye çıkan Feride Hanım’dır.

Ki yıl 1920’lerdir…

Yetmişli yıllarda evlerine zaman zaman konuk olduğum İleri ailesinin,

Çorbalarını içip yemeklerini çok yedim.

O yıllarda Nazım amca ile Feride teyzenin tarihe damga vuran insanlar olduğunu bilmiyordum.

İlerleyen yaşlarına rağmen bir farklılıkları olduğunu anlıyor ama anlam veremiyordum…

Eğitim sürecinde ilerlemeler kaydedilince,

Hacılardan, hocalardan, kadılardan sonra,

Nazım Ali İleriler gibi birçok insan yetişmişti.

Hacılar ve hocalar üfürükçü değil,

Yobaz hiç değillerdi.

İlmi, bilimi yakalamak isteyen toplumun önde gelenleriydi,

Ve toplum, bu insanların başlattığı eğitim sürecinde meyve toplayacağı zamanı yakalayacaktı.

Nazım İleri de bu meyvelerden biriydi.

Ne yazık ki hakkında bazı yayınlar olmasına rağmen çok şey bildiğimizi söyleyemeyiz…

Diyeceğim,

O dönemler her şey başkaymış.

Ahali toplumun önde gelenlerinin açtığı yolda yürürdü…

Şimdikinin tam tersi…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar