2015 yılında başlayan Çin endişesi gün geçtikçe daha da ön plana çıkmaya başladı
ABD borsalarının geceyi satışla kapatması ardından sabah saatlerinde Asya piyasalarında satışlar panik seviyesine ulaştı
Çin borsası yeniden % 7’nin üzerinde düşüş göstererek 4 iş gününde 2 kere işlemlere durduruldu
Küresel piyasalarda riskten kaçış eğiliminin devam ettiğini görüyoruz
USD/TL kuru sabah erken vakitlerde 3,02 seviyesinin üzerine yükseldi. Teknik anlamda 3,05 seviyesi radar menziline girdi (bakınız grafik)
Türkiye’de enflasyon son 4 senenin zirvesine yükselirken, KKTC’de yıllık enflasyon Kasım 2014’den beri en yüksek seviyeye yükseldi (% 7,78)
FED’in faiz artırım kararı aldığı tarihi toplantısının tutanakları piyasalarda bir miktar da olsa güvercin olarak algılandı
Ø Piyasa Özeti ve Yorumu
Asya borsaları, Çin'in para birimi Yuan’ın değerini sert bir şekilde aşağı çekmeye devam etmesi ardından (bakınız grafik) gelişmekte olan ülke para birimleri ciddi anlamda satış baskısı altında kaldı. Çin ekonomisinin Lehman Brothers’in çöküşü ardından başlayan küresel kriz dönemi ile birlikte kaybettiği çift haneli büyüme performansı, düşen büyümeye karşı haliyle azalan ihracat ve haliyle emtiaya olan talebin de azalmasının yarattığı küresel büyüyememe endişesi; Çin’li otoritelerin iç piyasa dinamikleri ile büyüme çabası adına atılan adımların da atıl kalaması sonrası özellikle Çin borsasında başlayan çöküş git gide işlerin içinden çıkılmaz bir hal almasına neden oluyor. İhracatı düşen ve ekonomisi ivme kaybeden Çin’in borç krizine düşmemesi adına Yuan'ı devalüe ederek kur avantajı ile ihracatını artırmaya çalışan Çin’in attığı adımlar, dünyanın geriye kalan para birimleri üzerinde de ciddi sorunlar doğuruyor. Yılın ilk günü % 7’nin üzerinde gerileyen Çin borası bu sabah yine işlemlere kapatıldı. Öte yandan, petrol fiyatlarının artan arza paralel $34 seviyesinin altına gerilemesinin yarattığı tedirginlik hissedilmeye devam ediyor. Petrol’de düşüşün azı karar çoğu zarar olmaya başladı. Tarihi karar ile faiz oranlarını yaklaşık 10 yıl aradan sonra artıran ABD Merkez Bankası FED’in dün akşam açıklanan tutanakları % 2 enflasyon hedefine şüpheyle bakan üyelerin olduğunu gösterdi. Faiz artırım kararını "close call – ucu ucuna" alındığının belirtilmesi ayrıca düşen emtia fiyatları ile güçlü ABD Doları nedeniyle enflasyonda risklerin aşağı yönlü olduğu vurgusu yapılmış olması bir miktar da olsun piyasalar tarafıdan güvercin olarak algılandı.
İlk parakraf görüleceği üzere pek de albenisi olan iyimser cümleler içermiyor. Küresel piyasaların 2016 yılına Çin ve jeopolitik risklerin gölgesinde satış baskısı ile başlaması haliyle güvenli liman arayışlarını da artırdı. Bu bağlamda ABD tahvilleri talep görürken, gelişmekte olan ülke para birimleri satış baskısına boyun eğiyor. Bir tarafta Kuzey Kore’nin hitrojen bombası denemesi, İran – Suudi Arabistan gerginliği, Suriye’de yaşanan iç savaş ve IŞİD terörü, TCMB’nin enflasyon ile bağdaşmayan para politikası söylemleri, Çin ekonomisinin dünya genelinde yarattığı riskten kaçış ve tüm bu negatif gelişmelere rağmen FED’in 2016 yılında 4 kere 25 baz puan olmak kaydı ile faiz artırımına gidebileceği beklentisini koruması küresel anlamda riskten kaçış eğilimli seyrin devam etmesine neden oluyor.
Haliyle, her ne kadar makroekonomik anlamda güçlü dursa da, havanın bozuk olmasından kaynaklı satışlardan TL’nin de nasibini aldığını görüyoruz. USD/TL kurunda gelişmekte olan ülke para birimlerine paralel yükseliş psikolojik 3 ve devamında 3,0150 seviyesinin üzerinde devam edebileceğini düşünüyorum. Bu bağlamda alternatif piyasalarda (borsa ve tahvil) satış eğiliminin korunabileceğini düşünüyorum.
Ø KKTC Devlet Planlama Örgütü enflasyon verilerini açıkladı
Türkiye’de enflasyonun 4 yılın zirvesine yükselmesi ardından KKTC’de enflasyonun Aralık ayında aylık bazda % 1,31 yükseliş kaydettiği (Kasım 2015 % – 0,94) ve bu sonuçlarla yıllık enflasyonun Aralık ayında % 7,78 seviyesine yükseldiğini görüyoruz (Kasım 2014’den bu yana en yüksek seviye).
Enflasyonun alt kalemlerine baktığımızda; DPÖ’nün 12 ana gruba ayırdığı enflasyon kalemlerinde sadece konut, su, elektrik, gaz ve diğer yakıtlar bir önceki seneye nazaran % 3,05 düşüş gösterirken, gıda ve alkolsüz içecekler % 14,07 artış kaydederek yükselişte başı çekmiş. Elbette, TL’de değer kaybının yarattığı ithal mal üzerinden kur geçişkenliğinin etkisini, ithalat odaklı bir ekonomiye sahip KKTC’de 2016 yılında da hissetmeye devam edeceğiz.
.png)
Ø USD/TL kurunda yükseliş ivme kazanarak devam ediyor
Yeni yıla jeopolitik riskler ve Çin endişelerinin gölgesinde satış baskısı ile başlayan gelişmekte olan ülke para birimleri dolar karşısında değer kaybetmeye devam ediyor. USD/TL kurunda 2,9770 seviyesinin aşılması ile hızlanan yükseliş dün 3,0150 seviyelerine kadar devam etti. Sabah erken saatlerde Asya piyasalarında görülen değer kayıplarına paralel yeniden hızlanan satışlarlarla 3,02 seviyesinin zorlandığını görüyoruz. 3,0150 seviyesinin üzerine yerleşilmesi durumunda teknik bir bakış açısı ile 3,04 – 3,05 ilk direnç devamında ise 3,07 tüm zamanların zirvesi takip edilebilir.
.png)
Ø Çin para birimi son beş yılın en değersiz seviyesine geriledi
Çin’in para birimi Yuan’ın değersizleştirme operasyonu gelişmekte olan ülke para birimleri üzerinde baskı kurmaya devam ediyor. Aşağıdaki grafikten de görüleceği üzere, Çin Yuan’ın (CNY) Dolar karşısında değer kaybetmeye devam ediyor. Çin off-shore (Hong Kong-CNH) kura müdahelede ederken (6,69), on shore kuru (Shangai – CNY) devalüe ediyor (6,59). On-shore/off shore farkı bir miktar daralıyor. Çin’in sert bir devalüasyon yerine kademeli olarak iki kuru birbirine yaklaştırdığını görüyoruz.
Kaynak: Reuters
