Bir musibet bin nasihatten iyidir derler ama anlayana, anlamak isteyene… Bu sayfada şu Sınırüstü’ndeki huzurevi benzeri nice kokuşmuşluk, çürümüşlük örneğini “işte memleketin hali, başka örnek...
UBP ve saz arkadaşlarına verilecek olan oyların, katlanarak gelecek olan zamlar olduğu bilinen bir şeydi. Yönetme anlayışları basit; ya Türkiye kapılarında bekleyerek bir şeyler kopartmak...
Yüzde 42’nin sandığa gitmemesi en çok tartışılan konu… Kim bu insanlar? Geçmişten bugüne baktığımızda, artan bir gidişat var. Katılım 1976’da yüzde 74’le başlamış, yükselmiş, bugün...
Sahi ne değişti? TDP gibi bir partiyi Meclis dışında bıraktık, oldu, bitti. CTP zaten yükselişteydi, UBP de düşüşte… Seçim bir süre sonraya kalsaydı belki bu...
Bu adanın geleceğini çözümde ve uluslararası hukukun içinde görenler ve bunu istemeyenler. Bu kadar da değil…. İçte politikasızlık, belirsizlik, kötü yönetim sabıkası; diğer yanda akılcı,...
Bu benim seçim öncesi son yazım. Aylardır, hatta yıllardır, ortada erken seçim falan yokken, ülkenin giderek ağırlaşan sorunlarını yazdım çizdim. Bunlara aklımın yettiği, inançlarıma...
Aslında iflas eden ama bir türlü kabullenilmeyen Kıb-Tek’in Genel Müdürü Gürcan Erdoğan’ın çoktan istifa etmiş olması gerekmez miydi? Şu son 3 yılda halkın malı...
Atan atana… Her bir milletvekili adayının kendi projeleri var. Ama ne projeler, “Zihni Sinir Proceleri” halt etmiş. “Projelerim var… kararlıyım” diyor her biri. “Dur bakalım...
Başlığa alakasız gibi görünen üç ayrı konu yazdım ama inanın birbiriyle o kadar bağlantılı ki… Yıllar yılı bitirilemeyen bir anıt mezar. Bırakın bitirilmeyi, zaman zaman...