Pazar sohbetimdir: (Çözüm olduktan sonrası Türk-Rum ilişkilerini, kafalarda bugünden netleştirmek gerekir) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Mayıs 11, 2024
Köşe Yazarları

Pazar sohbetimdir: (Çözüm olduktan sonrası Türk-Rum ilişkilerini, kafalarda bugünden netleştirmek gerekir)

Çözüm umutları yeşertiliyor ama çözüm çözüm olsa da “olmuş” sayılmayacak… Zaten sürecin en zor tarafı “Çözümden sonrası Kıbrıs”ın siyasi ve ekonomik yapısı ile sosyal hayatını oluşturacak Türk Rum halklarının ilişkileridir! Çünkü:

Bir yanda iki halk arasında tarihe kaydı düşülmüş “düşmanlıklar ve savaşlar” vardır… 
Bir yanda ideolojik görüşlerle beslenen milliyetçi duygular…
Bir yanda kilise vardır hâlâ “Meğalo İdea” peşinde koşan…    
Bir yanda mülk ve nüfus çoğunluğunun üstünlüğünü Türk azınlığının üzerine sermeye çalışan Yöneticiler… 
Bir yanda çoğunluk altında ezilmemek için varoluş savaşımını sürdürmeye devam edecek olanlar…
Bir yanda iki toplumlu iki bölgeli federal sistem olacaktır. Fakat öte yanda iki yakada ve kaçınılmaz gerçeklerde iki ayrı ekonomi! Kısaca:
Eğer Kuzey zayıf Güney “güçlü” olmaya devam ederse…
Eğer yadsınamaz tarihi gerçeği içinde Türk halkı Rum’un sömürdüğü bir unsur haline getirilirse…
Eğer geçmişte olduğu gibi ticaret ve tarım kesimi ile sanayi üstünlüğü Rum tarafının eline geçerse…
Eğer Kuzey zaman içinde Güney’in komisyoncusu durumuna düşerse…
Eğer turizm gelirlerinin büyük payını Güney ceplerse…
Eğer deniz ticareti ile havayolları üstünlükleri bariz farklılıklarla Rum tarafının tekeli haline gelirse…
Eğer AB ile olan siyasi ve ekonomik ilişkiler Güney’in gölgesine düşerse…
Eğer eşit sayıdan oluşacak Senato’dan çıkacak kararlar her iki yakada da uygulama zafiyetleri yaşarsa…
Eğer kendi içlerinde kendi Yönetim mekanizmalarına da sahip olacak Güney ve Kuzey bu büyük özerkliği “adanın egemen devleti” gibi kullanma yollarında denemeye çalışırsa…
Eğer Finans, Merkez Bankası, vergiler, dış ilişkiler, bunların paylaşımları, payların iki yakadaki oranları çok akıllıca ve hesaba kitaba uygunluğunca saptanmazsa…
Eğer “tek federal devlet” bilinci, Kuzey Türk yönetimi ile Güney Rum Yönetimi’ni “ortaklıktan” kopartıp karşı karşıya getirecek siyasi rekabet ortamları yaratırsa…
Eğer Türk Rum kimlikleri hep öncelikli olarak öne çıkarılırsa…
Doğu Akdeniz’deki enerji ile adaya akacak su paylaşılmazsa…
ÇÖZÜM OLSA DA: Barış olmaz! Oysa her iki halka da öncelikle barış gereklidir ki federal devletin muhtaç olduğu İki toplumlu iki bölgeli siyasi eşitliğe dayalı ilkesel yapısı yara almasın!
Oysa çok kısa sürede bu “barışı” tesis etmek kolay değildir. Daha dün Güney medyası Akıncı’nın Brüksel temaslarına çatıyor ve Akıncı’nın AB’de bir devlet başkanı gibi karşılandığını, bunun kabul edilemez olduğunu yazıyordu…
Çözüm arifesinde Güven Yaratıcı Önlemler silsilesinde kendileri ödünler üstüne ödünler isterlerken Türk tarafının masadaki “görüşmecisine” yönelik bu husumet dolu saldırı çelişmiyor mu? Ki yarın bir çözüm olursa AB’deki iki sandalyeye resmen Kuzey’in iki temsilcisi oturacak, oy kullanacak, konuşacak, kulis yapacaktır… Bugün Akıncı’nın Brüksel ziyaretine tahammül edemeyenler yarın AB’deki Kıbrıs Türk halkının temsilcilerini nasıl kabul edecek?
TÜRKİYE FAKTÖRÜ: Çözümden sonra elbette ki Türk ve Rumların Anavatanları olan Türkiye ile Yunanistan bugünkü kadar etkin olmasalar da Kuzey ve Güney’in istekleri içinde tabii ki ilişkilerini devam ettireceklerdir.
Bu ilişkilerin boyutu ile dozu ne olacak, nasıl uygulama ortamı bulacaktır?
Türkiye dün ve bugün olduğu gibi Kuzey’e yine para pompalayacak mıdır?
Ekonomik yatırımlarda bulunacak mıdır? Kalkınması için planları programları ile Kuzey’in yanında yer alacak mıdır?
Bu ilişkiler gerçekleşirken federe devletin Güney kanadı nasıl tepki gösterecektir?
Aynen Güney ile Yunanistan ilişkileri gelişirken Kuzey’in tepkileri ne olacaktır?
KOLAY DEĞİL: Çözüm olsa da sorunlar bitecek Türk tarafı güllük gülistanlık günlere yelken açacak diye bir hayali beslemek zannedersem en “hayali olaylardan” biridir!
Bu nedenle ve sık sık “aman dikkat” diyoruz! Çünkü Güney’le oluşturulan ve adına “kazanım” denilen ve bugüne yansıyan “dostluk gösterileri” eğer yarın çözüm oldukta husumete ve düşmanlığa dönüşür, üstelik federal devleti yıkarsa, Güney de Kuzey de çok kaybeder!


Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar