Beklenti’siz, motivasyonsuz geleneksel KKTC eğitimi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mayıs 14, 2024
Köşe Yazarları

Beklenti’siz, motivasyonsuz geleneksel KKTC eğitimi

Bir ülkenin eğitim sistemi okulöncesinden üniversiteye kadar öğrencilerin “beklenti”lerine cevap vermek üzere kurgulanmalıdır. Geleneksel eğitim sistemleri beklentileri dikkate almaz ayrıca toplum içerisindeki belirli kesimlere şanslar tanımak için yapılandırılmıştır. Bu nedenle geleneksel eğitim sistemi ve onun okulları “seçmecilik” işlevine odaklanır. Belirli zümrelere hizmet için oluşturulmuş bu sistem, sonuçta ‘seçmecilik’ işlevini harekete geçirmekte. Okulöncesinden üniversiteye kadar belirli kademelerde öğrencilerin önüne, onları seçip ayıracak sınavlar koyar.
Bazı öğrenciler sınavlar aracılığıyla seçilip ayrıcalıklı okullara girmekteler. Geriye kalan öğrenciler ise sınavlarda başarılı olamadıkları için, geleneksel eğitim sisteminin onlar adına hazırlamış olduğu, kalite açısından daha düşük okullara gitmek zorunda bırakılmaktalar. Ayrıcalıklı kesimler bu eğitim sisteminde her açıdan korunmaktadır. Bunun yanında onlar farkında olmasalar bile motivasyon, başarı beklentisi gibi psikolojik süreçler açısından da korunma zırhı altındalar.
Diğer taraftan geleneksel eğitim sistemlerinde, eğitimde fırsat eşitliğinden yararlanamayan, bu nedenle de seçme aşamalarındaki sınavlarda başarılı olamayan öğrenciler için problemler ortaya çıkar. Problemlerden bir tanesi ‘beklenti’ ile ilgilidir.
Öğrencilerin motivasyonlarının yüksek olması başarı için yeterli değildir. Motivasyonla birlikte “beklenti” de önemlidir. Beklenti gelecekte ortaya çıkacak olan sonuçlar için bir umut olarak kabul edilmektedir. 
Royer’e göre, öğrencinin geliştirdiği başarma olasılığı, onun bir işi tamamladıktan sonra, kendi kendini değerlendirmesi sonucu gelişir. Birey bir işi tamamladıktan sonra, eğer beklediği başarı düzeyine ulaşmamış ise, bilişsel aşıdan geleceğe yönelik başarı beklentisi düşer, umudu kırılır; duygusal açıdan mutsuz olur ve gururu incinir; hareket açısından öğrenme faaliyetleri azalır başarmak için çaba ve zaman harcamaktan uzaklaşır. Erişi düzeyi  eğer beklentisine uygun veya beklentisinin üstünde ise, onun duygu, düşünce ve öğrenme faaliyetlerinde problem oluşmaz*.
Öğrenciler gelecekte yaşayacakları durumlar için beklentiler geliştirirler. Beklentiler de yapılacak davranışları ortaya çıkarır. Öğrencilerin sadece motivasyonlarının yüksek olması davranışı başlatmak için yeterli değildir. Yapacakları davranışların sonucunda, bu davranışların gereksinmelerini gidermede amacına ulaşacağı yolunda bir beklentiye sahip olması da gereklidir**.
Geleneksel eğitim sisteminde öğrencileri seçip eleyen sınavlar, beklenti kavramında yıkıma yol açar. Örneğin öğrenciler kolej sınavı veya üniversite sınavını geçeceği beklentisi geliştirir. Bu amaçla çalışmaya başlar. Çalışmasının sonucunda sınavı geçeceği ve amacına ulaşacağı beklentisini geliştirir. Yani çalışmasının amacına ulaşmada yeterli olacağını düşünür. Bu beklenti öğrenciyi motive eder ve hareket geçirir. Çalışma davranışını artırır ve amaca ulaşmayı bekler.
Ancak seçmecilik işlevi nedeniyle öğrencilerin çok azı daha ilkokul dönemi sonunda amaçlarına ulaşamıyorlar. Amaca ulaşamamak da öğrencilerin ‘beklenti’lerinin boşa çıkarmaktadır. Bu durumda kalan öğrencilerin öğrenme faaliyetleri azalır, başarılı olmak için çaba ve zaman harcamazlar.
Literatüre göre öğrencilerin oluşturdukları ‘beklenti örüntüsü’ çocukluk yıllarına dayanır. Öğrencilerin beklenti düzeyi, kendine verdiği değer, ben kavramı ve yetenekleriyle ilgidir*. Eğitim sistemi öğrencilerin beklenti örüntüleri dikkate alınarak yapılandırılmalıdır. Öğrenciler ancak bu durumda kendilerini tanıyıp, kendi kişilik profillerine göre üst düzeyde beklentiler oluşturabilirler. Aksi durumda toplumca kendini tanımayan, kendine güveni olmayan ve en önemlisi gelecek görevleriyle ilgili beklenti düzeyleri düşük öğrenciler yetiştirilecek. Sonuçta da toplumsal olarak motivasyonsuz, beklenti düzeyi düşük insanlar topluluğu ortaya çıkar. Bundan hoşnutluk varsa kolej giriş sınavı gibi ucube sınavlara devam…
*Prof. Dr. Gülten Ülgen (1995). Eğitim Psikolojisi. Birey ve Öğrenme. Ankara; Bilim Yayınları.
**https://www.e-motivasyon.net/Beklenti-Kurami-Expectancy-Theory.html

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar