Kıbrıslı iş insanlarının başarı öykülerine yer verdiğimiz yazı dizimize METGİN Pazarlama Direktörlerinden Mehmet Hatay’la devam ediyoruz. 1990 yılında Engin Yeşilada ile birlikte kurdukları şirketi gıda ve temizlik sektörünün zirvesine taşıyan Mehmet Hatay, ortağını kendisi için bir şans olarak görüyor. Ticari başarısının sırrının doğru eş seçimi ve mutlu aile yaşantısıyla bağlantılı olduğunu söyleyen Hatay, Maliye Bakanlığı’nın 2012 vergilendirme döneminde şahıslar sıralamasında 468 bin 949 TL ile vergi rekortmeni oldu. Hatay’ı, 466 bin 529 TL ile ortağı Engin Yeşilada izledi.
Yaradılış olarak pek yerinde duramayan biri olduğunu vurgulayan Mehmet Hatay, 2014 hedeflerini belirlemek için son 2 haftada 500 müşteriyi ziyaret ettiğini anlatırken röportajı yaptığımız odaya da enerjisi hızla yayıyor. Şirketin sahadaki yüzü olan Hatay, maçın sahada kazanıldığını ve bu nedenle her zaman müşteriye yakın olmak gerektiğini söylüyor.
Memur olabilecek bir yapım yoktu
– Ticaret yapmaya ne zaman karar verdiniz?
İlkokuldan itibaren yaz tatillerinde çalıştım. Çok küçükken komşunun baharat paketleme ünitesinde çalışırken ticarete ilgi duymaya başladım. İnşaat işinde, kafelerde, büfelerde kısa da olsa çalıştım. Buralarda insanlara mal ve hizmet satmanın zevkini tattım. Türkiye’de üniversite okurken Kıbrıs’tan getirdiğim kaliteli kumaş, sigara, içki ve kotları sattım. Al-sattaki başarıyı fark edince, memur olamayacağımı anladım ve ticareti seçtim.
– Ortaklık kurulurken temel prensip ne olmalı?
Ortaklığın temel prensibi sinerji yaratmaktır. Ortakların becerilerinin farklı olması şirkete daha büyük bir zenginlik katar. Farklı seslere ve özelliklere sahip insanların ortaklık yapması en doğrusudur. Asıl sinerjiyi yaratacak olan da budur.
.JPG)
–Başarınızın anahtarı nedir?
Tutkuyla çalışmak, işini sevmek, iyi bir imaj yaratmak, itibarlı olmak ve iyi ekip yaratıp onlarla çalışmak. Temel prensibimiz müşteriyle birlikte büyümektir. Bu nedenle her türlü desteği veririz ve her zaman ulaşılabilir haldeyiz. Tatilde bile kimi iş adamının “koklama” benimse “esinlenme turu” adını verdiğim gezintilerim olur. Bu gezintiler büyük faydalar sağlamaktadır.
Muhtar Kent’i takdir ediyorum
-METGİN’in dönüm noktaları nelerdir?
1992’de Almanya’daki gıda fuarına katılmamız ilk dönüm noktamızdır. Kalıcı olmak için marka yaratmamız gerekiyordu. Vonk peynirle yaptığımız anlaşmayla merdivenleri çıkmaya başladık. 1994’teki ekonomik krizde zorluklar yaşadık. 1 yıl kadar büyük sıkıntı yaşadık. ama buradan edindiğimiz tecrübeyle sonraki adımları daha hesaplı atmaya başladık. 1999’da Henkel bayiliğini almamız üçüncü dönüm noktamızdı. Artık büyük şirketler arasına girmiştik. Biz kapıları çalarken, başkaları bizim kapımızı çalmaya başladı. Çok çalışmanın semeresini görmeye başlamıştık.
-Örnek aldığınız bir iş adamı var mı?
Coca Cola CEO’su Muhtar Kent çok beğendiğim ve takdir ettiğim bir iş adamıdır. Dağıtımdan başlayıp satış temsilciliğine geçmiş. Oradan da ülke yöneticiliğine ve nihayetinde CEO’luğa uzanmış bir isim. Ali Sabancı, Ferit Şahenk, Mehmet Nane, Serdar Topaloğlu da Türkiye için çok değerli insanlar. Bizim örnek aldığımız girişimciler.
Önemli olan zoru başarmaktır
-En büyük hayaliniz nedir?
Yıllardır büyük emekler verdiğimiz şirketimizi ikinci ve üçüncü nesillere aktarabilmek. Eşim Makbule, oğlum Emre ve tüm sevdiklerimle sağlıklı mutlu bir yaşam sürmek.
-Yolun başlarında pes ettiğiniz oldu mu?
Pes etmek asla aklımdan geçmedi. Uykusuz geceler, stresli günler tabii ki oldu. Ama önemli olan zoru başarmaktır. Kolayı herkes yapar.
-Çalışırken akan hayattan bir şeyle kaçırdım dediniz mi?
Başarmak mı yaşamak mı. Bu dengeyi çok iyi bulmak lazım. Eğer hep yaşarsanız başarıyı aksatırsınız. Hep başarırsanız da hayatı aksatırsınız. Ben ilk 3-5 yılda bu dengeyi kuramadım. Ama sonrasında her ikisini birlikte yürütebilmeyi öğrendim.
Aileler çocuklara balık tutmayı öğretmeli
-Oğlunuz ticarete atılmayı düşünüyor mu?
15 yaşındaki oğlum da ticarete meraklı. Yaz tatillerinde yanımızda çalışıyor. Ancak bu yaşlarda işten ziyade sorumluluk sahibi olmayı öğretmemiz gerekiyor. Şimdi aileler çocuklarına balık tutmayı öğretmiyor. Her şeyi önüne hazır bir şekilde sunuyor. Bu da onların sorumluluk duygusunun gelişmesini önlüyor. İnsanlar çocuklarına daha fazla görev ve sorumluluk vermeli.
-10 yıl sonra şirketiniz nerede olacak?
Tamamen kurumsallaşmış bir yapı olarak Türkiye’nin yayınladığı ilk 500 şirket sıralamasına girmeyi, Rum tarafındaki benzer işletmelerin ilk üçteki cirolarını yani ölçeğini yakalamayı hedefliyoruz.
.JPG)
-Hayattaki en büyük başarınız nedir?
İyi bir eşimin, iyi bir evladımın ve iyi bir ortağımın olması.
-Nasıl bir iz bırakmak istersiniz?
Başarıları konuşulan örnek, itibarlı ve iyi bir insan olarak iz bırakmayı isterim.
Yabancı sermayeye hazır olmalıyız
Dünya ekonomilerinde artık ölçek önemli. Kıbrıs’ın sorunu ölçeğinin küçük olması. Gelecekte karşılaşacağımız problem de bu olacaktır. Herhangi bir çözüm durumunda AB, Güney Kıbrıs ve Türkiye sermayesiyle, 150 bin kişilik ekonominin yarattığı sermayederin rekabet etmesi zordur. Ortaklıklar gerekmektedir. Bu nedenle herkes geleceği yönetmek zorundadır. Rum tarafı ile rekabet edilecekse oradaki benzer bir işletmenin yaptığı ciroya yakın veya daha fazlasını yapmamız gerekir. Bunlarda ortaklıklarla, birleşmelerle, yeni faaliyet alanlarıyla mümkündür. Dıştan gelecek yabancı sermayeye karşı rekabet etmek için bunlar gerekiyor. Yabancı sermayeye düşmanlık etmemek gerekir. Dirlik bozulmadan birliği sağlamamız gerekir.
