1’İNCİ OTHELLO ŞİİR BULUŞMASI - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazartesi, Mayıs 6, 2024
Köşe Yazarları

1’İNCİ OTHELLO ŞİİR BULUŞMASI

1990’lı yılların başıydı. İşe yeni başlamıştım. Kitaplara, şiirlere tutkun gencecik, dal gibi bir kızdım… Durmadan şiirler yazan, okuyan, araştıran, hevesli, heyecanlı bir şiir tutkunu. O zamanlar Mağusa Sanat Derneği vardı. Niyazi Hürbaş başkanlığını yapıyordu. İkiz Kilise’lerde şiir günleri düzenleniyordu. Şu katıldı, bu davet edildi, öteki davete iştirak etti falan yoktu. Şiire tutkun olan, komplekssiz, kaprissiz insanlar orada buluşuyordu. Oraya gitmeyi büyük heyecanla beklerdim. Sevdiğim şairler, yazarlar oraya gelirler, sohbet eder, birlikte şiir yazar okurduk… Mağusa Sanat Derneği hatta şiir yarışması düzenlemişti. Bundan yaklaşık 25 yıl önce ben de Mağusa şiiri ile ikincilik kazanmıştım…


Aradan yıllar geçti. Köprülerin altından çok sular aktı. Şu şairdi, bu değildi. Bu bizimdi, bu yabancıydı. Bu bizden değil, şu falana üye değil. Kibirdi, kapristi, şımarıklıktı, ayrımcılıktı derken ülkedeki samimiyetsiz, hoşnutsuz, kibirli tavır sanat çevrelerine de yansıdı. Davetler, etkinlikler bile bu ayrımcılıkla yapılmaya başlandı. Aslında ülkedeki barış kurma çabalarını önce sanatçılar ya da sanatseverler kendi aralarında gerçekleştiremediğinin fotoğrafıydı bu. Kim ne derse desin barışı kurabilmek önce kendimizden geçerdi.
Bundan birkaç hafta önce 90’lı yılların başında Mağusa’da sanatseverlerin toplanıp yaptıkları sohbetleri, paylaşımları ne kadar çok özlediğimizi konuştuğumuz birkaç dost ile bunu hayata geçirmeyi konuştuk. Yeniboğaziçi Pulya Festivali’nin kurucu takımı olarak birlikte pek çok platformda çalıştığımız Dr. Arif Albayrak’la yıllar önce “Othello Şiir Akşamları”nın hayalini kurmuştuk birkaç şiir dostu ile. Geçen hafta ise bunun ilki hayata geçti. Sevgili şair arkadaşlarım, pek çok konuda üretimlerde bulunan Şirin Zaferyıldızı ve Dervişe Güneyyeli ile Arif Bey bu etkinliğin ilk çalışmasını yaptılar. Mağusa Belediyesi’nin katkılarıyla gerçekleşen geceye pek çok Mağusalı şiir dostu katıldı. Buğday Camii’nin mistik atmosferinde, mumlarla genç müzisyenlerin muhteşem sunumlarıyla şiirlerimiz Mağusa semalarına karıştı. Benim Gazi Mağusa Belediyesi tarafından gerçekleşen bir etkinliğe ilk davet alışımdı bu. Daha önce fark etmemiştim bunu. Kıbrıs’ın ve Türkiye’nin çeşlitli yerlerinde, festival ve etkinliklerinde defalarca görev alan bizler kendi bölgemizin Belediyesi tarafından tek bir etkinlikte yer almamıştık. Bölgedeki şairlere yönelik de sanırım hiçbir etkinlik yapılmamıştı. Oysa Mağusa bölgesi bu anlamda çok üretken insanlar barındırmaktadır.
Geçen akşam yapılan 1. Othello Şiir Buluşması’nda geceyi Şirin Zaferyıldızı sırtlandı. Büyük emeklerle insanlara ulaştı, katılımcıları sağladı. Ortamı, ufak anı hediyelerini, müzikleri, müzisyenleri, mumları ve organizasyonla ilgili pek çok detayı hazırladı. Dervişe Güneyyeli ise geceyi güzel dansı ile renklendirdi. Geceye şiirleriyle katılanlar Fatma Akilhoca, Ayşen Dağlı, Aktaç Altıok, Tüge Dağaşan, Beste Sakallı, Orkun Bozkurt, Ulus Irkad, Şirin, Dervişe, ben ve Arif Bey’di. Şiir severler de şiirlerini paylaşarak gecenin en güzel anına katkı, koydular.Aslında en güzel yanı oydu gecenin. Şirin Zaferyıldızı’nın öğrencileri, büyüttükleri de ordaydılar. Gönüllü olarak şiirini alıp gelen insanlar bana yeniden eski günlerdeki heyecanlarımı hatırlattı. Ben de o gece gençlik yıllarımda Sanat Derneği’nden ödül kazanan Mağusa isimli şiirimi okudum. Şiire olan ilk adımlarımı ve Mağusa’nın etkisini o gece yeniden anımsar gibi..
Çünkü biliyordum ki bu gece bir ilke imza atarak yeniden herkesi kucaklayacaktı. Etkinlikte Aziz Akış güzel bestelerinden örnekler sundu. Bilmediğim bir şey daha öğrendim o gece. Gazimağusa Belediye Başkanı’nın şiir yazdığını ve şiire olan tutkusunu. Genellikle siyasetçilerimizde alışkın olmadığımız bir şey oldu. İsmail Bey çıkıp kürsüde şiir okudu. Bu aslında siyasiler ve belli bir mevkide olanlar için çok güzel bir örnekti. Hatta ezber bozan bir durumdu. O geceye siyasi isimler katıldı. Hatta Bakan Hakan Dinçyürek de geceye gelenler arasındaydı. Kaymakamımız Şifa Çolakoğlu ve milletvekillerimiz de vardı. Özellikle de sordum tüm siyasiler oraya davet edildi miydi diye. Hiçbir resmi davet yapılmamış siyasilerle ilgili. Hepimize yapılan genel davet ve Şirin Hanım’ın sosyal medyada paylaştıklarına çıkıp gelmişlerdi. O yüzden orda olanların bu daveti önemseyerek geldiğini öğrenmem de hoştu.
Othello Şiir Buluşması’nın ilki gerçekleşti. Bundan sonrakilerin de 90’lı yılların başındaki gibi kucaklayıcı, samimi bir ortamda, siyasetten arınmış hatta kimlik olarak sanatseverleri kucaklayan bir yapıda başladığı gibi artarak devam edeceği inancındayım. Herkesin katkı koyacağı, herkesin kendini bulacağı, ayrımcılığın olmadığı, şiirini kapanın gelebileceği ve herkesin şiir okuyabileceği bir paylaşıma ihtiyacı vardır Mağusa’nın. Samimi ortamlarda, komplekssiz, kaprissiz, siyasi kimliklerin sorgulanmadığı bir ortamı hep birlikte kurmak için birlikte olmaya ihtiyacımız var. Belediyelerin bu gibi etkinliklere arka çıkması gerekmektedir elbette. Bütün şehirlerde, beldelerde bu örnekler vardır. Bu işler için zaten sanatçılar veya sanatseverler gönüllü çalışmaktadır. Ancak organizasyonların yapılmasında arkada bir kurumsal desteğe ihtiyaç vardır. Şu anda G.Mağusa Belediyesi’nin bu başlangıca imza atması da güzel bir adımdır. Bu gecenin oluşumuna katkı sağlayan önce Belediye Başkanı İsmail Arter’e, gece için haftalarca emek veren, koşan, didinen Şirin Zaferyıldızı’na ve ona katkı koyan Dr. Arif Albayrak, Dervişe Güneyyeli’ye, müzisyenlerine, ve elbette ki tüm şiir dostlarına teşekkür ederim.
Umarım bundan sonra kendi bölgemizde daha aktif olarak bu gibi etkinlikleri yapmak için dostlarımızla buluşma şansı yakalarız. Kendi aramızda barışı kurmak için şiire sarılırız. İlk adımda elbette ki bazı aksamalar veya yanlışlıklar da olabilir. Bunu şiir dostları ile aşıp yeniden bir olmalıyız. Barışı sadece bir kelime olmadığını anlayarak önce kendimiz ve çevremizle sonra da şehrimizle barışarak yeniden yazmalıyız…
MAĞUSA HİSARLARI
Heybetli duruşunda neler saklı
Neler saklı, Mağusa hisarlarım
Ketum ağzından dök
Dök sözcükleri cömertçe akıt
Söylemesen bilmeyecek
Sırtında aşk arayan çocuk


Neler aktı, neler içkindir taşlarında
Sen sen olmaya yemin ettikten sonra
Kaç göz düştü bilyeler gibi
Ezildi taşlarının altında
Kaç kaburga parçalandı
Uzatırken bulutlara boyunu
Kaç Lüzinyan’ın
Kaç Venediklinin teri
Düştü toprağına

Sonra
Kan kan kan
Göz kapakların kızıla doydu
Kör baktın o acılı insana
Yanarken hendeklerinde Osmanlı’nın, Venediklinin canı
Ve oyulurken derisi Bragadino’nun
Kesmiştin kulaklarını sen
Tam da o gün
İlham oldun yüzyıllar sonra
Van Gogh’a

Osmanlı geldi mehteran takımıyla
İki öne bir geri
İngilizler geldi tomi tomi
Elleri ayakları sarılı bir adaydı toprağımız
Kaçamadı hiç bir yana
Ne getirdiyseler taç yaptı

En çok taze gargalarla güler
Yaşlı gargalarla ağlarız şimdi
Çok kirlendik, kirlettik bencilce
Bir avuçcuk bu adayı savurduk havalara
Ağzından girip
Ciğerlerinde nefes alan şehit anaları
Ölümlerden ölüm beğendiydi oysa
Zehir tadını çektiydi burnuna yaşamın
Mermi arkasından koşarken onların çocukları
Ne gül toplayabildiler
Ne yasemin
Kandırdı yetmiş dörtten beri susan silâhlar
Kandırdı sessizlik her yanı
Bir barış var dediler ufukta, bekle gelecek
Bekledi çocuklar, analar, bir ömür
O çocuklar şimdi baba, dede bile oldular

Ne barış kaldı, ne insan
Beyazın yüzü kalmadı sokağa varacak
Bir şarkı kaldı dillerde tek
“Her yer karanlık!”…

Fatma Akilhoca

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar