Kıbrıs sanat tarihi yeniden yazılacak - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Mayıs 7, 2024
KıbrısManşet

Kıbrıs sanat tarihi yeniden yazılacak

Akademisyen, ressam, yazar ve şair Ümit İnatçı, AKM depolarında tutulan Kıbrıslı Rum ressamlara ait 218 adet tablonun iadesinin neden olacağı sonuçları Havadis okurları için değerlendirdi

 


SANATÇILAR MEMNUN: İnatçı: Gelişmeler biz sanatçıları oldukça mutlu etti. Bu iade, Kıbrıs modern sanat tarihinin tekrardan yazılmasına neden olacak kadar ileri bir adımdır. Bu eserler ortaya çıktıktan sonra haklarında kitaplar makaleler yazılacak, imzası olmayan resimlere tanı koyulacak

SAVAŞ SUÇU: İnatçı: Kimisi sayın Akıncı’nın attığı bu adıma “jest” dedi. Ben bu tür bir nitelemeye karşıyım. Savaş sonrası yüksek kültür değeri olan sanat eserlerine el koymak, uluslararası hukuka göre zaten savaş suçu sayılır. Bir kabahati kapatmış olacağız

BİR İADE DE İNATÇIDAN:İnatçı: Elimde, Xsantos Hagisodiriou’nun,  çıplak bir kadın figüründen oluşan önemli bir çalışması var. Ailesi ile iletişime geçtim. Oğlu Paris Hagisodiriou Çin’de yaşıyor, yazda Kıbrıs’a geliyormuş, sözleştik buluşup eseri kendilerine iade edeceğim

Öntaç DÜZGÜN

İki toplum lideri Mustafa Akıncı ve Nikos Anastasiadis’ kısa bir süre önce, kendi kontrolleri altındaki kurumlarda tutulan ve gerçek sahiplerinin erişemediği kültür ve sanat eserlerinin karşılıklı olarak iade edilmeleri kararı her iki toplumda da çeşitli değerlendirmelere konu oldu. Kıbrıs Türk tarafı, 1974’ten sonra ele geçirilen ve Atatürk Kültür Merkezi depolarında tutulan Kıbrıslı Rum ressamlara ait 218 adet tabloyu iade etmeyi taahhüt ederken, buna karşılık Kıbrıs Rum tarafı ise, 1963 yılına kadar ortak çalıştırılan Kıbrıs Radyo Yayın Kurumu’nda Kıbrıslı Türkler tarafından üretilmiş yayınlar arşivini vermeyi kabul etmişti.

Liderlerin talimatına bağlı olarak çalışmalar sürdüren Ortak Kültür Komitesi, önümüzdeki günlerde söz konusu karşılıklı iadelerin nasıl gerçekleştirileceği konularını görüşmek üzere toplanacak.

Gazeteniz Havadis, Kıbrıslı Rumlara ait tabloların iadelerinin Kıbrıs sanat dünyasına olası etkilerini belirlemek için, Ressam, Yazar ve Şair Ümit İnatçı ile görüştü. Ümit İnatçı’nın bir süre önce tanınmış Kıbrıslı Rum sanat tarihçisi ve eleştirmenleri  ile birlikte yayınladıkları “20’nci Yüzyılda Kıbrıs Sanatı” isimli bir katalog çalışması bulunuyor. İnatçı, Kuzey’den gidecek eserlerle Kıbrıs sanat tarihinin yeniden yazılacağını iddia ediyor. Ümit İnatcı ayrıca, kendi koleksiyonunda bulunan ve ünlü Rum Ressam Xsantos Hagisodiriou’ya ait değerli bir tabloyu ressamın ailesine iade etmeye hazırlanıyor. İşte o söyleşinin ayrıntıları.

 

Soru: Kıbrıslı Türk bir sanatçı olarak, 1974 yılından beridir haklarında bilgi sahibi olunamayan Kıbrıslı Rum sanatçılara ait tabloların sahiplerine  iade edilmelerine yönelik kararı nasıl yorumluyorsunuz?

Ümit İnatçı: Aslında bu işi çok uzun zaman önceleri yapmaları gerekirdi. Geç kalmış bir hareket olarak nitelendiriyorum. Hatta Sayın Mehmet Ali Talat döneminde bu iş olur diye biraz da heyecanlanmıştık. Sanatçı ve Yazarlar Birliği olarak o dönem bir bildiri yayınlayarak demiştik ki; “şimdi soldan bir lider seçildi, böyle bir adım atılırsa yakınlaşmaya öncülük edecek bir hareket olur.” Ama olmadı.

Kimisi sayın Akıncı’nın attığı bu adıma “jest” dedi. Ben bu tür bir nitelemeye karşıyım. Bir savaş sonrası yüksek kültür değeri olan sanat eserlerine el koymak uluslararası hukuka göre zaten savaş suçu sayılır. Onun için bu eserleri bir an önce iade etmek gerekiyordu ki bu özrü ve kabahati kapatmış olalım.

Birkaç yıl ara ile yazdığım makalelerde bu konuları hep gündeme getirdim. En son makalemi Sayın Akıncı’nın göreve geldiği sırada yazmıştım, Akıncı böyle bir adım atamaz mı? Diye. Son aylarda Havadis gazetesinin medyatik baskısı ortaya çıkınca herhalde düşünmüşlerdir ki böyle bir adım atmak vicdanları rahatlatabilir diye. Yine hatırlatmak isterim ki; böyle bir adım atmak kesinlikle bir jest değildir olsa olsa bir kabahatin telafisidir. Yine de polemik yaratmaya bir gerek yok, iyi bir adım atılmış oldu, Mustafa Akıncı’nın dönemine rast geldi o da iyi oldu. Umarım arkası gelir. Nasıl gelir? Sadece yüksek kültür sanat eserleri değil, eski eserler de gündeme gelmesi lazım çünkü, bunlar taşınabilir şeyler.

Şu ana kadarki gelişmeler biz sanatçıları oldukça mutlu etmiştir. Bu iade, Kıbrıs modern sanat tarihinin tekrardan yazılmasına neden olacak kadar ileri bir adımdır çünkü, bu eserler ortaya çıktıktan sonra haklarında kitaplar makaleler yazılacak, imzası olmayan resimlere tanı koyulacak.

İade edilecek eserlerin koleksiyonunu bugün Mete Hatay’ın arşivinden gördüm ve anladığım kadarı ile 1930’lu yıllardan imzasız olan dizi halindeki otuz kadar eser yurt dışından sanatçılara aittir. Bu da duruma başka yeni bir boyut kazandıracak. Gördüğüm bu çalışmalar bana, 1930’lu yıllarda ülkelerini terk eden bazı ünlü Alman sanatçıların çalışmalarını hatırlattı. Bu portrelere eğer o yönde bir tanı konulursa sanırım sanat alanında yeni bir buluşa imza atılmış olunacak.

Soru: Siz, uzun yıllar Kıbrıs Rum sanatı ile yakından ilgilendiniz. Hatta Anna Marangu, Marina Shiza ve Yannis Tumazis gibi tanınmış Rum sanat tarihçisi ve yazarları ile “20’nci Yüzyıl’da Kıbrıs Sanatı” gibi ortak katalog çalışmalarınız da oldu. Mevcut iade edilecek eserlere baktığınız zaman ve güneydekilerle kıyasladığınız zaman değer olarak nasıl bir yorum yaparsınız?

Ümit İnatçı: Ortaya çıkan eserler değer olarak güneyde olanların çok çok üstünde belki de on katı bir değere sahiptirler.  Eğer güneydeki Devlet Sanat Müzesi’ne giderseniz, orada var olan Paul Georgiou, Lefteris İkonomou, Hristoforos Savva, Votsis gibi önemli isimlerin şimdi ortaya çıkan eserleri çok daha güçlü ve değerlidirler. Ki bunların kataloglarda bile resimleri yoktur. Mesela Votsis’in Venedik Bineali’ne katılan çok değerli eserlerini ilk defa görmüş olacağız. Bu durum yeni bir tazelenmeyi, filizlenmeyi getirecek, üzerlerine makaleler yazılacak ve yeni açılacak müzede de çok önemli bir yer alacaklar.

Şimdi aklımıza şu gelebilir: Bu eserlerin bir kısmının sahipleri ortaya çıkacak ve talepte bulunacaklar ancak sanırım ki bunların büyük bir miktarı müzeye kalacak. Çünkü çok değerli eserlerdirler ve Kıbrıs modern sanatının çok önemli örnekleridirler. Tarz ve stil açısından bakacak olursak, Avrupa ile başa baş gidecek çalışma tempoları var. Mesela Poul Georgiou, kendisi bir sanat eğitimi almamış olmasına hatta bir hukukçu olmasına rağmen eşinden dolayı Alman ekspresyonizminden etkilenmiş ve nerede ise onlarla başa baş işler çıkarmıştır. Ancak artısı var, Kıbrıs arkeolojisinin ona hediye ettiği kalkolitik dönem figürleri, arkaik figürler, geç bronz çağı figürlerini çalışmalarında görebilirsiniz. Şimdi ortaya çıkan eserlerinde de bunları görebilirsiniz ki ortaya çıkanlar arasında sanırım elli kadarı bu sanatçıya aittirler.

Soru:  Bir savaş yaşadık ve çoğunluğu kapalı Maraş bölgesinden olmak üzere toplanan bu eserler, o zamanki Maliye Ambarları denen merkezlere taşındı ve satışa sunuldu. Bir kısmı dönemin meraklıları tarafından satın alındı. Anlaşılamayanlar ve satın alınmayanlar, Lefkoşa’da bir merkezde toplandılar. Atatürk Kültür Merkezi depolarında. Şimdi biz bunları biliyoruz. Bu eserlerin daha başkaları da var. Mesela halen yurttaşların ellerinde olanlar var. Bu konuda daha başka ne yapılabilir?

Ümit İnatçı: Bence ‘kimin elinde Rum sanatçılara ait sanat eserleri varsa gelip teslim etsinler’ diye bir çağrı yapılması lazım. Bunu Cumhurbaşkanlığı mı yapar bilemiyorum. Belki iki toplumlu komiteler bir girişim yaparak bu iş için bir bütçe oluşturulabilir. Hiçbir suçlanmanın yapılmayacağı, belki kimliklerin saklı tutulacağı, verilecek her esere karşılık küçük ödemelerin olacağı bir süreç yaratılabilir. Çünkü bu konu kişisellikten, mülkiyet ya da ekonomik değeri olan bir mal olmaktan çıkmış, Kıbrıs modern kültür ve sanatını ilgilendiren bir boyut kazanmıştır. Bu eserlerin artık müzelerde olması lazım, kitaplarda yazılı olması lazım ki yeni gelen nesiller bunlar üzerinden Kıbrıs sanatını tanısınlar. Onları saklamak bir kötülüktür aslında. Ellerinde bu eserlerden bulunduranların medeni davranmalarını,  moral ve etik değerlere katkı yapmalarını bekliyorum.

Soru: Siz bu yönde bir rol almayı düşünüyor musunuz?

Ümit İnatçı: Evet ben bir eserin iadesi ile ilgili bazı temaslar içerisindeyim. Elimde, Xsantos’un erken dönem 1960’lı yıllardan çıplak bir kadın figüründen oluşan önemli bir çalışması var. Ailesi ile iletişime geçtim. Oğlu Paris Hagisodiriou Çin’de yaşıyor ve ona ulaşarak elimde babasına ait bir eser olduğunu ve aileye iletmek istediğimi söyledim. Eserin fotoğrafını yaşlı annesine gösterdi, anne “evet bu bizim evimizde asılı olan bir resimdi” dedi. Paris,  yazda Kıbrıs’a geliyormuş, onunla sözleştik buluşup eseri kendilerine iade edeceğim. Böylece aile kayıp onlarca tablolarından birisine yeniden kavuşmuş olacak.

Soru: Sizin bu girişiminizi sembolik iyi bir örnek olarak duyurma imkanımız olacak mı? Yoksa olaya kişisel özel bir durum gözüyle mi bakıyorsunuz?

Ümit İnatçı: Paris, yazda geldiği zaman atölyeme gelecek iade işini burada yapacağız, günü geldiğinde görüşürüz. Bu hareket umarım başkaları için de cesaret verici olur.

Soru: İade edilecek eserlerin verilme biçimi ile ilgili sizin bir görüşünüz var mı?

Ümit İnatçı: İade edilmezden önce bu eserlerle mutlaka bir sergi açılması, eserlerin kataloglanmaları, güzel bir metinle bunların tarihe kaydedilmeleri lazım ve bu sergi ile iade edilmeleri lazım. Bu serginin bence ortak bir etkinlik olarak düşünülmesi lazım. İki kişilik ortak bir komite kurulabilir ama metin yazarı olarak Güney’den Anna Marangu var, Rita Severis var, Eleni Nikita var daha da başkaları var, bu insanlar özellikle bu dönemin eksperleridirler. Bu insanların eserlere yönelik değerlendirme  yazılarının  bulunacağı, içerisinde belki iki cumhurbaşkanının yazılarının olacağı bir katalog hazırlanabilir ve olay tarihe mal edilebilir. Böylesi bir organizasyon, etik değerleri olan moral değerlerini güçlendirici iyi bir girişim olur.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar