Bir Karış Toprak Ve Rant... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Bir Karış Toprak Ve Rant…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Sevgili Bertuğ Topal dün güzel bir araştırmacı gazetecilik örneği verdi.

Konu, bizim de sürekli dile getirdiğimiz, turizm amaçlı yatırım için tahsis edilen arazilerin durumu.


Bertuğ’un haberine göre, sadece Bafra bölgesinde 13 parsel, 7 şirkete tahsis edilmiş, bunlardan sadece 2’si yatırımı tamamlamış…

Yanıtsız bir çok soru var…

Aslında yanıtları da var ya…

Mesela, tahsisi alanlardan ikisi dışındakiler, belirtilen süre içinde yatırımı tamamlamamışlar. Bakanlık, bunlara yazı yazmış ama, Bertuğ, “iptallerin hangi şartlarda olacağı muamma” diyor.

Muamma tabii, çünkü siyaset eliyle süreleri uzatılmış…

Oysa tahsis yapılırken, yatırım süreleri de belli. Turizm yatırımlarında yatırımın tamamlanması için verilen en fazla süre, 6 yıl. YAGA’nın uygulamak zorunda olduğu Yasalar ve sözleşme şartları da ortada. Yani durum net…

Sözleşme iptali yasa gereği, ama işte burada da bir kanunsuzluk var…

Bunların çoğu da 2003’de kiralanmış. Tümü de Türkiyeli şirketlere.

Döndüm, bir arşiv taraması yaptım. 2003’de tahsis yapılan şirketlerle, son olarak Bakanlıktan verilen şirketlerin isimleri de sayıları da birbirini tutmuyor.

2008’de hükümetin, yatırım yapmayanların sözleşmelerinin incelemeye aldığı, bunun için YAGA’nın devreye sokulduğu haberi var. O gün bugün, spekülasyon devam… Hatta o günlerin YAGA Başkanı Ayşe Dönmezer, buradaki arazilerin yerli ve yabancı çok sayıda isteklisi olduğunu, özellikle Rusların büyük ilgi gösterdiğini söylüyor ve vurguluyor; “Tahsisler doğru yatırımcılara gitmedi”…

En komiği de dönemin Başbakan Yardımcısı ve Turizm Bakanı  bugünün de Maliye Bakanı Serdar Denktaş 2015’de şöyle demişti; “2003 yılında Bafra’da 13 parsel dağıtıldı, zaman içinde 19’a çıktı. Sadece  2 otel bitirildi, 2 otel inşaatı da yarım kaldı. Gerisi boş. Arazi alıp içine yatırım yapmayan ve hava parasına satmak isteyenler var. 13 parselde iptal gündemde. Bakanlık araziyi satmak isteyenlerin üzerine yürüyecek”…

Nedense yürüyemiyorlar bir türlü…

Ya sonra gelen Turizm Bakanı, bugünün Sağlık Bakanı Faiz Sucuoğlu; o da göreve başlar başlamaz yaptığı açıklamada, söz konusu turizm arazileri ile ilgili çalışma başlatılacağını  ve gereken yasal işlemlerin yapılacağını söylemişti…

Maliye Bakanı olduğu dönemde Ersin Tatar’ın da büyük büyük lafları var. Para dergisine verdiği mülakatta söylediklerini o gün duyanlar mutlu olmuştur eminim, ama ne yazık ki , o laflar orada kalmış, kimse de hesap sormamış…

Gazeteci sormuş, “Bafra’da bazı tahsis sahiplerinin henüz yatırım için harekete geçmediğini biliyoruz. Bunların tahsislerinin iptali söz konusu mu..?”

Bakın ne cevap vermiş Ersin Tatar; “Bir noktada olabilir. Sayın Cemil Çiçek de bu konuda bize destek verdi. Bu yatırımları Türkiye Kalkınma Bankası finanse ediyor. Krediler çıktı. Bazıları tahsisli arazileri almış bekliyor; ki o bölge gelişsin. Ondan sonra da para karşılığı arazileri başkalarına devretmek niyetindeler. İşte biz buna yokuz”….

Nasıl ama… Bu lafların üstüne arazi devirleri şakır şakır gerçekleşmiş…

Talep var, istekli var, ama neredeyse devletin elinde turizm nitelikli arazi kalmamış durumda. Bir ara Galatasaray’a tarım arazsisi bile tahsis ettiler de sonradan farkedilip iptal edilmişti. Başka birine bir sit alanını vermeye kalktılar… Çünkü en değerli yatırım arazileri, birilerinin elinde spekülasyona yatırılmış duruyor.

Devletin malından, parmağını oynatmadan zengin olma durumu…

Sebeplisi kim, sorumlusu kim?

İşte yazdım, gelmiş geçmiş tüm siyasetçiler…

Şimdi dönüp aynı lafları tekrar ediyorlar.

Ortada büyük bir rant dönüyor ve laga lugayla göz boyayan siyasetçi, devlete büyük bir kayıp yaşatıyor…

 

YERİN KULAĞI VAR

UBP’DE BAKANLIK KAVGASI:

Sanki mevcutlar çok iyi şeyler yaptılar da, şimdi o koltuklar  için birbirlerini yemeye başladılar.  Kabine değişikliği konusunda konuşan Ersin Tatar, “Kulislerde şu gitsin bu gitsin deniyor. Bunu da doğru bulmuyorum… Bakan değişecek, müsteşarı, müdürü değişecek. Sağını solunu öğrenene kadar nasıl hizmet verecek” değerlendirmesinde bulundu. Hani duyan da o koltuğa oturunca memleketi kurtaracaklarını sanır. Şükür hepsini de gördük. Sonuçta aynı ekolden geliyorlar…

 

DÜĞMEYE BASILDI:

Yıllardır özelleştirilmesi gündemde olan Telekomünikasyon Dairesi için düğmeye basıldı. Türkiye ile yapılan son protokolde de yer alan söz konusu özelleştirme için Bakanlar Kurulu ilk adımı attı. Bugünkü yapısı itibarıyle toplumun beklentilerine cevap vermekten uzak olan daire için gelir ortaklığı yöntemi ve pazarlık usulü ihale uygulanacak…

 

GÜNÜ KURTARMA:

Yıllardır kalıcı bir çözüm üretemediğimiz sağlık konusunda doktorların ard arda gelen istfalarından sonra bakanlık,  sağlık servislerinde hizmetlerine ihtiyaç duyulan 5 doktoru, sözleşmeli statüde istihdam etti. Doktorlara verilen son artışlar da işe yaramamış olacak ki, kalıcı  çözümler üretmek yerine günü kurtaracak tedbirlere başvuruyorlar…

 

YANGIN VAR:

Ekonomist Göksel Saydam, ülkenin ve vatandaşların içinde bulunduğu ekonomik krizi ve enflasyonu “yangını bacayı sardı, itfaiye yangını söndürmek için daha hazırlık bile yapmadı” diyerek değerlendirdi. Gerçekten de ülke yangın yerine dönmüş ama, yangını söndürmesi gerekenler, bırakın söndürmeyi, ateşle gidiyorlar…

 

DOSTLUK VE KARDEŞLİK:

CTP ve AKEL, dostluk ve kardeşliği geliştirmek adına Pazar günü her iki partinin Lefkoşa İlçelerinin organizasyonuyla, “Çocuklar futbol şöleni” düzenliyorlar. İyi güzel de, keşke AKEL bu dostluğunu, KKTC’ye gelmek isteyen yanbancı takımlar konusunda da sergileyebilse. İşte o zaman gerçekten inandırıcı olurdu…

 

GÜMRÜK KAPILARINA ASILSIN:

KKTC’ye turist olarak giriş yapan yolcular üzerinde o kadar çok uyuşturucu yakalanıyor ki, bu ülkede uyuşturucu kullanmak serbest sanırsınız. Dışarıda yakalanan uyuşturucudan da çok, gümrük kapılarında yakalanıyor. Ya kapılarda zaafiyet var, ya da ülkede uyuşturucu kullanımının serbest olduğunu sanıyorlar. Bence hükümet sınır kapılarına, “bu ülkede uyuşturucu bulundurmak ve kullanmak suçtur, cezası da budur” diye büyük ilanlar asmalı…

 

 

 

ZİRVEDEKİLER

Göksel Saydam: “ Bankalardaki tahsili gecikmiş kredilerin artması ve ödenememesi, yine piyasada dönen paranın yani cironun her geçen gün azalması, mahkemelerdeki borç-alacak davalarının tavan yapması, ülkenin ekonomik yönden nasıl bir çıkmazda olduğunu göstermektedir. Maalesef bu güne kadar halkı biraz olsun rahatlatmak adına hükümet hiçbir önlem almamıştır…”.

 

DİPTEKİLER

Akaryakıta %8 Vergi: Seyrüseferlerin akaryakıt üzerinden tahsil edilmesi yasası hazırmış. Vergi Dairesi Müdürü, “Tasarıya göre, yol kullanımı ve emisyon vergisi için akaryakıtın katma değer vergisi hariç, nihai satış bedeli üzerinden uygulanacak oran yüzde 8 olacak” diyor. Benim bundan anladığım, yasa geçtiği anda, akaryakıta yüzde 8 zam gelecek. Zaten şu anda da her 100 liralık yakıtta, 40-45 lirası devlete verilen vergi. Şimdi bunun üstüne bir 8 lira daha ilave edilecek. Sizin anlayacağınız, ödediğiniz paranın sadece yarısı değerinde benzin alabileceksiniz… Nereye gidecek bu vergiler? “Yol yapılacak” diyor yasa. Boşversenize, yolları da Türkiye’ye yaptırır, izaz ikrama harcarlar olur biter…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar