Hükümetten taleplerine karşılık bulamayan Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği, eyleme gidiyor. Ülkede şu anda devlet onaylı yurt sayısı 108, öğrenci sayısı ise 30 bin civarında. Yurtlar boş, işletmeciler perişan.

HAVADİS ÖZEL

Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri, ülkenin yüksek öğretim portresini Havadis’e anlattı.

Hükümetten taleplerini de açıklayan birlik başkanı ve yönetim kurulu üyeleri önümüzdeki hafta gerçekleştirecekleri eyleme ilişkin de açıklamalar yaptı.

Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği Başkanı Hakan Onurlu, Yönetim Kurulu üyeleri Ekrem Soyşen ve Orhan Kansu, Havadis Web TV’de Gün başlarken programında dün Damla Dabis’in konuğu oldu.

Onurlu: Seyreltilmiş yüz yüze eğitimin gerçek anlamda hayata geçirilemedi

 

Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği Başkanı Hakan Onurlu, seyreltilmiş yüz yüze eğitimin gerçek anlamda hayata geçirilemediği bu sebeple ülkeye gelen öğrencilerin geri dönmek zorunda kaldığını belirtti.

Onurlu, “Bu öğrenciler ülkeye geldiklerinde 10 gün karantinada kaldılar, yurtlarımıza yerleştiler, 3-4 gün sonra ülkeden ayrılmak istiyorlar, gerekçeleri de okula gidiyorlar, hocalar derslere online devam edileceğini söylüyor” dedi.

Üniversitelerin birçoğunun eğitim harçları dışında ofisler, restoranlar, kafeteryalar, fotokopi merkezleri gibi mülklerinden yan gelirleri olduğunu söyleyen Onurlu, şöyle konuştu:

“Özel üniversite sahipleri de bu öğrencilerin gelmesini istiyor. DAÜ ve LAÜ de öğrencilerin gelmesinden yana. Bu üniversitelerin kirada olan birçok mülkleri var.  Ofisler, restoranlar, kafeteryalar, fotokopi merkezleri vs. Üniversitelerin esas gelir kaynağı eğitim ücretlerinden çok bu yan sektörlerden gelmektedir. Onunla birlikte bütün çarşı-Pazar bundan yararlanıyor.”

 

“Öncelik kumar turizmine verildi”

 

Hakan Onurlu, KKTC’nin eğitim fiyatları bakımından belki de dünyanın en uygun ülkesi olduğunu ancak pandemi dönemini bu bağlamda avantaja çevirmek gerekirken bunun yapılmadığını söyledi.

KKTC’de önceliğin kumar turizmine verildiğini söyleyen Onurlu şu ifadeleri kullandı:

“Pandemide eğitim bakımından avantaj sağlamak mümkündü. Küçücük bir ülkeyiz. Önceliği kumara vermeseydik şu an adamız tertemizdi. Dünyanın en güvenli üniversite adası reklamı ile yaklaşık 100 bin olan öğrenci kapasitemizi 150-200 bine çıkarabilirdik.

71 bin öğrenci muhacereti yapılıyordu, bu öğrenci nerede? Okullar bomboş. Böyle bir öğrenci gelmedi. Sadece kayıt yaptırdı, adaya gelmedi. Gelenleri de geriye dönüş için yönlendirildi.”

 

“Yurt işlemeleri külliyen zarardadır”

 

Ülkede devlet onaylı 108 adet öğrenci yurdu olduğunu ve pandemi sürecinde yurt işletmeciliğinin, personel yardımı dahil tek bir kuruş almadığını söyleyen Hakan Onurlu, şöyle dedi: “Devletimiz tarafından teşvik edilmiş yurt yatırımcıların sayısı 108’dir. Bunlar da yaklaşık 45 bin yatak kapasitesine sahiptir. Tam kapalı olsaydık daha karlı olacaktık. Bu sektör yokmuş gibi davranılıyor. Bu sektör resmi olmasa da devlet garantilidir, çünkü devletin istediği, teşvik ettiği yatak kapasitesine sahiptir. Devletimizin artık bu sektörü görmesini istiyoruz.”

 

“Kredi yükü altında eziliyoruz”

 

Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği Başkanı Hakan Onurlu, ayrıca bu 108 yurdun 30’unun Kalkınma Bankasından kredilendirilmiş yurtlar olduğuna dikkat çekti ve şöyle dedi.

“Devlet tarafından teşvik edilen bu yurtların 1,5 yıldır hiçbir geliri yok. Devlet garantili olan Kalkınma Bankası ile faizsiz bir öteleme modeli veya faizlerin daha aşağıya çekilmesi modeli ile ilgili görüşmelerimiz oldu. Bu görüşmeler henüz devam ederken bize gelen mektuplarda daha da faiz artırımına gidildiğini gördük.”

 

“Sokağa dökülen kazanıyor, biz de sokağa çıkacağız”

 

Onurlu, eylem hazırlığında olduklarını aktardı.

Eylemi 2 hafta içerisinde gerçekleştirmeyi planladıklarını söyleyen Onurlu, “Ben aslında diyalog yolunu tercih edenlerdenim ama bu süreçte gördüğümüz kadarı ile sokağa çıkan, ağlayan bir şeyler kapabiliyor. Doğru dürüst istişare edip, konuşarak uzlaşı arayanlara hiçbir şey yapılmıyor. Dolayısıyla biz de bir nebze hakkımızı alabilmek için, ülkeyi bu ekonomik çıkmazdan bir nebze olsun kurtarabilmek için eyleme gitme kararı aldık. Çok ciddi bir eylem yapmayı planlıyoruz” dedi.

 

“En geç eylül sonuna kadar tüm eğitim sektörü aşılanmalıdır”

 

Aşılanmanın önemine dikkat çeken Hakan Onurlu, hükümet yetkilileri ile bu hususta defalarca görüştüklerini ancak yine sonuç alamadıklarını kaydetti.

Onurlu, “Geçen hafta Sağlık Bakanı Sayın Ünal Üstel ile görüştük ve ‘madem eğitim sektörü öğrenciyi online eğitime yönlendiriyor, üstelik de seyreltilmiş yüz yüze eğitim kararı alındıktan sonra bu yapılıyor o halde aşılamada önceliği ülkenin birinci gelir kaynağı eğitim turizmine vermeniz gerekir’ dedik. En geç eylül sonuna kadar tüm eğitim sektörü aşılanmalıdır” diye konuştu.

 

Soyşen: Şubat ayında yaklaşık 9 bin 500 öğrenci geldi

 

Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği Yönetim Kurulu üyesi Ekrem Soyşen, beklenen öğrenci sayısının ilk etapta 30 bin olduğunu ancak KKTC’ye şubat ayında yaklaşık 9 bin 500 öğrencinin geldiğini söyledi.

Soyşen, “Öğrencinin adaya nasıl getirilmesi ile ilgili bir yol haritası çizmiştik. Uçaklar nereden kalkacak? Öğrenciler nasıl karantinaya girecek? Gerek Milli Eğitim ve Kültür Bakanımıza gerekse hükümetin diğer yetkililerine bu konuda güzel bir sunum yaptık. Bu sunumun akabinde hareketlilik başladı ama beklentimize ulaşamadık. Öğrencilerin çoğunluğu ne yazık ki gelemedi. Gelenler de okuluna gittiğinde ders olmadığı için ülkelerine dönmek zorunda kaldı” diye konuştu.

“Şu an ülkede 25-30 bin öğrenci var, 11 bin 500, 12 bini KKTC yurttaşı”

 

 

Şu an ülkede bulunan üniversite öğrencisi sayısının 25-30 bin arasında olduğunu kaydeden Soyşen, “Bu sayının 11 bin 500, 12 bini zaten KKTC vatandaşı. Bu öğrenciler zaten bu ülkede yaşıyorlar, dolayısıyla da ülkenin ekonomisine zaten bir katkıları vardır” dedi.

Şu an üniversitelere kayıtlı olan öğrenci sayısının ise 85 bin civarında olduğunu belirten Ekrem Soyşen, şöyle dedi: “Bu 85 bin öğrencinin 15-20 bini şu an bu ülkede. Bu da bizim gerek Türkiye’de gerekse diğer ülkelerde 50 bin civarında öğrencimiz olduğu anlamına gelmektedir. Bu çok ciddi bir rakamdır. O 50 bin öğrencinin 30 bini ülkede olsaydı her öğrenci ayda yaklaşık 4 bin TL bir para harcıyor. En basit hesap ile yaklaşık 30 bin öğrencinin devlete her ay 120 milyon TL katkısı olacaktı. Bu basit hesabı yapamadıkları için bu ülkeye öğrenci getiremediler.”

Ekrem Soyşen, aşılanmasının önemine de değindi. Soyşen şöyle dedi: “1,5 yıldır sınıfa gitmeyen akademisyenlerimiz var. Bazı akademisyenler aşılanmadan söz ediyorlar haklı olarak ancak biz bunu da dile getirdik. “Sağlık önceliğimizdir” dedik ve aşılanmanın eğitim sektöründe de yapılması gerektiğini belirttik. Ancak burada bir iyi niyet olması gerekmektedir. Biz bugün akademisyenleri aşılarız, daha sonra acaba ‘öğrenciler de aşılansın da öyle üniversitelere gelsinler’ derler mi? Maalesef şu an bu aşılamayı yapamıyorlar.”

“Hem öğrenci istiyoruz hem harçlara zam yapıyoruz”

 

Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği Yönetim Kurulu üyesi Ekrem Soyşen, öğrencilerin “üniversite harçlarına zam yapıldı” isyanına yönelik de değerlendirmelerde bulundu.

Soyşen, üniversite harçlarına yeni öğrenciler için yüzde 15, eski öğrenciler için de kayıt ücretlerine yüzde 20-30 arasında zam yapıldığını belirterek şöyle dedi:

“Bu çok anlamsız bir şeydir. Eski öğrencimiz Türkiye’nin ve başka ülkelerin üniversitelerine geçiş yapmak isteyecekler. Yeni öğrencileri de kaybedeceğiz. Binlerce kayıt alan üniversitelere bile şubat ayında 300-500 yabancı öğrenci kaydı yapıldı. Bu çok büyük bir kayıptır ve bunun bizim ayıbımız olması gerekmektedir. Artık sabredecek gücümüz kalmadı. Kantincisi, kafeteryacısı, taksicisi, herkes ekonomik olarak çok zor durumdalar.

“Siyasi geçiştirmelerle sürekli zaman kaybediyoruz”

 

Başbakanımız ve Milli Eğitim ve Kültür Bakanımızdan ‘yüksek öğretim öğrencisini nasıl getirebiliriz? noktasında bir komite kuralım’ talebimiz oldu ancak hala bu talebimize hala cevap alamadık. Siyasi geçiştirmelerle sürekli zaman kaybediyoruz.

Önümüzdeki haftalarda bir eylem planımız vardır. Bir esnaf hareketlenmesi ile başlayacağız. Çünkü öğrencilerden de çok şikâyet var. Arada bizler kalıyoruz. Aileler de bir belirsizlik içerisinde.

Üniversitelerin acil olarak ‘yüz yüze eğitim eylül ayında olacaktır. Bu kararın geri dönüşü yoktur’ şeklinde bir açıklama yapmaları lazımdır. Bu açıklamayı yapmamaları halinde kesinlikle öğrenci gelmeyecektir. Hükümet de bu iradelerini gösterip, üniversitelerine almış oldukları kararı uygulatmak zorundadırlar.

“Ülkede sivil itaatsizlik başlayacak”

 

“Siyasiler artık lütfen yükseköğrenim üzerinden siyaset yapsınlar ve öğrenciyi bu ülkeye getirsinler. O zaman hem iktidarı hem muhalefeti hem esnafı kazanır. Aksi halde açık ve net söylüyorum; biz tamamen kapatacağız ve bu ülkede sivil itaatsizlik başlayacaktır. Bizler de bunun başında olacağız.”

Kansu: Bu öğrenciler nerde?

 

Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Orhan Kansu da üniversitelerin harçları konusuna değindi.

Kansu, “Üniversitelerin harçlara indirim yapması gerektiği bu dönemde zam yapması bence doğru değildir. Aksine ülkeye öğrenci gelebilmesi için farklı fiyat politikaları izlemeleri gerekmektedir” dedi.

Orhan Kansu, “Bizim devlet yetkililerine anlatamadığımız konulardan biri de şudur; bu öğrenciler eylül ayında ülkeye geldiğinde şubat-temmuz ve ağustos ayını çıkarırsanız minimum 9 ay ülkede kalıyor. Bu öğrencilerin az ya da çok ekonomiye katkıları vardır” diye konuştu.

Ülkeye geldiği ifade edilen öğrenci sayısının ise doğru olmadığını belirten Kansu, “Bu öğrenciler nerde?” diye sordu.

Kansu, şöyle dedi: “Biz evet Kıbrıs Türk Öğrenci Yurtları Birliği olarak programa konuk olduk ama diğer esnaf arkadaşları da temsilen buradayız. Esnaf iflasın eşiğindedir. Bizler öğrenciden geçiniyoruz. Otel gibi değiliz. Resmi öğrenci kaydı olmayanları biz yurtlarda barındıramayız zaten yasal değildir. Öğrenci olmazsa esnaf kazanamaz. Üniversitelerin yönetsel personeli gerekse akademisyenlerin haklı olduğu bir nokta vardır, aşılama. Biz hükümet yetkilileri ile her görüşmemizde bunu aktardık, yüksek öğretimde aşılamayı ön plana almalarını rica ettik ama yapılmadı. Bu şekilde devam ederse eylül ayını da kaybederiz. Bu çok daha büyük bir kaos ile karşı karşıya kalmamıza neden olur.

 

“Nereden balarsanız sıkıntı”

 

Elektriğini ödeyemeyen yurtlar var. Olmayan öğrenciye hizmet ediyoruz, kazanç yok ama hükümet için hala daha elzem sektör değiliz. Yurtlar boş, öğrenci yok ama bizi açık tuttular. Amaç bize pandemi desteği, katkısı vermemektir. Nereden balarsanız sıkıntı”

Hükümet yetkililerinin YÖDAK’ın önerilerini de dikkate almadığını söylen Orhan Kansu, “YÖDAK, ‘seyreltilmiş olarak gerekli kurallar çerçevesinde yüz yüze eğitim yapılabilir’ diyor. Devlet YÖDAK’ın açıklamasını kaile almadıktan sonra bizi hiçbir şekilde kaile almaz ki” diye konuştu.