[email protected]
Ülkemizin en önemli sorunlarını sayacak olsak, şüphesiz ki ulaşım bu listenin ilk sıralarında kendine yer bulacaktır. Toplu ulaşım sisteminin yetersizliğine, her geçen gün artan nüfus yoğunluğu da eklenince birçok olumsuz sonucun ortaya çıkması kaçınılmaz oluyor. Motorlu taşıt kullanımın fazlalaşmasıyla birlikte ortaya çıkan ses ve çevre kirliliği hem insan sağlığını hem de kentlerdeki yaşam kalitesini negatif yönde etkilerken; 200 yıl önce Fransa’da doğan ve bugün dünyanın her yerinde, söz konusu sorunlara alternatif bir çözüm aracı olarak kabul edilen bisiklet (veya eski adıyla velespit) ise ne yazık ki ülkemizde hak ettiği değeri görmüyor. Bunun sorumlusu da halk değil, gelmiş geçmiş yönetimlerin vizyonsuz politikalarıdır.
Her Dönemde İnsan Hayatının Bir Parçası
Bugün dünyada 100 milyondan fazla bisiklet olduğu bilinmekte. Ülkemizde de neredeyse her evde bir bisiklet olduğunu düşündüğümüzde, son model arabaların tüm konforuna rağmen halkın en çok tuttuğu taşıtın yine bisiklet olduğunu görebiliriz. Doğa dostu ve kolay erişilebilir olan bisikletin özellikle şehir içinde sağladığı kolaylıkları düşündüğümüzde, bu durum çok da şaşırtıcı olmasa gerek. Bisikletin sağladığı faydalar sadece bunlarla da sınırlı değil tabii. Bisiklet ekonomiktir; ne benzin parası ne de vergi ödemek gerekir alıp sürmek için. Kuzey Kıbrıs’ın çukurlarla dolu yolları bile bisikletin önünde bir engel değil.
Bisiklet, sağladığı faydalar bu sayfalara sığdırılamayacak kadar fazla olsa da, ülkemizde hak ettiği değeri görmekten çok uzakta. 70 bin öğrenciye ev sahipliği yapan Kuzey Kıbrıs’ta hala daha bir bisiklet yolu ağı oluşturulmamış olması, ülkedeki vizyon eksikliğininin de en çarpıcı göstergelerinden biridir. Hiç şüphe yok ki güvenle bisiklet sürülebilecek yollar yapıldığı zaman, halk da tercihini bisikletten yana kullanacaktır. “Bir tur versene”dir çünkü velesbit, boş arsaların ranta yenik düşmediği zamanlardan kalan…
Nostaljiyle Pedal Çevirmek Geleceğe…
Güzelyurt’un sosyal ve ekonomik kalkınmasına katkıda bulunmak üzere bir grup genç tarafından kurulan ve yaklaşık dört senedir çalışmalarını sürdüren Güzelyurt Kültürel Mirası Yaşatma Derneği, özverili ve dinamik kadrosuyla fark yaratan etkinlikler düzenlemeye devam ediyor. Bu etkinliklerin en önemlilerinden biri de her sene düzenlenen “Klasik Bisikletlerle Güzelyurt Turu ve Kültür Günü”. Derneğin bu etkinliği düzenlemekteki esas amacı; Kıbrıs’ın yakın geçmişinde kullanılan Raleigh, Rudge ve Cooper gibi bisikletleri bir araya getirip hem halka bir nostalji yaşatmak hem de bisiklet kullanımının önemini anlatıp teşvik vesilesi oluşturmak. Her sene yoğun ilgi gören etkinliğin dördüncüsü, geçtiğimiz hafta rekor bir katılımla gerçekleştirildi. Yaklaşık 120 bisiklet kullanıcısı, daha yaşanabilir bir Güzelyurt için pedal çevirdi. İzlenen güzergah boyunca Güzelyurt’un tarihi ve kültürel çekim merkezlerinin önünden geçildi ve rehber Hasan Karlıtaş tarafından katılımcılara bilgi verildi.
Bir Rüyadır Bisiklet Sürmek: Üç yaşında başlar, hayat boyu devam eder
5 yaşındaki Türkay Kansoy’dan, 80 yaşındaki Latif Şenyurt ve Yekta Adıyaman’a kadar her yaştan insanın katıldığı etkinlikte, üç üniversiteye ev sahipliği yapan batı bölgesinde bisiklet yollarının yapılması ve bisiklet kiralama istasyonlarının kurulması için güçlü bir mesaj verildi. İlerleyen yaşlarına rağmen sağlık durumlarının oldukça iyi olmasının bisiklet sayesinde olduğunu dile getiren Yekta Amca ve Latif Amca, 60 yılı aşkın süre boyunca bisiklet sürdüklerini ve her sabah mutlaka 6 kilometre pedal çevirerek güne başladıklarını anlatıp hepimize örnek oldular. Güvenli bir şekilde ulaşımlarını sağlamak için Güzelyurt’a bisiklet yolları yapılmasını talep etmeyi de ihmal etmediler tabii. Tur bitiminde etkinliğe her sene katılan Yekta Amca’ya, etkinliğin tanıtımı için kamera karşısına geçen Latif Amca’ya ve etkinliğin tanıtımı için kısa film çalışması yapan Mehmet Ekin Vaiz ile Gülşen Erçin’e dernek tarafından anı plaketleri takdim edildi. Bisiklet turuna katılanlar sadece insanlar değildi. Güzelyurtlu hayvan dostlarımızdan “Bal” da bisiklet sürenlere tur boyunca eşlik etti.
Üniversitelerin Bisiklet Yolu Talebi
Etkinliğe katılarak bisiklet sürenler arasında bulunan ODTÜ KKK Genel Sekreteri Levent Küpeli ve KTSU öğretim görevlisi Yrd. Doç. Dr. Linda Fraim de bisikletin üniversite öğrencilerinin yaşamında ne kadar önemli bir yer tuttuğunu ve üniversiteler ile kent merkezi arasında bisiklet yolları yapılmasının gerektiğini bu etkinlik vesilesiyle bir kez daha yineledi. Hiç kuşku yok ki Güzelyurt’ta üniversiteler ile kent merkezi arasında böyle bir çalışma yapılırsa, bu Kuzey Kıbrıs geneli için örnek bir proje olacaktır. Bu noktada en büyük sorumluluk da yerel yönetime yani Güzelyurt Belediyesi’ne düşüyor.
Aziz Mamas Kilisesi’nde Geçmişe Yolculuk
Bisiklet sürme etkinliği sonrasında, Aziz Mamas Kilisesi’nin avlusunda kurulan stantlarda Kıbrıs kültürünü yansıtan ürünler satıldı ve iskemle bağlama, sele sepet örücülüğü, kalbur elek yapımı gibi canlandırmalarla yerel kültürün korunması mesajı verildi. Dernek, “Kültür Günü” etkinliği için Aziz Mamas Kilisesi’ni seçerek, bu önemli yapının Büyük Han modelinde kullanılması için bir mesaj vermeyi amaçladı.
Ortak Akılla Başka Bir Güzelyurt Mümkün!
Halkı doğrudan ilgilendiren projelerde, ‘katılımcılık ilkesi’ gözetilerek halkın da onayının alınması ve söz hakkının bulunması, en temel gerekliliklerin başında gelmektedir. Bu noktada, yönetim ile halk arasında bir köprü oluşturacak olan sivil toplum kuruluşları aktif rol üstlenecektir. Güzelyurt Kültürel Mirası Yaşatma Derneği’nin düzenlediği bu kalabalık ve renkli etkinlik, sivil toplum kuruluşlarının insanları örgütlemekte ve onların görüşlerini yansıtmakta ne kadar önemli bir aktör olduğunu bir kez daha gösterdi. İnanıyorum ki bölgede bulunan sivil toplum kuruluşlarının da süreçlere dahil edilmesi ve periyodik olarak görüşlerinin alınmasıyla “Başka Bir Güzelyurt” yaratmak mümkün olacaktır.
Batuhan Beyatlı
