Fransız Total şirketinin, Güney Kıbrıs’ın sözde “Münhasır Ekonomik Bölgesi- MEB” içerisindeki 11 numaralı parselde bulunan “Onisiforos” hedefinde, hidrokarbon yatağı bulma olasılığının, yüzde 25 olduğunu belirttiği ifade edildi.
Bu çeşit operasyonlarla ilgili olasılık ölçeği temelinde, bunun yatakla ilgili cesaret verici bir oran olduğunu yazan Fileleftheros gazetesi, Total şirketinin Güney Kıbrıs’taki yan şirketi olan Total E&P Cyprus B.V’nin Genel Müdürü Yves Grosjean’in, şirketin ilk sondajı 2017 yılının Nisan ayında yapmayı planladığını teyit ettiğini aktardı.
Grosjean’in, Total şirketi ile EDT Offshore şirketi arasında, geçtiğimiz gün gerçekleştirilen imza töreninde konuştuğunu kaydeden gazete, elde ettiği bilgilere dayanarak, iki şirket arasındaki anlaşmanın 2017–2018 yılları arasında Total tarafından toplam dört sondaj yapılmasını öngördüğünü belirtti.
Gazeteye göre hedefin, 2017 yılının Nisan ayında sondajın başlaması olduğunu dile getiren Grosjean, Mısır’ın MEB’inde bulunan “Zohr” yatağının morfolojisinin 11 numaralı parsele kadar uzanmasından ötürü, burada da doğal gaz bulunması şansı olduğuna inandıklarını ifade etti.
Gazeteye göre Grosjean konuşmasında, her şeyin olumlu seyretmesi durumunda, (doğal gazın) değerlendirilmesine ilişkin seçeneklerin çok olduğunu ve bunun yatağın büyüklüğü ile çeşidine bağlı olacağını söyledi.
Tespit edilecek olan miktarların çok fazla olması durumunda, doğal gaz sıvılaştırma terminali meydana getirilmesi olanaklarının açık olduğunu da ifade eden Grosjean, doğal gaz yatağının yüzeye çıkması ve değerlendirilmesi için 5–10 yıllık bir süre ile 5–10 milyar Euro’luk bir maliyete ihtiyaç duyulacağının hesaplandığını sözlerine ekledi.
Haravgi gazetesi ise “Total Doğal Gazın Sıvılaştırılmasına İlişkin Planlamaya İşaret Ediyor” başlıklı haberinde, Total şirketinin Güney Kıbrıs’taki yan şirketi olan Total E&P Cyprus B.V’nin Genel Müdürü Yves Grosjean’in imza töreninde yaptığı konuşmada “özellikle yapılacak olan keşfin çok büyük olması durumunda, Kıbrıs’ta bir sıvılaştırılmış doğal gaz planı ayrıca bir seçenek olabilir. Bu ülkenizi bölgesel merkez haline getirecek” mesajı verdiğini aktardı.
Böyle bir planlamanın milyarlarca Euro’luk yatırım yapılmasını gerektirdiğini ve özellikle de Avrupa’daki sıvılaştırılmış doğal gaz piyasalarında rekabetçi olması gerektiğini ifade eden Grosjean, Total şirketinin, bu çeşit projelerdeki en büyük yatırımcılardan olduğuna işaret etti.
Mısır MEB’inde bulunan Zohr yatağının doğal gaz alanının değil, fakat morfolojisinin 11 numaralı parsele kadar uzanmakta olduğunu söyleyen Grosjean, 11 numaralı parselde, doğal gaz içerebilecek olan bazı jeolojik yapılar tespit ettiklerini dile getirdi.
Şirketin başarısızlık da dahil her türlü olasılığa karşı hazır olduğunu dile getiren Grosjean, yeni sondajlarla ilgili benzer durumlarda, başarı olasılığının yüzde 25 civarlarında olduğunu sözlerine ekledi.
Politis ise “Başka Yatırımlar da Yapmak İstiyorlar” başlıklı haberinde, Grosjean’in imza töreninde yaptığı konuşmadan, “Total’in kalmak için Kıbrıs’a geldiği ve kararlı bir şekilde bölgede başka yatırımlar da yapmayı isteyeceği neticesinin çıktığı” yorumunda bulundu.
Gazete, Grosjean’in konuşmasında “Total şirketinin Güney Kıbrıs karşısındaki taahhüdü ve şirketin Güney Kıbrıs’taki mal varlıklarıyla güçlü bir portfolio inşa etme konusundaki beklentileriyle ilgili ifadesinin” dikkat çektiğini de yazdı.
Gazeteye göre “Kıbrıs Avrupa’dır” diyen Grosjean, “Arka bahçemizde, Avrupa’yı daha güçlü bir hale getirmek için çalışıyoruz” ifadesini kullandı.
Gazete, Grosjean’in “Kıbrıs’ın arka bahçeleri olduğunu söylediğini” de iletti.
Bu ifadelerin, doğrudan, Total şirketinin İtalyan ENI şirketiyle işbirliği içerisinde, 3’üncü tur ruhsat ihalesi çerçevesinde, Güney Kıbrıs’ın sözde MEB’indeki 6 ve 10 numaralı parseller için yaptığı önerilere gönderme yapmakta olduğunu yazan gazete, “eldeki bilgilerin”, Total’in bu iki parselle de güçlü bir şekilde ilgilenmekte olduğu yönünde olduğunu kaydetti.
Fransız Total şirketinin, 10 numaralı parseli 2’inci tur ihale çerçevesinde (2012) bağladığını, ancak daha sonra sondaj yapılacak bir şey olmadığı değerlendirmesinde bulunarak bunu Rum Yönetimi’ne iade ettiğini anımsatan gazete, İtalyan ENI şirketinin 2015 yılında Mısır MEB’inde ve 10 ile 11 numaralı parsellerin birkaç kilometre ötesinde Zohr yatağını keşfetmesinin akabinde ise durumun değiştiğini belirtti.
Gazete, bu yatağın keşfiyle birlikte, komşu Rum parsellerinde de bazı doğal gaz yatakları olabileceğine dair umutların arttığını ekledi.
