Esnaf Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber açıklamalarda bulundu; “DAYANACAK GÜCÜMÜZ KALMADI”
Esnaf Zanaatkarlar Odası Başkanı Mahmut Kanber yazılı açıklamasında “Pandemi sürecinde birçok küçük esnafın kapalı olduğu kapatmayı kabul ettiği %100 gelir kaybından %50 gelir kaybına kadar devam eden işletmelerin bu süreçte korunması bu ülkeyi yönetenler göstermelidir. Her yer kapalıyken açık olan marketlerin küçük esnafın işlerini yapmaktan vazgeçmesini ve bunu da hemen anneler günü ve bayramda göstermelerini vicdanlarına bırakıyorum.” ifadelerini kullandı
Açıklama şöyle:
Kıbrıs Türk esnafının on yıllardır sürdürdüğü hak emek standart sürdürülebilir rekabet mesleki gelişim nitelikli yerel iş gücü ve toplumsal fayda sağlama amacıyla esnafın zanaatkarın üreticinin ve çalışanlarının haklarını korumaya çalışmakla birlikte çalışanların üretenlerin ve işletmelerin adil bir ekonomik düzen içinde rekabet edebilmelerini sağlamak amacıyla mücadelemizi sürdürmekteyiz.
Amacımız çalışarak emeğimizin karşılığını almak ekonomik özgürlüğümüzü ve kendi ayaklarında duran bireylerin bu ülkede mutlu ve sağlıklı yaşamaları için ailelerinin geçimini sağlayabilmeleri için yasal ve demokratik düzen içinde mücadele eden bir kurumuz. Ve bu süreçte de olağanüstü koşullarda pandemi yaşamaktayız.
Aslında 15 aydır yaşadıklarımızdan bir ders çıkarmayı umut ederken, ülkemizde birçok alanda birçok işletmenin fazla olduğu bu nedenle de acımasızca kapitalist sistemin büyüğün doyumsuzca büyüdü, küçüğünde yok olmaya gidişinin hızlanması dersini geçmişten çıkaramadığımız anlaşılıyor. Bu süreçte 5000 işletmenin kapandığı 50000 işsizin olduğu bir ülkede hala acımasızca olanakları olanların olanakları olmayanlara şans bırakmadığı bir düzen devam ediyor. Birçok ağızdan pandemi sürecinde dayanışma hak hukuk rızalık düzen planlama gibi söylemler çıkarken uygulamada bunların hiçbirinin olmadığı hepimiz tarafından görülmekte ve bu olanlara bu düzen bozukluğuna göz yuman hükümeti snafını üreticisini iş insanın batmasına sebep olacağını bir kez daha hatırlatmak isteriz. Pandemi sürecinde birçok toplantıda reddettiğim bir durum vardır ki pandeminin bir fırsatçılık olduğunu kabullenen bir anlayışın toplumsal faydadan uzaklaşmış olanlardan çok da fayda beklemek anlamlı bulmamak dayım. Bu sıkıntılı günlerde adil bir gelir dağılımını olmadığı gerçeği tüm toplum tarafından haykırılırken bunları görmezden gelen yöneticilerin hangi dünyada ve hangi hallerde yaşadıklarını çok merak etmekteyim. Biliyorsunuz ki önümüzdeki günlerde anneler günü ve Bayram olacaktır aslında şu anda söyleyeceklerim genel bir anlam taşımaktadır. Kapalı olduğumuz dönemlerde zincir marketler süpermarketler ve kısmen marketler küçük esnafın kapalılığını fırsatçılara çevirerek, işletmeler tek tek kapanırken, bu işletmelerin işlerini yapmayı bu olağanüstü koşullarda yaşarken kendilerine fırsat görenleri toplumun takdirine bırakıyorum. Yola çıkarak bir kaç örnekle anlatmak isterim örneğin anneler günü gelirken çiçekçi esnafının pazar günleri işyerlerini pandemi kuralları çerçevesinde açmasını ve ailelerin buradan çiçek temin ederek ailelerine götürmelerini bunun da çiçekçi esnafına bu süreçte cansuyu olacağını düşünmekteyim ve bu çerçevede yaptığımız girişimler çerçevesinde çiçekçi esnafının işyeri açarak istihdam yaparak vergisini ödeyerek hayatta kalmaya çalışırken fırsatçılığı kendine fırsat görenleri bizler Kıbrıs Türk esnafı olarak değerlendireceğimizi ve bundan sonraki değerlendirmelerimiz de esnafın zanaatkarın işlerini ürünlerini satan işletmeleri zincir market ve süpermarketlerin bu çerçevede değerlendirerek hakkımızın yenmesine izin vermeyeceğimizi söylemek istiyorum.
Örneklemek gerekirse pastane, baklava salonları, kasap, çiçekçi, ziraatçı, oto yedek parça, bahçe malzemeleri, lokantacılık işleri, cafe, ayakkabıcılık, çantacılık butikçilik, balıkçılık,gibi çoğaltabileceğim birçok işletmenin işini yapmaya devam edilmesini kabul edilebilir bir düzen olmadığını söyleyebilirim.
Küçük bir ada ülkesinde bu kadar çok işletmenin bir birinin üstüne basarak rekabet etmesini rekabetin bir diğerini batırmak ve bunun başarı kabul edildiği bir düzene ancak düzensizlik diyebiliriz. Pandemi sürecinden önce her yıl 1500 işletmenin kapandığı 1500’e yakın işletmenin açıldığı istikrarsız bir ekonominin adına serbest piyasa ekonomisi diyen duyarsız, toplumdan kopuk zihniyetin esnafı iflasa götürmesini kabul etmeyeceğiz.
Herkesin kendi işini yaptığı herkesin kendi işini yaptığı toplumun sosyo-kültürel alışkanlıklarına uygun işletmelerin yaygın ekonomide paylaşımcı ve herkesin kazanabileceği sosyal değerlere önem veren kalkınma politikalarını öngören bir model için tüm seçenekleri ve yöntemleri kullanacağımızı ve esnafımızın daha fazla batışına göz yummayacağımızı esnafımız ve toplumumuzla paylaşmak istiyorum.
Anneler günü ve bayram vesilesiyle değindiğin bu konunun aslında on yıllardır sürdürdüğümüz mücadelenin bir parçası olduğunu söyleyebilirim esnafımızın zanaatkarımızın bu konuda duyarlı olmasını ve Kendi hakkını yiyenlere karşı farkında olmasını, farkında olduğunu göstermesini beklemekteyim. Bu düzen içinde daha fazla kazanmak pahasına komşusu açken tok olmayı bu toplum kabul etmemelidir. Pandemi sürecinde birçok küçük esnafın kapalı olduğu kapatmayı kabul ettiği %100 gelir kaybından %50 gelir kaybına kadar devam eden işletmelerin bu süreçte korunması bu ülkeyi yönetenler göstermelidir. Her yer kapalıyken açık olan marketlerin küçük esnafın işlerini yapmaktan vazgeçmesini ve bunu da hemen anneler günü ve bayramda göstermelerini vicdanlarına bırakıyorum.
Artık öyle bir noktaya geldik ki dayanacak gücümüz kalmadı dolayısıyla daha fazla yerine birlikte pay etmeyi ve bu zor günlerden birlikte çıkabileceğim izi bilmeliyiz. Bu özel günlerde esnaf için kazançlı günler olarak geçerdi ancak şimdi pandemi koşullarının dışında bir de bu tür olayların esnafa zarar verdiğini ve bundan derhal vazgeçilmesini bekliyoruz. Evet hep beraber sağlığımıza dikkat ederek pandemi kuralları çerçevesinde anneler günü ve Bayramı, esnaf ve zanaatkarlar önümüzdeki sağlıklı günler için feda etmeden duyarlı olarak geçirmek için önlemlerimizi almalıyız. Sağlığımızı, mental sağlığımızı, ve ekonomimiz için mücadeleye devam.
