“Hüsn-i talil” Sanatı ve Kıbrıslı Siyasetçiler - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mayıs 3, 2024
Köşe Yazarları

“Hüsn-i talil” Sanatı ve Kıbrıslı Siyasetçiler

Mete Hatay bannerMete Hatay

 

“Hüsn-i talil sanatı” diye bir terim duydunuz mu?


 

Ben geçenlerde başka bir konuda çalışırken gözüme çarptı. Dayanamadım bir daha baktım ve anlamını hatırladım:

 

Gerçek olan bir olayın vuku bulmasını, ya da meydana gelmesini, hayali ve gerçek olmayan  bir nedene bağlayarak anlam güzelliğini sağlamayı amaçlayan sanata hüsn-i talil sanatı denir.”

 

Hüsn “güzel” anlamında, ta’lil ise “neden bulma”, yani “bahane üretme” anlamındadır.

Bazı yazarlara göre bu sanatta,  güzel bahane bulmak için olayın nedeni de çoğu zaman bilmezden gelinir.

 

“Güller ki yüzünün renginden utandıkları için kızardılar,”

“Yoksun diye bahçemde çiçekler açmıyor bak;”

“Ey sevgili sen bu ilden gideli yaprak döktü ağaçlar, soldu gökyüzü,”

“Sen gelince güller açar bahçemde, Bahar güler kahkahayla;”

“O çay ağır akar yorgun mu bilmem” gibi alıntılar bu sanata örnek olarak gösterebiliriz.

 

Hüsn-i talil sanatı siyasette de çokça kullanılabilir. Özellikle güzel bahane üretmekte uzman bir ırkın efratlarıysak. Örneğin onlarca yıldır devam eden Kıbrıs görüşmelerinde bolca hüsn-i ta’lil sanatı yaparak devam edilmektedir. “Kapsamlı çözüm” gibi ulvi, ama çok büyük ve zor bir hedef üzerinde çalışırken; günlük hayatı dönüştürerek, barış inşalarına katkıda bulunacak adımların atılması engellenir, ve engellemenin nedeni veya bahanesini de devamlı “kapsamlı çözüm” müzakereleri olarak gösterilir. Çözmeye az kaldı gibi güzel bir bahanenin arkasına saklanılarak, konsantre olunmuş süreç bozulmaması gibi nedenler öne sürülerek hiç bir güven artırıcı veya barış yapıcı mesele ellenmeden bu iş sürer ve gider.

 

Diğer bir hüsn-i talil örneği ise “özel sektörde sendikalaşma olana kadar” nedenini kullanarak, işçilerin iş yasalarına uygun çalıştırılabilmelerini zorlayacak her türlü eylem ertelenir. Ve on binlerce işçi, patronların insafına terk edilir. “Ne yapalım, iş yasasını uygulatmak için özel sektörde sendikalaşma gerekir” gibi muhteşem bir “Bahane silsilesi” hüsn-i talil bir edayla, işçiye ücretsiz bilgi ve hukuksal destek verebilecek, daha kolay atılabilir adımları kenara iter ve Godot’u bekler gibi işçinin sömürülmesine yapılacak daha kolay müdahaleler ertelenir. Ve her şey “özel sektörde sendikalaşma olmadan olmaz” hüsn-i taliline bağlanır.

 

Son bir örnek de çevreyle ilgili. Yer sınırlamasından bu konuya fazla girmeden, bugünkü yazımı sevgili dostum Bülent Kanol’un geçen gün facebookta yazdığı çevre ile ilgili hüsn-i talil uygulamasının nelere sebep olduğunu gösteren vurucu cümlesiyle bitirmek istiyorum:

 

“Girne’nin imar planı bitene kadar o dillere destan huzur dolu Girne bitti!! Şimdi yeni bir Girne var.. sakın içine girme!!”

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar