Hizmetin rozeti yoktur - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
KıbrısManşet

Hizmetin rozeti yoktur

Bol bol güldük, sohbet ettik. Kahve ve kek yapıp, incir topladık. Bahçedeki kedilerle zaman geçirdik. Hasta yoğunluğundan dolayı gelemeyen baba Serkan Bey’in kliniğine gidip baskın yaptık.

“MİRASINIZ KARAKTERİNİZDİR”: İzlem Gürçağ, gittiği her yerde, babası Erdinç Gürçağ ile ilgili övgü dolu sözler duyduğundan “Bana böyle bir miras bıraktığı için çok teşekkür ediyorum. Çünkü ardınızdan bırakacağınız en büyük miras karakterinizdir. Ben de bunu başarmak ve çocuklarıma bu mirası bırakabilmek için çalışıyorum” diyor


“ANNEM GİBİ OLMAK İSTEDİM”: Biyoloji öğretmeni olan annesini henüz 13 yaşındayken akciğer kanserinden kaybeden küçük İzlem, o yaşta kendisine bir hedef koymuş ve “Annem gibi olmak istiyorum” demiş. 1995 yılında Hacettepe Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü’nden biloyog olarak mezun olduğunda hedefini gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşamış

“SEN DELİ MİSİN?”: İzlem Gürçağ, 11 yıllık memuriyet hayatının sonunda istifasını verince “Sen deli misin” diyenler olmuş. Ama o, özel sektöre girdiği için hiç pişman değil. Onu bu yolda yüreklendiren ise eşi Serkan Bey olmuş. “Radikal bir karardı ve onun manevi desteği olmadan yüreklenemezdim”

“KADIN RUHUNA iHTiYACIMIZ VAR”: Gürçağ “İki cinste birbirinin ruhunu anlamaya çalışabilir. Ama bir kadın bir erkek gibi, bir erkek de bir kadın gibi düşünemez. Darp edilen bir kadını ancak bir kadın anlayabilir. Empati, hemcinsler arasında yapılınca daha yerinde olur. Kadının karar mekanizmasındaki önemi tartışılamaz”

Röportaj: Pınar BARUT
Fotoğraflar: Turuğsan ARSLANKELLE

“Kendi oyuncaklarımızı kendimiz yapardık”

O, biyoloji öğretmeni bir annenin ve coğrafya öğretmeni bir babanın ilk göz ağrısı olarak Limasol’un Binatlı köyünde dünyaya gelmiş.

“Mutlu bir çocuk olarak, dönemimizin tüm çocukları gibi sokaklarda büyüdük. Eskimiş tişörtleri kesip, dikip, bebek yapardık” derken, bu günün çocuklarının herşeyi hazır bulduğundan yakınıyor.

“Çocuğun her istediğini anında yaparsak amacı kalmaz. Sonra ne yapacağız? Bir sonraki aşama uçak almak mı?” diyerek bunun bir sonu olmadığını vurguluyor.

“Bırakacağınız en büyük miraz karakterinizdir”

Annesini 1985 yılında, henüz 13 yaşındayken akciğer kanserinden kaybetmiş. Baba Erdinç Gürçağ’da bir daha evlenmemiş.

“Babam 1976 yılında, Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Raif Denktaş’ın Halkla İlişkiler Müdürlüğünü yaparak aktif siyasete girdiğinde dört yaşındaydım. Sonrasında milletvekilliği, Ulaştırma Bakanlığı ve Girne Belediye Başkanlığı yaptı. Siyasetin içinde büyüdüm ama aktif siyasette olmayı düşünmemiştim”

Gittiği her yerde, babasıyla ilgili övgü dolu sözler duyduğundan “Bana böyle bir miras bıraktığı için teşekkür ediyorum. Ardınızdan bırakacağınız en büyük miras karakterinizdir. Ben de bunu başarmak için çalışıyorum” diyor.

 

Sohbet boyunca kahkaha eksik olmadı.

Meslek seçiminde anne etkisi

Gürçağ’ın meslek seçiminde annesinin rolü büyük. Biyoloji öğretmeni olan annesini kaybettikten sonra “Ben annem gibi olmak istiyorum” diyor ve Hacettepe Üniversite’si Biyoloji Bölümü’nde, “Ankara benim için çok başkadır” diyeceği bir öğrencilik hayatı yaşıyor.

Eşiyle nasıl tanıştığına gelince ise hikaye şöyle başlıyor.

Eşi Serkan Bey, onu arkadaşlarıyla zaman geçirdiği Girne Limanı’nda görüyor, etkileniyor ve uzun süre göz takibine alıyor. Ardından duygularını annesine ve dayısına açıyor.

“Annemin yokluğundan dolayı babam üstümüze titrerdi. Biraz mutaassıp büyütüldüm açıkçası. Hep laf dinleyen bir çocuk oldum” diyerek başlıyor anlatmaya.

“Eşimin dayısı babamın eski bir arkadaşı, gelip babama anlatıyor durumu. Serkan, Ege Üniversitesi Diş Hekimliği’ni bitirmiş, adaya dönmüş, kliniğini açmış. Evliliğe hazır yani (gülüyor). Babam durumu bana anlattı, evet demem konusunda da çok istekliydi”

Kıbrıs’a geldiğinde tanışıyorlar. İzlem’de etkileniyor genç adamdan ve ‘evet’ diyor. Biyolog olarak mezun olduğu 1995 yılında evleniyorlar. 1997 yılında ise Girne Akçiçek Hastanesi Laboratuvarı’nda iş hayatına başlıyor.

Gürçağ’ın küçük kızı Belkız, mutfaktaki hünerlerini konuşturdu ve bize kalp şeklinde, çok lezzetli bir kek yaptı. Ellerine sağlık.

“Bebeğimle nöbetlere gittiğim de oldu”

“Devlet laboratuvarlarında 11 yıl hizmet verdim. İhtiyaç durumunda Dr.Burhan Nalbantoğlu’nda da çalıştım. Hiç bir memur görev verildiğinde ‘ben oraya gitmem’ diyemez”

Çiftin ilk kızları Şerife 1998, ikinci kızları Belkız ise 2003 yılında dünyaya geliyor. Bazen bebeğini ana kucağına koyup, yanına alıyor ve öyle gidiyor nöbete Gürçağ.

“Bayram, yılbaşı, resmi tatil lüksü yok sağlık sektöründe. Bazen ana kucağındaki çocuğumu alıp gidiyordum nöbete”

 

Şerife bize kısa bir resital yaparak kulağımızın pasını sildi.

“Cebim değil gönlüm dolsun”

Herkesin girmek istediği devlet memurluğunu neden bıraktınız diyorum, “O dönem herkes çok şaşırmıştı” diyor.

“Eşim devlet memuru olmayı hiç düşünmeyen ve kendi kliniğini kuran biri. Bana da bu konuda telkinlerde bulunurdu. ‘Mesleki yönden tatmin olacaksın, daha mutlu olacaksın’ derdi ama ben ‘Cebim değil gönlüm dolsun’ derdim”

Ama bir zaman sonra bayramlarda dahi hep ayrı düşmelerini artık oda istemiyor ve ikna olup istifasını veriyor.

“Sen deli misin diyen de oldu. Ama hiç pişman olmadım. 2008 yılında kendi laboratuvarımı açtım. Meslekte de 22 yılımı tamamladım. Eşime teşekkür ettim. Radikal bir karardı ve onun manevi desteği olmadan yüreklenemezdim”

“Suç mu işledin ki utanacaksın?”

İşte tam bu nokta da başlıyor Gürçağ’ın aktif siyaset hayatı. Partisinden gelen üyelik teklifine ‘evet’ diyor. Girne Kadın Kolları yönetim kurulunda görev yapıyor. Sonrasında Girne’nin ilk kadın ilçe başkanı olarak köy gezilerine başlıyor.

“Adaylık düşüncem yoktu. Ama 2013 yılındaki baskın seçim arifesinde partinin Girne amirliğini yapan Sermet Akdağ aradı ve bana ‘Girne adayımızsın’ dedi. Çok heyecanlandım, ‘ailemle konuşmam lazım’ dedim. Babam, ‘Kazanmak da var kaybetmek de. Olası bir kayıpta hayatını karartacaksan bundan vazgeç’ deyince bir soru daha sordum ‘Kaybedersem üzülürüm tabi. Ama sokağa çıktığımda yüzümün kızarması gerekir mi? Bu böyle birşey midir?’”

Babası o an İzlem’e kararını verdirecek cevabı veriyor ‘Suç mu işledin ki utanacaksın ?’

“Çok kısa bir çalışma diliminde sandıktan çıktım. Partimin Girne’den seçilen ilk kadın vekili oldum”

Kliniğine baskın yaptığımız Serkan Bey bizi güler yüzle karşıladı.

“Komite de partizanlığı yendik”

Siyasete bakış açısını “Sırf muhalefet olduğum için doğru işlere ‘hayır’ demeyi reddediyorum. Benim için hizmetin rozeti yoktur” şeklinde açıklayan Gürçağ “Yönetim şeklimiz demokrasi ise farklı partilere karşı hazımlı ve saygılı olmak zorundayım. Bu zihniyette değilseniz Genel Kurul’da olmayacaksınız” diyerek özlediğimiz cümleleri kuruyor.

Hukuk, siyasi işler ve dış ilişkiler komitesi başkanlığını yürütürken komiteden geçirdikleri yasaların tamamının oy birliğiyle alınmasından gurur duyduğunu söylüyor İzlem Gürçağ.

“Komite de CTP-UBP-DP vekilleri vardı. Benim yaklaşımım ve arkadaşların da olumlu dönüşü sayesinde partizanlığı yendik orada”

“Kadın ruhuna ihtiyacımız var”

Gürçağ, özellikle kadına veya çocuğa yönelik politikalar noktasında kadının ruhuna ihtiyaç olduğunun altını çiziyor.

“İki cinste birbirinin ruhunu anlamaya çalışabilir ama bir kadın bir erkek gibi, bir erkek de bir kadın gibi düşünemez. Darp edilen bir kadını ancak bir kadın anlayabilir. Empati, hemcinsler arasında yapılınca daha yerinde olur”

Bahçedeki incir ağacının meyvelerini de beraber topladık.

“Siyaset sadece erkek işi değildir”

Gürçağ, toplum olarak renklere ve mesleklere de cinsiyet yüklemenin yanlışlığından bahsediyor.

“Mesela inşaat mühendisliği erkek, çocuk bakımı kadın işidir ayrımı yapmışız. Siyasete de cinsiyet kimliği yerleştirilmiş. Siyaset sadece erkek işi değildir. Aynı oranda kadın işidir de. Hatta perde arkasında siyaseti götüren kadın olmuştur. Kadının çaldığı her evin kapısı açılır. Kitleyi sandığa sürükleyen de kadındır”

Babasının kliniğinde asistanlık yapan Diş Hekimliği son sınıf öğrencisi Şerife’ye kendimi korkmadan teslim edip dişçi koltuğuna oturdum.

“Hayat nerede müşterektir?”

Kadının, ‘evde ütü, yemek, temizlik beni bekler’ düşüncesinin toplum tarafından dayatıldığını ve bunun da kadının siyasetin dışında kalmasına sebep olduğundan dem vuruyor.

“Evde salatayı erkek yapsa, bu onun erkekliğine ket vurmaz. Hayat müşterektir diyorsak sormak lazım, hayat nerede müşterektir? Erkekleri ezelim demiyorum. Ama bu sorumlulukların tamamı kadının omuzunda kalırsa, aktif ve cesurca adım atmasına ket vurur”

“Kadın vekil Genel Kurul’a ayak bastığında yüzler gülüyor”

Son olarak soruyorum, “Meslite kadının varlığının etkisi ilk olarak kendini nasıl belli ediyor?”

Meclisteki erkek vekillerin, kadın vekillere karşı nazik davrandığını inkar etmiyor Gürçağ.

“Hiç bir şey olmasa bile bir kadın vekil genel kurula ayak bastığında yüzler gülüyor. Herkes daha nazik olmaya gayret gösteriyor. Bu meclisin sert havasının dağılmasına sebep oluyor”

Teşekkürlerimizle…

Havadis Ekibi olarak çok eğlenceli ve samimi şekilde bizleri evlerinde ağırlayan İzlem Gürçağ ve ailesine teşekkürlerimizi sunuyoruz.

Not: Bayram haftası olması nedeniyle, vekillerimizin tatilde olmasından dolayı “Siyasetteki Kadın” yazı dizimize bir haftalık kısa bir ara veriyoruz. 27 Ağustos Salı günü görüşmek üzere.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar