İstanbul’daki yoğun iş ve aile sorumluluklarının yanında niye her hafta köşe yazısı yazıyorum diye etrafımdakilerin sorgulamasına alıştım.
Bir şeyi severek ve tutkuyla yapmak hele hele karşılığında hiçbir şey beklemeden yapmak, günümüz şartlarında insanı çeşitli yoklamalarla karşı karşıya getiriyor.
İşte bu duygularla niye yazıyorum diye düşünürken aslında niye Havadis ’de yazıyorum sorusu ile bunun iç içe geçtiğini de anladım.
Yazı yazmak, sık sık gidemesem de doğup büyüdüğüm Kıbrıs’ı bana yaklaştırıyor.
Kıbrıs’ın dışında olsam da Kıbrıs’ı içimde tutuyor.
Yazı yazarak iş hayatının baskı ve sorumluluklarından bir nevi kafayı sıfırlayarak kısa bir süre de olsa başka bir dünyaya geçerek soluk alıyorum.
Küfür etmediğim, kişilik haklarını küçük düşürmediğim sürece istediğimi yazabileceğimi biliyorum.
Günümüz dünyasında hele hele bizim olduğumuz coğrafyada bunun farkındalığında ve bilincinde olarak yazmak büyük bir velinimet.
Belli bir yaştan sonra şarj olmak için de müthiş bir terapi fırsatı yazı yazmak ama diğer taraftan da yazı yazmak tiryakilik yapan bir hastalık.
Bırakması bir noktadan sonra çok zor oluyor.
Toplumun geneli gibi gelişmeleri görüyor, duyuyor, konuşuyor, düşünüyor ama ‘’yazı insanı’’ olarak seni ayrıştıran kronikleşen tiryakilik ağır bastığı için yazmadan edemiyorsun.
Aklındakini herhangi bir çıkar beklemeden, kişisel husumet gütmeden, intikam duygusuna kapılmadan ve sansüre uğrama endişesi hissetmeden yazabilme özgürlüğü de çok güzel bir duygu.
İşte bugün yayın hayatında 10. Yılını kutlayan Havadis gazetesi kişisel bazda bende bu duyguların yeşermesine aracılık yapıyor.
Farklı görüşte olan köşe yazarlarını ayni çatı altında barındırdığından dolayı bu ailenin geri planda olsa da bir rengi olmaktan ilk günden itibaren gurur duydum.
Bunun bende bir aidiyet duygusu yarattığını da geçen yıl basına da kısmen yansıdığı üzere kurum içinde yaşananlardan sonra hiç yapmak istemediğim tercih yapma durumu ile ortaya çıktı.
Yıllardır yaptığım gibi yazılı basında Havadiste, haber portalında da kuruluşundan itibaren yazdığım Haber Kıbrıs ve Kıbrıs Postasında yazmaya devam etmeyi tercih ettim. Ayrışmanın ve taraf olmanın parçası olmak istemedim. Yayın ilkelerini zorlasa da konuya hoşgörü ile yaklaşıp basında buna yegane örnek olarak olanak tanınmasından dolayı da yeri gelmişken herkese teşekkür ederim.
Kurum içinde yaşananların detayını, ayrılanlar da arkadaşım olmasına rağmen inanın bilmiyorum. Öğrenmek de istemedim.
Bu süreçte her ne sebepten dolayı olursa olsun tabiri caizse bozulan evlilikteki gibi çocuğa bir şey olmasın içgüdüsü, refleksi ön plana çıktı.
Haddim olmayarak bana göre buradaki çocuk o zaman 9 yaşında olan Havadis’ti.
Olan bitenden etkilenmeden yoluna ayni çizgide devam etmesi gereken de Kıbrıs Türkünün basındaki değerlerinden biriydi.
Yazılı basında ortak paydası Kıbrıs Türk’ünün çıkarları olan birbirine zıt görüşleri ayni sayfalarda buluşturmayı başarmış bir gazeteydi.
Havadis günlük olarak sayfalarına taşıdıkları ile Kıbrıs Türkünün tabiri caizse ‘’averajını’’ veya bütününü yansıtan bir gazete oldu.
Farklı görüşlere açık bir gazetenin hem kendi içimizde yaşadığımız kutuplaşma dönemlerinde, hem de nasıl olacağı bu günlerde iyice meçhul de olsa olası bir anlaşma sonrasında Kıbrıs Türküne gelişmelere sağduyulu yaklaşma için başvurulacak bir adres olmaya devam edeceğini düşünüyorum.
Havadis’ in bu yönde katkı yapmaya devam etmesini hariçten gazel okuyan bir olarak olsam da önemsiyorum.
Gazetecilerin gazetesi olmasının ötesinde, basındaki rolünü de bu şekilde yorumluyorum.
Kurulduğu günden bugüne kadar temelinde harçları olan herkesin Havadis’ in misyonu ile ilgili ayni hisleri taşıyarak çalıştıkları düşüncesindeyim.
Bana uzaktan da olsa Kıbrıs Türkünün düşünce ve fikir dünyasına katkı yapmak için fırsat verildiği için hem Havadis hem de siz okuyuculara teşekkür eder tekrar Havadis’ in 10. yılını kutluyorum.
Toplumda bizimdir diyebileceğimiz o kadar çok az şey kaldığı için Kıbrıs Türk basınında Havadis’ in çizgisi ve rolü çok önemli.
Çizgisini değiştirmeden tüm zorluklara rağmen yol alan Havadis ’in ve özgür Kıbrıs Türk basınının yolu geniş ve açık olsun.
