“Göçmen olurken arkamızdan Rumlar silah atardı” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Röportaj

“Göçmen olurken arkamızdan Rumlar silah atardı”

“Göçmen olurken arkamızdan Rumlar silah atardı”

Yüzlerinde yılların verdiği yorgunluğu anlatan kırışıklıklara rağmen çevreye dağıttıkları gülücüklerle hepimizin sevgisini kazanan bu çiftimiz, koca bir ömrü sevgiyle saygıyla bugüne kadar paylaşmış. Bizlerde onlara nice mutlu yıllar diliyoruz ve mübarek ellerinden öpüyoruz. Eski yaşamdan savaş yıllarına kadar uzanan geniş bir yelpazeyi içeren bir yastıkta 50 yıl yazı dizisini keyifle okumanız dileğiyle.


Ali Atamer: Biz sizden o kadar güzel bir enerji aldık ki sanırım sohbetimiz saatlerce süreceğe benzer.
A.Y.:
Hoş geldiniz. Biz da çok mutlu olduk.

Ali Aamer: Aysel teyzeciğim dilersen öncelikle seni tanıyalım.
A.Y:
1935 yılında Piskobuda doğdum. Hep hayatım orda geçti. Çok güzel yaşadık. Doğdum büyüdüm orda. Annem bladanisyadan geldiydi. Babam asıl piskobuluydu.

Ali Atamer: Piskobu nasıl bir köydü?
A.Y:
Sinemamız, gezme yerlerimiz, gaveleri ve kebapcıları vardı. Büyük bir yerdi. Öksüz gibi büyüdük sayılır. Onun için çok dışarı çıkmazdık. Annem gomşuya bile çıkartmazdı bizi. Onun için beni 14 yaşında nikah etti. Ama ara sıra gezmelere giderdik. Gadaklizmo varıdı deniz panayırı derlerdi ora giderdik. Şamişiler pilavunalar yapılırdı. Sanadallara biner gezerdik. Goloş panayırı olurdu gene ora da giderdik. Yayan bile giderdik ona. 

Ali Atamer: Eskiden genç kızlar hem ovada, tarlada çalışırdı hem de gece lambacığın önünde el işleri yaparlardı.
A.Y.:
12 yaşında annem çıkarttı beni okuldan ve tezgah dokuma işine gönderdi. Çok zor bir işti. Nikah olana gadar evde çarşaf, peşkir, bataniya, çeyizimi dokudum. Yün işi yapardım lambacığın önünde. Özledim o günleri onda daha başkaydı.

Ali Atamer: Yaşadığın köyün gelenek göreneklerini hala daha genç nesillerle aktarma adına sürdüre bilir min Aysel teyze?
A.Y:
Bulla, hellimli çok güzel yoğurt tatlısı yapardık. Samsı bademinan gavırırdık şerbetli. Kıvırcık yapardık bükerdin bükerdin dökerdin şerebeti gordun tepsiye. Güllaç, simit helvası yapardık. Sütlü, sulu muhallebi yapardık. Annelerimizden alıştıydık. Hellim nor, ıspanak, gıyma börekleri yapardık. Gadın parnağı, Sacda gatmer, pekmez helvası, gullirigya yapar yerdik.

Ali Atamer: Senin çocukluk, gençlik hayatında neler var Tosun dayıcığım? Kitaplara sığmaz herhalde anlatacakların?
T.Y:
Piskobuluyum. 1933’de doğdum. Kök ve kök Piskobuluyuk. Babam çiftçiydi. Ya goyunlara ya ineklere gideceydin. Sayır zaman bisiklet icar eder giderdik Limasola sinemaya arkadaşlarınan. Hemen hemen ufağıdım ama 2.dünya savaşını hatırlarım. Limasol gazasında Keo varıdı ve Alaman geldi bombaladıydı İngilizi. Dünya gadar insan öldüydü.

Ali Atamer: Rumlarla yüzyıllar boyu bu adada beraber yaşadık. Aynı coğrafyada yaşayan dini dili farklı olan bu halkın birbirinden ayıran özellikleri neydi sence. Ve yahut benzer tarafları var mıydı Türklerle Rumların?
A.Y.:
Yüzleri gülerdi ama içlerini nerden bilin? Paskaları olurdu çörekleri pilavunayı gorlardı sepete getirirlerdi yerdik beraber. Nere gideceklersaydı hep bizim yolu kullanırlardı.
T.Y.: Yemeklerimiz benzerdi. Ama farklı yaşardık. Politakaları yerindeydi. Şakalaşırdık gaveye gittiğimizde gendileriynan. Eyiydi aramız 74’e gadar gavga şamata olmadı sivil halk arasında.
A.Y.: Bir kötülüklerini da görmedik son zaman gadar. Düğünlere bile beraber gider oynardık. Türkçe bilirlerdi çoğu anlaşırdık.

Ali Atamer: Buraya geldiğimden beri sizi hep ele ele kol kola görürüm. Bu aşkın sevginin başlangıç hikayesi anladığım kadarıyla filmlere konu olacak cinsten.
A.Y.:
Dünürcülükle oldu. Evel işte bir gızı keşfederdi erkek tarafı gidelim isteyelim haber yollardı. Birkaç kez geldiler. İşte kısmet idi yani. Annem istemezdi dışarıya versin. Hiç bilmezdik birbirimizi.  Hiç sormadılar bana ister min diye? Kördür topaldır arapdır anan buban verdi Bişey deyemezdin.

Ali Atamer: 62 yıllık evli olduğunuza göre eski örf adetlere göre kıyıldı sanırım nikahınız?
A.Y.:
Nikahımız kapı arkasından gıyıldı. Dışarıdan erkek tarafından kim vardı görmedim. 2 tane şahit tuttular. İmam 3 defa sorardı gabul eder min diye. Evet dersaydın kapının arkasında nikah gıyılırdı. İmzalarda dışarıda atılırdı. 2 sene da galdık nikahlı. Düğün gibi nikah oldu. Geldi çalgıcılar davet olundu hısım akraba. Geldi damat yüzük dakdılar. O saat gördüm Tosun dayınızı. Hiçbişey bilmezdim. 14 yaşındaydım. Gelinlik provasına giderdim gene ve gelirdim o gadar.

Ali Atamer: Dillere destan düğün yapmışsınız.
A.T.:
Çarşamba günü yorgan gaplamasıynan başlardı. Sarı mumlarınan ağırladın bütün köyü. Tellak gadın yapardı o işi. Varıdı rençber varıdı çoban varıdı zengin onlara daha galın beyaz mum verirdin da gelirdi düğüne. Daha önceden saten mendil da bağlardın beyaz mumların üstüne. Kime verirseydin beyaz mumlu davetiyeden onlarda sana yemeklik, hayvan, bulgur, badadez neyi varısa verirdi. Ondan sonra bizde hamam dönmesi varıdı. Düğünler orda olurdu. Öğlenden sonra gelin olurdun hamamda ve halk toplanırdı ince çalgıynan saçı örülürdü gelinin. Gece kına olurdu. Herkes giderdi akşamüzeri eve tekrar kınaya gelirdi.  Erkek kınası gavede olurdu. Herkes para gordu kınaya. Sabaha gadar sürerdi. Perşembe günü gelin guşatması vardı. Erkeği da havlıda ya da meydanda davul zurnaynan tıraş ederlerdi. Gelini hanaydan çıkarırlardı peçe gorlardı çarşafa geydirirlerdi. Herkes davul zurnaynan köyü gezer alay olurdu.  Meydanda güreş yaparlardı. Damat tıraş olduktan sonra gelinin gİdeceği eve kapatırlardı. Gelini garşılardı kapıda ve eve girerdik. Gece dua olurdu camiye götürürlerdi damatı mumlarınan. Ertesi günü davul zurnaynan damata kurban keserdiler ayaklarına. Gene o gün beyaz gelinlik geyerlerdi ince çalgı çalarlardı. Akşamüzeri gaçardı davullar zurnalar. Cumartesi mübareki olurdu gelini ziyaret erdi herkes şeker ağırlanırdı.
T.Y.: Baflı Rumlar güzel oynardı düğünlerde. Oyuncuydular.

ALi Atamer: Düğüne özgü yemekler yapılır mıydı?
T.Y.:
Dövme döverlerdi düğünlerde. Herse da derler.
A.Y.: Ufak tekneciklerin herbirine buğday gorlardı. Giderlerdi davul zurnaynan döverlerdi. 2 gazan herse yapılırdı. Bir hafta misafirleri çalgıcıları ağırlardın evde.

Ali Atamer: Güveyi gerdek gecesi sırtına yumruk yerdi. Var mıydı öyle adetler sizin taraflarda?
A.Y.:
Birceğez yedi zanedersam.
T.Y.: Anamın ayağının altından geçtim gerdek odasına girerken.

Ali Atamer:  62 yıl evli kalmak herkese nasip olmaz.  Bu işin sırrını öğrenmek için 60 yıl öncesine gidelim dilerseniz.
A.Y:
Sonra sonra alışın sevgi başlar aşık olun.

Ali Atamer: Duyarmın Tosun dayıcığım?
T.Y:
Duyarım duyarım.
A.Y: Duyar ama söylemez. Dayınızı olduğu gibi gabul ettim.  62 yıldır aynı gideirk.

Ali Atamer: Benim anladığım kadarıyla evliliklerin uzun sürmesi kadınların her şeye alt kalmasıydı. Değil mi teyzeciğim?
A.Y:
Gadınlar biraz aşşağa gor. Evlenin, yaşan bir aksilik huysuzluk olur aldırış etmen aşşağa gon.
T.Y.: Anlaşarak bulduk bu dengeyi. O saat gavga eden ondan sonra bulun orta yolu.
A.Y.: İnsan istersa geçinsin büyütmez meseleyi. Saygıyı yitirirsan biter her şey. Gece sabaha gadar otururdum el magarınası yapardım gendine. Tatar böreği pirohu çok severdi dayınız. Ben ne istersam alır yok demez. İdare bendedir. İdare etmeseydim 7 dane evladı baş göz edemezdim. 62 yıldır el ele kola hep. Eskiden Sinemaya gideceğimizde gordu gucağına beni ve öyle girerdik içeri. Ama sonra sonra geçti yapmaz artık.

Ali Atamer: Sonradan noldu da bozuldu Rumlarla Türklerin insani ilişkileri?
A.Y.:
74’e gadar iyi giderdik Rumlarınan. Gomşularımızınan gave içerdik, macun yerdik. Tosun dayınızı çok iyi bilirlerdi.
T.Y.: 63’te köydeydik. Mücahittik yapardık. Eyi savunduk köyü. Rumun guvatı yoğudu o gadar. Eyiydi ama ilişkilerimiz. Onlar tutardı kalbinde kin. Bazıları hazmedemezdi Türkleri. Ama dediğim gibi politikaları varıdı. Ben da politik adamdım.

Ali Atamer: Demek ki Tosun dayımın tatlı dilliliği seni kandırıp evlenmesinde rolü oldu.
A.Y.:
Dayınızın politikası vardı ama beni gandıramadı. Politikaynan bu iş olmaz.

Ali Atamer: Göçmen olurken her şeyi bıraktınız dediniz.
A.Y.:
Göçmen olurken arkamızdan Rumlar silah atardı. Çoğu köylü basınan gaçtıydı. Bunlarda mevzilerde. Aldık çocuklarımızı da arkamızdan virra silah atılır. Mecbur olduk çıktık gittik kampa. Gızım hamile 8 aylık damatım da mevzide. Hep gadınlar gaçtık kampa. Rum enince evlere aldılar esir bulduklarını. Dayınız esir düşmedi ama bundan sonra geçinme zordu Rumlarınan.

Ali Atamer: İçten samimi ağırlamanız için içten teşekkürler. Sizlere bir yastıkta gocayın diliyoruz.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar