Bütünlemenin bütünlemesi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Bütünlemenin bütünlemesi

Barış Uzunahmet

Okullar açılıyor ama eğitimin gündemini ek bütünlemeler meşgul ediyor. Halbuki okullarının bir kısmının tam olarak öğretim yılına hazır olmadığı söyleniyor. Tadilat bekleyen onlarca okul olduğu kamuoyuna yansıyor. Hatta tamamlanmayı bekleyen yeni okullar var. Diğer taraftan ekonomik kriz içinde olan vatandaş bu pahalılıkta çocuklarının okul ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyor. Ancak biz ek bütünlemeler ile uğraşıyoruz.

Orta öğretimde devlet okullarında yaklaşık 23 bin öğrenci var. Bunları 1626’si geçtiğimiz ders yılı sonunda yapılan bütünleme sınavlarından başarısız oluyor ve sınıfta kalıyor. Yani öğrencilerin %7’si bir üst sınıfa geçemiyor. Ancak hükümet yeni bir bakanlar kurulu kararı ile bu öğrencilere yeni bir bütünleme sınavı hakkı tanıyor. Bu sınavlar bu hafta içinde yapılacak ve öğrenciler yeni öğretim yılına yetiştirilecek. Bu çocuklar kısacası bütünlemenin bütünlemesine girecekler…


Peki bu ekstra bütünlemenin gerekçesi nedir? Genel olarak konuşulan, okullarda zaten var olan yığılmayı biraz olsun rahatlatmak. Zaten geçen yıl bazı okullarda sınıflardaki öğrenci sayılarının 40’ın üzerine çıktığını biliyoruz. Bir de bu 1626 öğrencinin aynı sınıfta kaldığını düşünürsek, sınıftaki öğrenci sayıları daha da artacak.

Sanki bu karar eğitim kaygısı ile değil zorunluluktan alınmış gibi duruyor. Aslında esas konuşulması gereken bu 1626 öğrencinin nasıl oldu da sınıfta kaldığıdır. İki yıllık pandemi sürecinde bu çocukların doğru dürüst bir eğitim almadığı bilinirken ve ders kayıpları için hiçbir programlama yapılmazken sadece “çocuklar başarısız oldu” demek çok da adil bir yaklaşık gibi gelmiyor bana…

Geçmiş yıllarda da benzer kararlar alındığını hatırlıyorum. Belli ki bizim yeni bir sınıf geçme sistemine ve yeni bir ölçme değerlendirme anlayışına ihtiyacımız var. Ben olsam çocuğun sadece başarısız olduğu dersleri alt sınıftan almasını sağlardım. Yani Coğrafya dersinden başarısız olmuş bir çocuğa başarılı olduğu Matematik dersini bir daha okutmanın anlamı yoktur.

Sınıf tekrarı çocuğun başarılı olduğu dersleri yeniden almasına neden oluyor ve bu da çok adil değildir. Ancak bizde okullarda sürekli artan bir öğrenci sayımız var. Bu sayıyı karşılayacak yeni okulların da eğitime kazandırılmasına geç kalınıyor. Dolayısı ile sınıflardaki öğrenci sayısı istenilen noktaya çekilemiyor.

Bir hafta sonra okullar açılıyor. Sendikalar grev ve eylem hazırlığında… Hem okulların tam olarak hazır olmamasından hem de Öğretmenler Yasası’nda yapılan değişikliler bu eylemlerin tetikleyicisi durumunda…

Belli ki eğitim yılı sorunlu başlayacak. Gerçi sorunsuz başladığını pek hatırlamıyoruz. Dolayısı ile vatandaş açısından değişen bir şey yok. Aslında var. Okul hazırlıkları bu yıl daha da can ve cep yakıyor. Okul kıyafet paraları ve okul malzemeleri dar gelirli vatandaşın karşılayabileceği cinsten değildir.

Unutmayalım ki bugün devlet okullarında öğrenim gören çocukların ailelerinin önemli bir bölümü dar gelirli vatandaşlardan oluşmaktadır. Birçok okul ihtiyacını karşılamakta zorlanmaktadır.

Eğitimin esas sorunları ile uğraşmanın zamanı geldi de geçti bile. Biz gündemin alt sıralarında olan konularla uğraşıp, hem onların gündem olmasını sağlıyoruz, hem de gündemde olması gereken konuları konuşmayıp, o konuları önemsizleştirmeye çalışıyoruz.

Okullar açılıyor ama biz ne konuşuyoruz?

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar