Partisini, devletten cukkaladığı paralarla yürüten, ayda birkaç bin liralık aidat toplama beceriksizliğini devletten cukkaladığı paraları yüksek faize koyup da cukkanın cukkasıyla örten Kudret Özersay’dan tık çıkmadı:
Hani beslediği tetikçilere “anavatanın fakir ve yetimlerin parasını Türkiye düşmanı gazetelere yedirmeyeceğiz” şeklinde yazılan yazdırtan sonra da meclis kürsüsünde çıkıp da “gazetelere vereceğimiz parayla yol, okul, hastane yaparız” deme aymazlığına düşen Kudret Özersay örneğin Havadis’in alacağı paranın on katı büyüklüğünde bir parayı devletten cukkalayıp da yüksek faize yatırıyor ve “arkadaş bu para bize fazla geldi yol, okul, hastane yapılması için devlete geri veriyoruz” da demiyor.
Faizin faizi ile “dolce vita” bir hayat sürüyor ve diğer partilere çamur atarak ahkam kesiyor;
“Şeffaf ve dürüstseniz gelirlerinizi siz de açıklayınız.”
Geri kalanlar şeffaf da değil dürüst de değil, onlar kara paralarla ayakta kalıyorlar.
***
“Sen de bizim meslektensin, medya düşmanı medyacı başbakan olarak tarihe geçmeye adaysın” demiştim de gülümsemişti.
Dediğim oldu.
Kendi televizyonu her ay 30 bin lira aldığı için henüz televizyonlara dokunmadı ama Kudret Özersay’ın güdümünde “ne yapayım be gardaş Kudret istemez” gibi sığ bahanelere sığınarak Başbakanlık yaptığını zannediyor.
Bir de dolduruşa geldi cumhurbaşkanlığı adaylığına soyunuyor.
Anlayacağı dilden hitap edeceğim; Be Ersin gardaş sen en basit sorunları bile çözemezsin ve onun bunun güdümünde sürüklenip gidersin, Kıbrıs sorunu sana fazla gelir, boyunu aşar.”
Basireti, iradesi, kararlılığı olmayanlar adına Kıbrıs sorunu denilen bu azgın denizde boğulurlar, peşlerinden Kıbrıs Türkünü de sürüklerler.
***
Kudret Özersay’ı kuş sütü eksik sofralarda besleyip de gaz verenler, Ersin Tatar’ın ağzına bir parmak bal çalıp da sırtını sıvazlayanlar, medyaya ve özellikle Havadis’e operasyon yapıp da kendilerinin emrinde bir medya yaratma gayretkeşliğine düşenler hükümete başvurmuşlar ve “istihdam desteği” istemişler.
Hep birlikte ağlaşıyorlar “daha fazla mamma, daha fazla mamma” diye.
Büyük ihtimalle alacaklar da.
Çünkü Ersin Tatar da Kudret Özersay da bunların dümen suyuna çoktan girdiler.
Eee ikisi de cumhurbaşkanı olma hayali kuruyorlar ya.
Cumhurbaşkanlığına giden yolun onların desteğinden geçtiğini zannediyorlar.
Ama fena halde yanılıyorlar.
Basın emekçilerinin ahı üstlerindedir.
Her ikisini de hüsrana uğratıncaya dek…
