“Sendikalar çözümün parçası olmalı” - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
ManşetRöportaj

“Sendikalar çözümün parçası olmalı”

Özdemir Berova

Milli Eğitim bakanı Özdemir Berova, öğretmen olarak istihdam edilen kişilerin sendika yapıları içerisinde siyasete soyunduğunu belirterek, eğitim sorunları için işbirliği önerdi

 İŞBİRLİĞİNE HAZIRIM: Sendikacıları, oluşturulan yapı içerisinde siyaset yapmakla suçlayan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, eğitim sorunlarının çözümü için her türlü işbirliğine hazır olduğunu belirtti, sendikacıları uzlaşı yoluyla sorunlara çözüm bulmaya davet etti

SİYASET YAPILIYOR: Berova: Hala Sultan İlahiyat Koleji Eğitim Bakanlığı’na bağlıdır denetimi de bizim tarafımızdan yapılır. Öğretmenlerimizin çok büyük bir çoğunlu da bu okulda genel nakil sistemi ile görevlendirilmiştir. Farklı bir yapılaşma söz konusu değildir. Okul maalesef siyasete malzeme yapılıyor


 OKULLARA BÜTÇE: Berova: 1 Ocak 2017 itibari ile okullarımızda yeni bir yönetim anlayışına başlıyoruz. Yerinden yönetim. Bunu da okul yönetim kurullarının üzerinden yapacağız. Okul yönetim kurullarında okul yönetimi, okul aile birliği olacak. Okullara bütçe vermeye başlıyoruz

 Duygu ALAN

Sendikacıları, oluşturulan yapı içerisinde siyaset yapmakla suçlayan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova, eğitim sorunlarının çözümü için her türlü işbirliğine hazır olduğunu belirtti.

2017 itibarı ile meslek liseleri kampusu, Anafartalar Lisesi’nin taşınması ve 23 Nisan İlkokulu’nun buraya genişlemesi, Gönyeli ve Mağusa’ya yeni okul yapımı gibi projeleri olduğunu söyleyen Berova, bundan böyle okul yönetimlerine de bütçe verileceğini belirtti.

Hala Sultan İlahiyat Koleji’nin siyasete malzeme yapılmamasını isteyen Berova, bunun oradaki velileri de rahatsız ettiğini söyledi. Başka bir ilahiyat koleji projesi bulunmadığını vurgulayan Berova, okuldaki eğitimin tamamen devlet kontrolünde yapıldığını söyledi.

Berova, Havadis’in eğitimdeki son gelişmelerle ilgili sorularını yanıtladı.

 Özdemir Berova

“Geri adım söz konusu değil”

Soru:  Yaşanan olaylar gösterdi ki, eğitim vizyonunuzda öğretmen örgütleri ile aranızda dağlar kadar fark var. Ne yapacaksınız? Projeleri hayata geçirmek için çaba mı harcayacaksınız, yoksa her eylemde geri adım mı atacaksınız?

Berova: Bu son olaya bakarsak sendikaların istediği genel saatlerin 1 saat geri alınmasıydı. Demek ki onların istediği şekilde uzlaşılmadı ve bir geri adım atma söz konusu değil. Sendikacılık yapmak demokratik bir haktır. Çağdaş ülkelerde bu hakların korunması esas olmalıdır. Bu hakkın olmadığı bir sosyal devlet düşünülemez.

Ancak hak olması, hakkın kötüye kullanılacağı anlamını taşımaz. Sendikalar ve sendikacılık iş yerlerinde çalışanların haklarının iş verenler tarafından yapılacak hamleler sonucu sıkıntılı, zor süreç içerisine girmemesi için temel olarak görev yaparlar. Bunun yanında da o iş ciddiyetinden verimli çalışabilmesi ve hizmet alanlarında bu iş yerinden aldıkları hizmetin kalitesi olabilmesi amacı ile fikir üretebilirler.

Öğretmen sendikaları, en ufak bir şeyden dahi grev ve eylem yapıyor. Grev demokratik bir haktır ama bu demokratik hakkı kullanırken, önce yasal bir zemin olmalıdır ve ne kadar zarar verdiği, kime ne zararı olduğu da göz önünde tutulmalıdır.

Kıbrıs Türk toplumu için en değerlilerimiz çocuklarımızdır. Öğretmenler olarak kutsal görevleri yapanlar ise en kıymetlilerimizi emanet ettiklerimizdir. Ancak öğretmen görevi ile istihdam edilen kişiler, geçen süreç içerisinde profesyonel sendikacı oldu. Artık siyaset yapışılmaya başlanıyor.

Siyasi ve ideolojik talepler öne çıkıyor. Sendika içerisinde bir de siyasi yapı oluşuyor. Eğitim unutuluyor. Bu erk, güç gösterisi içerisinde kendi ideolojini yayma ve yapma çabasına giriyor.

 

“Bakanlığın hareket mekanizması daraltılmıştır”

Soru: “Erk sendikalarda” diye bir ifade kullandınız geçen akşam… Kendinizi güçlü hissetmiyor musunuz?

Berova: Süreç içerisinde bu baskıcı taleplerden dolayı yasalarda yapılan bir takım değişikliklerle bakanın ve bakanlığın hareket mekanizması daraltıldı. Ancak güç, erk sendikaların elindedir gibi bir durum söz konusu değildir.

Yine yaşanan son olaylar üzerinden konuşacak olursak, yapılan eylemlerde zararı öğrenci görüyor. Bizim en temel hedefimiz ise bu zararı en aza indirmek oluyor. En son yapılması gereken iş ilk başta yapılıyor.

Sendika olarak şunu düşünebilirsiniz; okulların açılış saatlerine bağlı olarak, çocukların okula gelmesinde bir karanlık, bir soğuk söz konusudur, bunun için öğretmenlerinizden sıkıntılar duymuşsunuzdur.

Gelirsiniz bakanlığa bu durumu anlatırsınız. Biz de otururuz, değerlendiririz, gerekiyorsa da bir düzenleme yaparız, ama hiç öyle bir talep yok. Öğrencileri, ezemez mağdur edemezsin.

Öte yandan, zaten sendikaların eylemine kamu desteğinin de çok büyük olmadığını gözlemledim. Görünen o ki, bu eylemlere halk katılımcı olmamakla birlikte, aksine halkı da öfkelendiriyor. Bu da sendikal anlayış için iyi bir durum değildir. Bana göre sendikal faaliyetleri artık siyasal faaliyet olmaktan çıkarmalı. Bunu da yapacak olan bence sağduyulu öğretmenlerimizdir.

 

“Hala Sultan İlahiyat Koleji üzerinden siyaset yapılıyor”

Soru: Hala Sultan İlahiyat Koleji’ni ziyaret eden Türkiye Dışişleri Bakanı, “beş bölgede olacak” diye bir ifade kullandı. Böyle bir çalışma var mı?

Berova: Böyle bir çalışma veya proje yoktur. Ama biz çağdaşlaşacağız diyoruz ve bunun için bir çözüm süreci içerisine girilmeye çalışılıyor, çözüm hedefleniyor. Eğer ki çözüme ulaşılacaksa da sonuçta bizim ülkemiz de AB’nin üye bir ülke haline gelecek.

Bu noktadan baktığımız zaman ülkeler içerisinde ilişkiler olduğundan diğer ülkelerin din eğitimi nedir ve nasıl uygulanır buna bakmak lazım. Avrupa ülkelerinde, uygulamada farklılıklar olmak kaydıyla toplulukların dinlerini yaşama hakları vardır ve bu hakkı da bir sonraki nesil için isteme hakkı vardır. Biz okullarımız içinde matematiği, fiziği, felsefeyi yani devletin varlığının gerektirdiği unsurları koyacağız çocuklarımızın vizyonlarını açacak olan dersleri müfredatı koyacağız ama talep edilen toplulukların din konusunda çocuklarına öğreti verebilmenin de önünü açacağız.

Örneğin Fransa’yı ele alalım ki bürokrasisi içerisinde en laik olan ülkelerden biridir. Ama ne diyor, ‘devlet eli ile din eğitimi vermeyeceğiz ama 5 günlük eğitim süresinin 1 gününü isteyenin çocuklarına kendi dini öğretilerini yapabilmeleri amacı ile bırakacağız’. Tabi bu beşeri dinlerdir.

Dini öğretide en büyük tehlike şudur. Eğer dinin iyi vasıfları yerine kendi kontrol mekanizmanı öğretecek bir yapı ile çocukların üzerine gidilirse farklı model çocuklar ortaya çıkabilir. Ki bunun en kötü örneğini 15 Temmuz’da Türkiye’de gördük.

Fransa ne yapıyor, bu yerleri çok sıkı gözlem altına alıyor. Bu gözlemleri çerçevesinde bu öğretilerin uçsal noktada gitmesi durumuna engel olacak durum ve pozisyondalar.

Temel düşünce şudur bir topluluk eğer kendi çocuklarının kendi mensup olduğu dine ait eğitim almasını istiyorsa o eğitimi alabilmesinin önünü açmak devletin bir politikasıdır Avrupa topluluklarında.

Bu merdiven altında din eğimi verilmesini önlüyor.

Hala Sultan İlahiyat Koleji nasıl bir kolejdir diye bakacak olursak; devlet okuludur. Bu okula bir sınav sistemi ile giriliyor ve bu okulun ana müfredatı bir kolej müfredatıdır. Normal liseden farklı olarak da haftada birkaç saat farklılıkla din dersi veriliyor. Bizde kontrol ve denetim mekanizmasının her kurumda yüzde yüz çalışan bir ülke değil.

Dolayısıyla din eğitimi veren yerlerin devletin himayesinde olması çok önemlidir. Burası KKTC Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlıdır denetimi de bizim tarafımızdan yapılır. Öğretmenlerimizin çok büyük bir çoğunlu da bu okulda genel nakil sistemi ile görevlendirilmiştir. Farklı bir yapılaşma söz konusu değildir.

Dolayısıyla bu okulun mevcut şekilde hizmet vermesi hem aileleri memnun etmektedir hem de bizim devlet olarak bu talebi kontrol dahilinde olumlu yanıtlamamızı sağlamaktadır. Sürekli bu okulu gündeme getirmek ve bu okul üzerinden siyaset yapmak beni çok üzmektedir.

“Meslek liseleri kampuslaşıyor”

Soru: Meslek liseleri ile kampuslaşma adımı ne zaman atılacak? Bir tarih var mı?

Berova:   Teknik Eğitim Kampusu’nun startını verdik. Yerimiz hazırdır. Yenikent’te, yaklaşık 180 dönüm arazi üzerinde, 3 bin kişiye hizmet verebilecek bir okul projesidir. İçerisinde 4 okulumuz olacak. Haspolat Meslek Lisesi, Haydar Paşa Ticaret Lisesi, Atatürk Meslek Lisesi ve Sedat Simavi Endüstri Meslek Lisesi bu kampusa taşınacak. Modüler tarzda planlanmış bir kampus.

İçerisindeki atölyeler en etkin ve en maksimum düzeyde kullanılması için dizayn edildi. Bu okulda yetişecek olan nitelikli iş gücünün piyasada istihdam edebilmesi maksadı ile de hem meslek odaları ile hem de üniversitelerle görüşme haklindeyiz.

Proje oldukça geniş. Kampusun temelini 2-3 ay içerisinde atmayı hedefliyoruz. Boşaltılan okul binalarının nasıl kullanılacağını ise o gün karar vereceğiz.

 

“Okullara bütçe verilecek”

Soru: Eğitimde yeniliklerle ilgili çalışmalar var mı? Şu anda, bakanlık olarak üzerinde çalışılan projeler nelerdir?

Berova: Teknik Eğitim Kampusu, üzerinde çalışılan projelerdendir. Ayrıca 1 Ocak 2017 itibari ile okullarımızda yeni bir yönetim anlayışına başlıyoruz. Yerinden yönetim. Bunu da okul yönetim kurullarının üzerinden yapacağız. Okul yönetim kurullarında okul yönetimi, okul aile birliği olacak. Okullara bütçe vermeye başlıyoruz. Mesleki Teknik Eğitim okullarına bunların döner sermaye, parayı yönetebilme deneyimleri de olduğundan 28 kalemde bütçe verilecek.

Diğer okullara da 4 kalemde bütçe verilecek. Bir okulda tuvalet kırık olduğunda bakanlığın kapısı çalınmayacak, Milli Eğitim Bakanlığı’nın görevi tuvalet onarmak olmamalıdır. Bakanlık ise eğitim politikalarını oluşturacak, müfredatlarını belirleyecek.

Eğitimin veriliş şeklini denetleme görevini yapmaya devam edecek. Yani asli görevlerine dönecek. Temel Eğitimi Geliştirme Projesi hayata geçirildi. 1, 4 ve 6’ncı sınıflarda şuanda bu proje hayata girdi. Bu program içerisinde müfredat da KKTC’de hazırlanıyor. KKTC Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı tarafından basılıp okullara veriliyor. Modüler tarza kitaplar hazırladık. Bu modüller içerisinde de kitaplarımız, değişikliğe ihtiyaç olursa bunları her sene revize edebilecek kapasiteye sahiptir.

Çevre bilincinin geliştirilmesi, trafik ve sağlık gibi konularda örneklendirmelere giderek çocuklara bu konularla da ilgili bir öğreti verilecek. Bu sene 1, 4 ve 6’ncı sınıflarda hayata geçirilen bu programı 2, 5 ve 7’inci sınıflara da koyacağız, en son 8’inci sınıflarda program hayata geçirilecek ve bu proje tamamlanmış olacak.

“Aileler çocuklarını izleyebilecek”

Artık teknoloji çağındayız. Bakanlık da teknolojiyi kullanacak ve ailelere çocukların durumunu anında iletecek sistemler kurulacak. Şubat ayı sonrasında, artık okullarımızın dağılımı, öğretmen ders saatlerini, öğrencilerin eksikliklerini, öğretmenlerin katılım düzeyini, öğrencilerin okula gidiş gelişi, dersteki başarıları, sınav ve ödev notları vs. her şeyi görebileceğimiz bir sistem hayata geçirilmiş olacak.  Aileler çocuğunun okulda olup olmadığını, derslerine katılıp katılmadığını bilecek, bu bilgi velinin cep telefonuna mesaj yolu ile iletilecek. Şubat ayında pilot okullarda, gelecek yılda tüm okullarda proje hayata geçirilecek.

“Yeni okul projeleri var”

Girne’de karkas bina için ihaleye çıkılacak. Hedef Eylül 2017’de Anafartalar Lisesi’ni bu binaya taşımak. Anafartalar Lisesi’nin fiziki mekanı da 23 Nisan İlkokulu’nun fiziki mekanı ile entegre edilecek.

Gönyeli’de Yenikent bölgesinde yeni bir ilkokul inşa edebilmek için çalışmalar yapılacak, yer tahsisi alırsak proje hazır. Gazimağusa’da yine bir ortaokul için yer arayışımız devam etmektedir.

“Toplu taşımacılık sistemi kökten değişmeli”

Soru: Taşımacılık sisteminden memnun musunuz? Halen sözleşmesiz taşımacılık yapanlara para ödendiği ve bunun yasal olmadığı söyleniyor…

Berova: Sözleşmesiz taşımacılık diye bir kavram uydurulup bir algı operasyonu yaratılmaya çalışılıyor. Sistem şudur; toplu taşıma araçları üzerinden Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı hizmet satın alarak okul taşımacılığı içinde bu imkanlardan yararlanıyor ve her yıl yıllık sözleşmeler yapılıyor.

Bu sözleşmeler çok az değişimle yıldan yıla devam ediyor. Kar-İş’le Eylül aylarında da ara protokol imzalanıyor. Gelecek dönemden itibaren şunu yapacağız: Bakanlık tekrardan sözleşme yapana kadar eski sözleşme geçerli olacak. Taşımacılık sisteminden memnun muyum?

Benim tercihim olsaydı ben farklı bir yöntem seçmek isterdim ancak seçeceğiniz farklı yöntemi genel ülke şartlarını düşünerek yapmak gerekir. Biz ‘okul taşımacılığı, toplu taşımacılıktan ayırıyoruz kendi kriterlerimizi koyacağız’ diyebiliriz. Ama bunu biz yaptığımızda diğer toplu taşımacılık yapan, bu işten ekmek yiyen insanlar iflas eder.

‘1967 yılına ait otobüsler öğrenci taşınıyor’ deniliyor. Bu otobüsler sadece öğrenci taşımıyor, halkı da taşıyor. Dolayısıyla neticede toplu taşımacılık sisteminin kökten değişmesi lazım. Ulaştırma Bakanlığı bu konuya ciddi anlamda el atmalıdır.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar