İbrahim Duman… Mirası her köyde yaşıyor - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

İbrahim Duman… Mirası her köyde yaşıyor

Hüseyin Ekmekçi

“Kuzey Kıbrıs Din İşleri Müşaviri İbrahim Duman da Gülen cemaatine yakınlığı ile bilinmekte ve Türkiye Elçiliği’nde aldığı yardım paraları ile Mağusa’ya yurtlar yaptırıyordu. Duman önceki gün Mısır’a kaçmaya çalışırken yakalandı.”

ibrahim duman
İbrahim Duman

Bu cümle, Türkiye’deki bir çok basın- yayın organında yer aldı.

Kimdir İbrahim Duman?


Uzun yıllar KKTC Lefkoşa Büyükelçiliği’nde görev yaptı.

Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği, KKTC Din Hizmetleri Müşaviri olarak göreve 18 Ocak 2008’de başlayan İbrahim Duman, 1 Mart 2012’de görev süresini doldurdu.

Ama buralardan hiç gitmedi aslında.

Görevliydi çünkü.

Bir görevi vardı.

Kutsal bir görev…

Bir ülke…

Müslüman bir ülkeye “Din İşleri Müşaviri” atar mı?

Din İşleri Başkanlığı olan bir ülkede…

“Paralel bir din işleri başkanı” görev yapar mı?

Bizde yaşandı…

Neler yaşandı hem de…


Hepsi Duman zamanında…

Bakınız…

Bu ülkede artan dini öğrenci yurtları da…

Türkiye’den adaya din adamı getirilmesi de…

İmam Hatip ile başlayıp, sözde “İlahiyat Koleji”ne razı olmamız da…

Din İşleri Başkanlığı’nın işlevinin artırılması da…

Seçilmiş isimlerin orada “yönetici” yapılması da…

Köy kur’an kursları da…

Hepsi…

İbrahim Duman’ın KKTC’de “din işleri müşaviri” olarak görev yapması ile başladı.

Hatta…

Bugün çok tartıştığımız…

UBP- DP’li vekillerin bile varlığından tırstığı ama mecliste el pençe divan durdukları “koordinasyon ofisi” de…

Duman’ın marifeti.

Mesela…

2008- 2013 yılları arasında ülkede artan faaliyetler hep rastlantı mı?

Üniversitelerimizin neredeyse tamamının içlerinde camii temeli bu tarihlerde atması rastlantı mı?

Siz halen saf saf bunun bir rastlantı olduğunu düşünebilirsiniz.

Ancak…

Bilinmelidir ki…

KKTC’de de Türkiye benzeri bir “yayılma” yaşandı.


Ve Atalay üzerindeki etkisi…

Talip Atalay
Talip Atalay

Ve…

Unutmayın ki…

Bu faaliyetlerin önemli bir bölümü Din İşleri Başkanlığı üzerinden yapıldı.

“Paralelci” falan demem…

Ama biliyorum ki, Duman’ın KKTC’deki faaliyetlerinin nerdeyse tamamının onay makamı KKTC Din İşleri Başkanlığı…

Ve de Din İşleri Başkanı Talip Atalay…

Sürekli birlikte mesai yapıldı.

Türkiye’den gelip, KKTC’de görev alacak isimleri Duman belirledi, Atalay onayladı…

Türkiye’de “kur’an kursu” alıp, sertifikası bulunanları Duman gönderdi, Atalay “fahri temsilci” yaptı.

Bakınız.

Örnekleri artırabilirim.

Ama biliyorum ki fayda etmeyecek.

En büyük sorunumuz “irtica” ve irticai” faaliyetleri.

Din maalesef, en büyük “siyaset” aracı olarak kullanılıyor.

Ve korkum odur ki…

“Din üzerinden bir Kıbrıslı Türkiyeli” düşmanlığı bu adada körükleniyor.

Bunu da bir yere yazın…

Son sözüm odur ki…

Duman, ülkede bugün tartıştığımız bir çok konunun planlayıcısı ve uygulayıcısıdır.

Yeni camiler…

Yeni okullar…

Yeni yurtlar…

Ve yüzlerce yeni din görevlisi…

Şimdi, ayıklayın pirincin taşını…

Mirası her alanda yaşayan İbrahim Duman, doğrusu kendi açısından  KKTC’de iyi iş çıkardı…

Din İşleri Başkanlığını örgütledi…

İstediği ismi başına getirdi…

Din adamlarını Türkiye’ye gönderdi, “KKTC’de din elden gidiyor” diye yayınlar yaptırdı…

Öğrenci seçti getirdi…

İmam seçti getirdi…

Siz daha tartışmaya devam edin.

İrtica ve gericilik, iliklerimize kadar işledi…


Halen daha inanmıyor musunuz?

Serdar Denktaş
Serdar Denktaş

Başbakan yardımcısı Serdar Denktaş ısrarla, “Darbede Kıbrıs’ın payının olmadığını” söylüyor.

Hayır Türkiye’de “adalet gerçekten tecelli edecekse” itiraflarda Kıbrıs için duyduklarınızla feleğiniz şaşacak…

Doğrudur, darbe için Kıbrıs’tan gemi yola çıkmadı…

Tank sokağa çıkmadı…

Uçaklar havalanmadı…

Ama Serdar Denktaş bilmiyor mu, “Türkiye’de ne varsa burada da olacak…”

Çok değil, daha bir ay önce burada olan Sivil Savunma Başkanı silahını üstlerine doğrulttu.

Bir önceki din işleri müşaviri tutuklandı.

Evet…

“Darbeye KKTC’den destek gitmedi” manasında ise söylenen Serdar Denktaş haklı…

Ama bu kadar saf olmaya da gerek yok.

Sadece Türkiye için de değil.

Kendi ülke insanı için de endişelenmesi gereken herkes, yaşanan durumdan ders çıkarmalı.

Sadece FETÖ üzerinden de değil.

Ülke demokrasisini…

Çağdaş yaşamını.

Laik düzenini tehdit eden ne varsa mücadele edilmeli.

Gericiliğe karşı dik durulmalı…

Devlet kurumları, maksadını aşan dini faaliyet alanı olmaktan çıkarılmalı.

Şunun bunun, “e ama” diye başlayan “haktır” diye devam eden cümlelerine kanmamalı…

Korkum odur ki, darbe “karşı darbeye” dönüyor.

Türkiye’de dinciler, dincilerle büyük bir kavga içerisinde…

Kıbrıs Türkü bu kavganın altında kalabilir.

Pasif ve dirayetsiz siyasetçiler sayesinde, gericilik bu toplumun en büyük düşmanı haline gelebilir.

Demokrasiye sahip çıkarak…

Laiklikten şaşmadan, şimdi Kıbrıs Türkü’nün kolkola girme zamanıdır.

Aksi felakettir.

Siz halen, “bizde sorun yok” diyedurun…

Ahtapotun kolları hepimizi sarıp sarmalayalı çok oldu…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar