İktisatbank Hazine Grup Müdürü Emre Değirmencioğlu’ndan günlük ekonomi yorumu:
TCMB, TL’nin emniyet kemerini gevşetmesi ardından alternatif politika araçları ile TL’yi desteklemeye çalışıyor
Faiz koridorunun üst bandında Mart 2016’dan bu yana yapılan 250 baz puan indirimi bugünlerde mum ile arıyoruz
Faiz koridorunun üst bandının % 8,50 seviyesinde olması ve TL’ye karşı spekülatif atağı savunmak adına yeterli görünmemesi nedeniyle Geç Likidte Penceresi (GLP) yeni fonlama kapısı oldu
Bankalar, dün itibarı ile % 10 faiz oranından GLP’den TL 28,1 milyar borçlandı
TCMB’nin likiditeyi kısması, GLP’yi işaret etmesi ardından swap yöntemi ile kur üzerindeki baskıyı da almaya çalışacağını açıkladı
Kuvvetle muhtemel, üstü kapalı da olsa faiz artırımı, 24 Ocak olağan PPK toplanıtısında desteklenecektir
TCMB’nin politika faizinde, faiz koridorunun üst bandında ve bunların yanısıra daha agresif bir şekilde GLP faz oranını artıracağını düşünüyoruz
TCMB’nin sahalara innovatif yöntemler ile dönmesi ve akabinde faiz artırmı ile duruşunu desteklemesi, USD/TL kurunu kademeli olarak 3,72 seviyesine itebilir
Aksi bir durumda, 3,81 seviyesinin aşılması durumunda yeni zirveler görebiliriz
Dün doların güçlü seyrinden şikayet eden Trump’ın açıklamaları da TL’ye destek sağladı
İnglitere Başbakanı May’in dün Brexit üzerine yaptığı konuşma, Sterlin’i günün “yıldız” yaptı
Ø Piyasa Özeti ve Yorumu
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nı geride bıraktığımız Mart ayında, TL faizlerin daha basit ve anlaşılır olması niyeti ile soyunmuş olduğu sadeleştirme başlığı altındaki indirim sürecini bugünlerde tabir caizse mum ile aradığımızı söyleyebiliriz. Mart 2016 tarihinde, politika faizi % 7,50 ; faiz koridorunun üst bandı ise % 12 seviyesinde idi. Faiz koridorunu üst bandı, TL’ye karşı bir atak olması durumunda, TCMB’nin bankalara haftalık repo faizi üzerinden vermiş olduğu likditeyi keserek, borçlanmayı üst banttan vermek suretiyle fonlamayı hızlı bir şekilde % 12 seviyesine iterek istisnai gün kapsamında “özgürlük” veya hareket alanı sağlıyordu. Faiz koridorunun üst bandının kademeli bir şekilde 250 baz puan gevşetilemesi ve TL’nin reel getirisinin Brezilya, Rusya gibi yüksek getirili para birimlerin klasmanından hızla uzaklaşması, TL’nin dolar karşısında değer kaybını geride bıraktığımız aylarda kamçıladı. Ucuz hatta negatif getirili TL’nin açığa satılarak, yüksek ve reel getirili Ruble veya Real ile değiştirilmek suretiyle faiz farkından kazanç sağlama isteği, beraberinde spekülatif atağı da getrimiş, dahası ne de olsa TCMB faiz artıramaz inancı ile Merkez Bankası’nın da piyasa tarafından test edilmesi netice itibarı ile USD/TL kurunu geride bıraktığımız hafta 3,94 seviyelerine varan bir yükseliş kaydetmesine neden olmuştu. Gelinen noktada, faiz koridorunun üst bandı ki bu faiz işlerin istenmeyen noktaya gitmesi durumunda TL’yi savunmak adına kullanılıyor, şu anda yeterli düzeyde sıkı değil. Buna istinaden, TCMB TL likiditesini repo ihalesi açmayarak peş peşe 4 gündür istisnai gün ilan etmesinin yanısıra, elinde en yüksek faiz olan Geç Likidite Penceresini de (GLP) aktif bir politika aracı olarak kullanmaya başladı. GLP, aslında zora düşen bankaların yada hesabını kitabını iyi yapamayan bankaların açık kalan pozisyonlarını kapatmaları için kullanılan ve tabir caizse TCMB’nin en yüksek faizi uyguladığı ve pek de kullanılmayan bir pencere idi. TCMB’nin TL’yi savunmak adına likiditeyi kesmesi ve GLP’yi iaret etmesi ardından dün bankalar bu kanaldan 28,1 milyar TL borçlandı. İstisnai gün ve GLP kullanımı ile TCMB’nin ağırlıklı fonlama faiz oranı da dün itibarı ile % 8,74 seviyesine yükseldi.
Dün alınan bu önemlerin de ötesinde, TCMB’den gelen yeni bir uygulamaya daha şahit olduk. TCMB, TL depolarına karşılık döviz depoları ile (swap yönetimi ile) kısa vadeli TL swap faizlerini yukarı çekmeyi amaçlıyor. Swap (değiş dokuş) yöntemi ile TCMB piyasalara ihale yolu ile kısa vadede Doları satıp TL alacak, böylelikle TL faizleri yukarı itebilecek. Uzak vadede ise, verdiği döviz geri alarak ve geri TL satacak. Elbette, sistem içerisinde döviz fazlasının döviz ihtiyaçlısına gitmesi herhangi bir değişim göstermese de, sistemden TL çekilmesi kuşkusuz TL faiz üzerinde yukarı yönlü baskı kuracaktır.
Dün, Başbakan May’in birlikten kapsamlı bir çıkıştan söz etmesi, gümrük birliği anlaşmasının ise yeniden yapılması gerektiğini belirtmesi ve beraberinde Brexit’in Parlamento onayına sunulacağını hatırlatması GBP/USD paritesinde yükselişe nedenm olurken, Trump’ın ise ABD Doları’nın çok değerli olduğuna vurgu yapması EUR/USD paritesini de 1,07 seviyesinin üzerine taşıdı. Trump’ın güçlü dolar şikayeti ardından bu sabah saatlerinde Asya piyasalarında karmaşık bir seyir hakim. Japon YEN’nin değer kazanması ardından gösterge endeks Nikkei değer kaybederken, geriye kalan borsalarda daha ılımlı bir seyir var. Günün ilk yarısında İngiltere’de açıklanacak işsizlik verileri, Almanya ve AB enflasyon rakamları; günün ikinci yarısında ABD’de açıklanacak enflasyon, sanayi üretimi ve kapasite kullanım verileri; gece geç vakitlerde ise FED Başkanı Yellen’in konuşması takip edilebilir.
İçerde tüm dikkatler TCMB ve kur üzerinde olmaya devam edecek. USD/TL açısından, alınan önlemlerin faiz artışı ile desteklenmesi durumunda aşağıda 3,72 seviyesi hedeflenebilir. Adımların piyasaları tatmin etmemesi durumunda ise, yukarda 3,81 seviyesi önemli. Seviyenin aşılması durumunda, yeniden 3,90’lı seviyelere varan bir yükseliş görebiliriz.
Ø Sterlin’in Başbakan May’in açıklamaları ardından dün şaha kalktı. 1,2310 seviyesinin üzerinde bir miktar daha yükseliş devam edebilir
Haftasonu Başbakan May’in ve Maliye Bakanı Hammond’ın ortak pazardan çıkılacağına işaret eden açıklamalarıyla haftaya sert satış baksı ile başlayan ve 1,1980 seviyesini test eden GBP/USD paritesi, dün Brexit sürecine istinaden düzenlenen bilgilendirme toplantısı ardından adeta şaha kalktı.
Ne gariptir ki, Hard-Bexit söylemlerinin ışığında ciddi anlamda hırpalanan, Brexit gününe göre hafta başı % 20 seğer kaybeden Sterlin, dün May’in AB’den ayrılmaya yönelik basın karşısında vermiş olduğu konuşma ardıdan Dolar karşısında % 3’ün üzerinde değer kazanarak günü 1,24 seviyesinin üzerinde tamamladı. May, genel beklentinin aksine daha yumuşak bir ton kullanması ve Brexit sürecinin Birleşik Krallık Parlamentosu’nun onayına sunulacağını belirtmesi, Sterlin’i destekleyen ana faktörlerin başında olduğunu görüyoruz. Brexit sürecine istinaden dün kafaların bir miktar daha karışması ve buna istinaden sürecin işaret edilen Mart ayının da sonrasına uzayabileceği beklentisi uzun süredir baskı altında olan Sterlin açısından olumlu görünüyor.
May’in Brexit sürecine ilişkin açıklamalarına baktığımızda, İngiltere’nin başka ülkeler tarafından kullanılan model arayışında olmadığını, AB’ye kısmi üyelik istemediklerini, AB ile gümrük birliği için yeni bir anlaşma istediklerini ve nihai Brexit kararını parlamentoda oylayacağı satır aralarının öne çıktığını görüyoruz.
Teknik bir bakış açısı ile, Sterlin’in Dolar karşısında 1,2310 seviyesinin üzerinde kalması, 1,2650 seviyesine varan bir yükselişin de önünü açabileceğini düşünüyoruz.
Kaynak: Reuters
İktisatbank’ın sunduğu avantajlı döviz kurlarını piyasa ile eş zamanlı ve 24 saat kesintisiz takip etmek için lütfen tıklayınız.
https://www.iktisatbank.com/doviz-kurlari
