Tek çare yerel gelirleri artırmaktı, yapılmadı. Çok daha zor günler bizi bekliyor... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Tek çare yerel gelirleri artırmaktı, yapılmadı. Çok daha zor günler bizi bekliyor…

Köş, MoreketMehmet Moreket

KKTC 2019 Bütçesi 7 milyar 705 milyon lira olarak açıklandı. Açık da şimdilik, 825 milyon lira olarak öngörülüyor.

 

Türkiye’den beklenen kaynak akışı gelmezse, bu rakam daha da artacak…


Yerel gelirleri, mahalli gelirler ve fonlar olarak hesaplarsak, bu durumda, KKTC’nin giderlerini yerel gelirlerle karşılama oranı yüzde 60’a yakın görünüyor. Aslına bakarsak, bu trend, 1990’ların sonundan beri böyle. Son bir kaç yıldır denk bütçe yapılmaya çalışılmış, bu oran biraz yükselmiş olsa da, ortalama bu…

Deniyor ki, KKTC bütçesinin açık vermeye başlaması, iç ve dış borçlanmanın artması, 2000 yılından itibaren batık bankaların borçlarının ödenmesiyle başlıyor. Bütçenin gelirleriyle giderlerini karşılama oranı o günlere kadar yüzde 80’lerde devam ederken, aniden yüzde 50’lere düşüyor. Yani yarısı açık, borçlanma.

O günlerde, Türkiye’nin yardımlarının hiç bir kesinti olmaksızın, artarak devam ettiğini de hatırlamak lazım…

Bir bugüne bakın, bir de o günlere. ‘Nasıl olsa Türkiye verir’ denerek ne bir denk bütçe, ne bir tasarruf, ne planlama yapılmış. Ne kadar açık olursa olsun, nasıl olsa kapanır düşüncesiyle, alabildiğine popülist harcamalar gerçekleştirilmiş… Hatırlayın o dönem arka arkaya yapılan seçimleri ve harcamaları.

Bu defa durum kötü. Oldu, oluyor, geldi, geliyor dense de Türkiye’den kaynak akışı yıl sonu gelmesine rağmen hala başlamıyor.

Sebeplerini tam olarak bilemiyoruz. Ancak biz bilmesek de, yönetenler biliyor.

Dün Yenidüzen’de Maliye Müsteşarı’nın açıklamaları hiç umut verici değil. Kaynak gelmezse, bütçe açığının 1 milyar 300 milyon olacağını söylüyor. Buna bir de dövizin 2019’daki belirsizliğini ekleyin.

Hep yazdım, bir kez daha tekrarlayayım. 2018 KKTC için aslında bir milat. 50 yıl süreyle her türlü hovaralığı karşılanan bu yönetim, bu kez kendi ciğerini kendi yağıyla kavurmuştur. Dikkat buyurun, savunma giderleri de dahil…

Bu büyük bir başarıdır. Ancak sürdürülebilir değil.

Fakirleşeceğimiz, daha çok tasarruf yapmak zorunda kalacağımız kesin.

Ama bütçeye baktığımda, herhalde bir takım tasarruf tedbirleri almışlardır ama, mesela ek mesailerin 180 milyon olarak öngörülmesi, bugünün ortamında kabul edilebilir midir? Buna karşılık alt yapı ve reel sektör yardımlarında yüzde 36,7 düşüş. Ne yol isteme hakkınız var, ne su, ne elektrikte iyileşme. Üretici sektörler de ciddi bir oranda zora girecek…

Her neyse, bence en önemli rakam, yerel gelirlerde sadece yüzde 24,6’lık bir artışın öngörülmesi.

Bu komik bir rakam.

Neden böyle? Çünkü hala 1980’lerin planlamasıyla hareket ediyoruz. Oysa öncü, gelir getirici sektörler değişmiş. Narenciye, patates artık para etmiyor. Ne var şimdi, oteller, kumarhaneler, üniversiteler ve inşaat sektörü. Hem de bugüne kadar hiç bir sektörün elde etmediği geliri elde ediyorlar bu ülkede. Ama biz vergilendirmeyi hala 80’lerin kafasıyla yapmaktayız.

Bütün ekonomistler, eski Maliye Bakanları -galiba Ersin Tatar hariç- aynı şeyi söylüyorlar.

Değiştirin bu sistemi. Bütçe işine baş koymuş Serdar Denktaş ve bu hükümet de bu cesareti göstermezse kim gösterecek? Emeğin değeri, gelir adaleti, vatandaşın refahı, KKTC’nin kendi ayakları üstünde durması bu hükümetin temel hedefleri değil miydi?

Bugün bu bütçe, yeni sistemle, vergi reformuyla devreye girmeliydi. Yapılmadı, yapılmıyor.

Ve bu 2019 bütçesi bize ekonomik olarak sefaleti işaret ediyor.

Muhtemel siyasi sonuçları ayrı…

 YERİN KULAĞI VAR

SİYASİ EŞİTLİĞİMİZİ HİÇ SORGULAMAMIŞLAR(!):

Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristodulidis demiş ki, “Biz Kıbrıslı Türklerin siyasi eşitliği kavramını hiç sorgulamadık ki… Yapılanlar çarpıtmadır”. Yok yahu… Hep beraber çarpıttık o zaman. Ne güzel laflar, dünyaya karşı ne barışçı söylemler. Uzlaşmacı taraf, eşitlik bahşeden taraf, biz de burada uzlaşmazlar, öyle mi? Ya bir baksanıza, yediden yetmişe herkes, çözüm yanlıları da dahil aynı tepkiyi vermişiz. Gerçekten o taraftan bakınca ahmak mı görünüyoruz acaba?…

 

AYNİ ZİHNİYET:

Güneydeki  aşırı sağcı ELAM partisi, “ülkenin işgalini bizzat finanse etmeyi durdurmak” gerekçesiyle sınır kapılarının kapanması için topladığı ilk 10 bin imzayı dün Rum Başkanlığı’na teslim etmiş. Ne yazık ki bizde de “kapı açmanın önemli birşey olmadığını” söyleyen zihniyetler var ne yazık ki. Onların da ELAM’dan bir farkları yok…

 

OTURUN VE DEĞİŞTİRİN:

Meclis’teki görevden almalar muhalefetin tepkisine neden olmuş. İyi de yıllardır sistem böyle işliyor. İktidar olan parti, kendi yandaşlarını atıyor belli makamlara. Otursunlar ve hep birlikte hazır olan bu üçlü kararname işini halletsinler. Yapmazlarsa bugün eleştirdikleri bu uygulamayı, yarın hükümet olduklarında onlar da yapacaklar… Eyyamcılık değil de nedir?

 

GEÇ BİLE KALDINIZ:

Maliye Bakanı Serdar Denktaş, “Belli bir yılı ve öğrenci sayısını aşmış üniversiteler vergi ödemeye başlayacak. Üniversite bünyesi içerisinde ilkokul ve ortaokul açan veya başka işletmelerin açtığı ilk ve orta okullar vergilendirilecektir” dedi. Adamlar yıllardır resmen para basıyorlar ama, devlete tek kuruş vergi vermek bir yana, teşviklerden yararlanıyorlar. Ama geçti Sayın Bakan. Bunu bütçeden önce yapacaktınız.

 

VATANDAŞ HAKLI:

Vatandaş, döviz artışını fırsat bilip ürünlere okkalı zam yapan tüccar karşısında eli kolu bağlı seyreden hükmete oldukça kızgın. Haksız da değiller hani. Dövizdeki düşüş akaryakıt ve tüp gaz fiyatlarında düşüşe neden olurken piyasadaki mallar niye aynı oranda düşmez? Piyasa denetimi göstermelikten öteye geçemiyor. Tüccar fiyatlarla istediği gibi oynuyor, sonra da vatandaşla dalga geçer gibi sözde “kampanya” yapıyor.

 

TÜKETECEK OLAN VAR:

Patateste yaşanan kaos sürüyor. İlk iki denemesinde başarısız olan ithalatta, hükümet düğmeye bastı ama yerli üreticiler ‘hasat zamanını bekleyin’ diyor. Türkiye’den gelecek patatesin bizim damak tadımıza hitap etmediği bir gerçek. Zaten bunun için güneye geçebilenler patatesini oradan alıyorlar. Türkiye’den gelecek olan patatesler ise, bu tada alışık buradaki Türkiyeli vatandaşlar tarafından tüketilecek…

 

ZİRVEDEKİLER

Derviş Kemal Deniz (Ekonomist): “Hükümet panik havası içinde çok etkili ve istikrarlı bir önlem alamadı. Bu gibi durumlarda böyle davranılması çok normal gelir ama hükümetlerde bir felaket planının olması daima kaçınılmaz olmalıdır”…

 DİPTEKİLER

Hala Eylem Diyen Sendikalar: Memura son 3 ayın hayat pahalılığı verilmeyecek ya, sendikalar hep birlikte eylem kararı almışlar. Ben de onlara sorayım. 2019 bütçesini gördünüz mü? En büyük gider kaleminin ne olduğunu da biliyorsunuz değil mi? Hatta ek mesai tutarının nasıl arttığını da? Alt yapı ödeneklerinin düştüğünü? Bu devlet gelirlerini sadece memurla mı paylaşmalıdır? Vazgeçin artık. Memur yüzde 20’nin üstünde artış alacak zaten. Çalışan nüfusun yüzde 70’ini temsil etmiyorsunuz. Ayıp oluyor beyle

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar