Şiddete sesiz kalmayın! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
KıbrısManşet

Şiddete sesiz kalmayın!

Sosyolog ve Aile Danışmanı Nihal Salman’dan, şiddet mağduru kadınlara çağrı:

“KABULLENİLMEMELİ”: Sosyolog Nihal Salman, kadına yönelik şiddeti önlemenin etkin yollarından en önemlisinin kabullenmemek olduğunu belirtti. Mağdurların şiddete karşı sessiz kalmaması gerektiğini belirten Salman, “Şiddet kabullenilirse sonu gelmez, aksine artarak devam eder” dedi


“ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA”: Salman: Şiddet ortamında büyüyen veya şiddete maruz kalan çocukların birçoğun ileri yaşlarda ciddi şiddet eğilimi gösteriyor. Çocukların şiddet ortamında büyümemesi lazım. Anlayışla büyüyen çocuklar, şiddet eğilimi göstermez

“FARKINDA OLMALI”: Salman: Şiddeti durdurmanın yolu şiddet uygulayan kişinin kendindeki problemi kabul etmesinden geçer. Kişi ben bu konuda sorun yaşıyorum, öfkemi kontrol edemiyorum dediği anda problemin yüzde 50’si zaten çözülmüş demektir

 

Melin DOBRAN

Sosyolog ve Aile Danışmanı Nihal Salman, kadına yönelik şiddet konusunu değerlendirdi.

Salman, şiddetin aile içinden geldiğini ifade ederek, bir erkeğin şiddet gösterme sebebinin şiddetli bir ortamda büyümesinden kaynaklandığını belirtti. Salman, kendini sözlerle ifade edemeyen kişilerin, şiddet yolunu seçtiğini söyledi. Salman, çocukların şiddet ortamında büyümemesinin bir nebze de olsa ileriki yaşamında şiddet eğilimi göstermeyeceğini kaydetti.

 

“Şiddet sözle ifade eksikliğinden doğar”

Kadına şiddet denildiğinde akla ilk gelen fiziksel şiddet olsa da şiddet tek tür değil. Bu konudan en çok mustarip olan kadınlar, fiziksel şiddetin yanı sıra cinsel şiddet, psikolojik şiddet, ekonomik şiddet ve sosyal şiddete de maruz kalıyor. Genelde tüm dünyada yaygın biçimde görülen ve toplumların kanayan yarası haline gelen şiddetin en sık görülen biçimi, ise erkeğin kadına uyguladığı şiddet olarak ortaya çıkıyor.

“Bir erkeğin şiddet gösterebilmesi için şiddetli bir ortamda büyümüş olması lazım” diyen Salman, bireyin model olarak babanın anneye yönelttiği şiddeti görmüş veya kendisine fazla şiddet yönelmiş olabileceğini belirtti. Salman, bireyin şiddetli bir ortamda yetişmesi halinde, büyüdüğü zaman kendini ifade ederken, şiddet yolunu seçtiğini söyledi. Salman şiddetin, kendini sözlerle ifade edemeyen bireylerin, karşı tarafa istediğini yaptırmak ya da kendini güçlü göstermek için yapıldığını ifade etti.

 

“Şiddet güçlüden güçsüzedir”

Genellikle şiddet eğiliminin, güçlüden güçsüze doğru olduğunu söyleyen Salman, aile içerisindeki şiddetin güçlüden, yani erkeğin kadına karşı şiddeti olduğunu dile getirdi. Salman, “Çok az bir oran olarak, ender gördüğümüz kadının da erkeğe şiddet eğilimi olabilir. Ebeveynlerin çocuklarına karşı da yönelttiği bir durumdur. Yapılan araştırmalarda, aile eğitimi arttıkça şiddet eğilimi azalır diye söylenir ama aslında bireyin kendi alanında profesör olması şiddet göstermeyeceği anlamına gelmez” şeklinde konuştu.

 

“Çocuklar şiddet ortamında büyümemeli”

Sosyolog Salman, şiddet ortamında büyüyen veya şiddet gösterilen çocukların, şiddet eğilimi içerisine girdiğini söyledi. Salman, “Her istediği aşırı derecede yapılan bireylerde de ki biz buna sağlıksız büyüme diyoruz, orada da kendisini ifade edememe veya her istediğinin olması şeklinde şiddete yönelme söz konusu olur. Şiddeti nasıl önleyebiliriz, çocuklarımızın şiddet ortamında büyümemesi lazım ve ebeveynlerin çocuklarına şiddet yöneltmemesi lazım. Anlayışla büyüyen çocuklar, şiddet eğilimi göstermez” dedi.

 

“Kadın şiddeti kabullenmemeli”

“Erkeğin şiddetini nasıl durdurabiliriz?” sorusuna Salman şöyle yanıt verdi, “Birincisi kadın şiddeti kabul etmemeli çünkü kabul ederse bu şiddet hiçbir zaman durmaz, hep daha fazlasıyla gelir. İkincisi de gerçekten şiddet gösteren bireyin kendindeki bu sorunu fark edip, uzmandan destek alması lazım. Bu da önleme yönteminden biridir. Genelde şiddet gösteren insanlar hatasını kabul etmez ve hep bir savunma yöntemi içerisindedir. Durumunu bilmediğinden sözlerle, davranışlarla karşı tarafa istediğini yaptırmak için şiddet göstermeye çalışıyor.”

 

“Şiddet gören özgüven sorunu yaşar”

Salman, kişinin kendindeki bu sorunu tespit edip uzmandan destek alabilecek olgunluktaysa, değişim gösterebileceğini söyledi. Ülkede şiddeti davranış haline getirmiş pek çok insanla karşı karşıya olduğumuzu vurgulayan Salman, bu kişilerin şiddetinin durmadığını belirtti. “Bir kadın şiddete maruz kaldığında tepkisiz kalırsa, korkup içine saklanırsa tabi ki şiddeti gören kişide de zaman içerisinde özgüven sorunu yaşanır” diyen Salman, yanı sıra değersizlik duygusunun da yaşanacağına işaret etti.

 

“Uzman desteği alınmalı”

Şiddet gören kişinin zamanla ayrılabilme ve yalnız başına kalabilme cesaretini de kaybettiğini ifade eden Salman, bunların şiddete maruz kalanlarda yaşanan başlıca duygulardan biri olduğunu kaydetti. Önerilerinin her zaman uzman desteği alınması yönünde olduğunu dile getiren Salman, “Eğer birey yaptıklarının farkında değilse, uzmandan destek almıyor ve kendini haklı görmeye devam ediyorsa tavsiyemiz şiddete maruz kalmamaktır” dedi.

 

“İlaçlı tedaviler olabilir”

Öfke kontrolü için pek çok teknik olduğundan söz eden sosyolog Salman, uzmandan destek alınmasının en büyük etken olduğunu yineledi. Salman, “Birçok öfkeyi kontrol yöntemleri vardır. Özellikle psikiyatristler bu konularda daha uzmandırlar, ilaçlı tedaviler olabilir. Bireyin durumuna göre doktor buna karar verecektir” dedi. Kişinin kendini kontrol edememesi gibi çok ciddi boyutta olması halinde Salman, ilaçlı tedavinin en çok önerilen bir yöntem olduğundan söz etti.

 

“Önemli olan bireyin kabullenmesi”

Bireyin önce kendindeki bu sorunu kabul etmesi gerektiğini belirten Salman, “Kişinin ben bu konuda sorun yaşıyorum, öfkemi kontrol edemiyorum dediği anda zaten problemin yüzde 50’si çözülmüş demektir” dedi. Şiddet eğilimi gösteren bireylerin kesinlikle kendindeki problemi kabul etmediğini söyleyen Salman, problemi karşı tarafta gördüğünü belirtti.

 

“Uzman desteğiyle çözülebilir”

Salman kişinin, “O öyle söyledi, bu böyle davrandı, o yüzden böyle yaptım, onun tepkisinden dolayı bunu yaptım” tarzında hep bir savunma içerisinde olduğunu dile getirdi. Salman, bu bireylere göre sorunun kendilerinde değil karşı tarafta olduğunu belirtti. Salman, “Hâlbuki öfke kontörlü başlı başına bir problemdir, bireyin kendi yaşadığı problemdir. Uzmandan destek alarak çözülebilir, minimuma indirebilir fakat önce bireyin kabul etmesi çok önemlidir” dedi.

 

21 kadın katledildi

KKTC’de son 10 yılda 21 kadın katledildi. İstatistiklere göre 2009 yılında hiç kadın cinayeti işlenmezken, 2010’da 1, 2011’de 2, 2012’de 1, 2013’de 1, 2014’de 3, 2015’te 2, 2016’da 1, 2017’de 5, 2018’de 3, bu yıl 2 kadın öldürüldü.

 

LTB himayesinde 28 kadın 36 çocuk

Lefkoşa Türk Belediyesi (LTB) bünyesinde Kasım 2016’da faaliyete başlayan sığınma evine, Ocak-Kasım 2019 tarihleri arasında 112 destek başvurusu yapıldı, 61 kişi sığınma evine yerleşme başvurusunda bulundu. LTB Sığınma Evi’ne yerleşen kadın sayısı 28, çocuk sayısı ise 36.

 

1 yılda 67 kadın

Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Dairesi’ne bağlı “ALO 183 kadına Yönelik Şiddet ve Çocuk İstismarı İhbar Hattı”na, Kasım 2018-Kasım 2019 tarihleri arasında bin 961 kişi başvuruda bulunurken bu başvuruyu yapanların 67’sinin şiddet mağduru kadınlar olduğu öğrenildi.

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar