Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik, 45+ programında Covid 19 bağlamında Mahkemelerin çalışma sürecini anlattı. Şefik, Mahkemelerin sosyal mesafe ve hijyen kurallarına son derece dikkat ettiğini dolayısıyla çalışmaların doğal olarak yavaşladığını kaydetti. Özellikle Covid’den dolayı tarafların tehir taleplerinde artış görüldüğünü, dava yargıcının talebe ikna olması halinde de tehire onay verildiğini belirten Şefik, bu gibi örneklerin dava süreçlerini uzattığını dile getirdi. KKTC’de hukuk devleti söylemlerinin son dönemlerde arttığını ancak bu söylemin tam olarak yerine getirilmediğini ifade eden Şefik, kurallara uyulmamasının en büyük sebebinin, eğitim eksikliği, bencil ruh halleri ve denetimsizlik olduğunu söyledi. Şefik, seçim ve Halkoylaması yasası ile ilgili de değerlendirmelerde bulundu.
Şefik, Ersin Tatar’ın Cumhurbaşkanlığı’na seçilmesi dolayısıyla gerek duyulan ara seçimin, yakın bir zamanda seçim kararı alınmaması halinde Haziran ayında yapılmasının yasa gereği olduğunu ancak Eylül veya Ekim için seçim kararı alınması halinde bunun yapılmasına gerek kalmayacağını söyledi. Seçim ve Halk Oylaması Yasası ile ilgili de görüşlerini ortaya koyan Şefik, “Umarım seçimden önce yasa Mecliste ele alınır. Henüz yasa çalışması ile ilgili resmi bir bilgi bize gelmedi. 3 bölgeli bir seçim şekli ile ilgili çalışma yapılacağı duyumu edindim. İnşallah daha az komplike bir sisteme geçilir.” dedi. Yasa üzerinde son yapılan 2 tadilatın geri alınması halinde seçimin daha az komplike bir sistemle yapılabileceğini ifade eden Şefik, karma veya tercih oy pusulalarının sayımı zora soktuğunu kaydetti. Sadece mühürle oy verilmesi halinde neticelerin çok daha erken açıklanabileceğini, kimsenin perişan edilmeyeceğini belirten Şefik, mevcut sistemin devam ettirilmesi halinde, pandeminin de etkisiyle sayım görevlisi bulunması ve eğitilmesi sürecinde dahi sıkıntı yaşanacağını kaydetti. Narin Ferdi Şefik, kendisinin siyasilere dönük gerekli ve yeterli önerileri sunduğunu, defalarca endişelerini aktardığını belirterek, sistemin buna rağmen değiştirilmemesi halinde ortaya çıkacak sıkıntılar ve yanacak oylardan dolayı kendisinin sorumluluk altına girmeyeceğini vurguladı. Cumhurbaşkanlığı seçimi ile birlikte halkın onayına sunulan Anayasa değişikliğinin reddedilmesine de çok üzüldüğünü dile getiren Şefik, seçim öncesi bazı kesimlerce yürütülen yalan, yanlış ve halkın aklını karıştıracak bilinçli propaganda nedeniyle Anayasa değişikliğinin reddedildiğini söyledi.
