Rençberin saati - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 16, 2024
Köşe Yazarları

Rençberin saati

Ahmet OkanAhmet Okan

Bütün kabahati kunduracıların üzerine atamazsın komşu!

Doğrudur, ayrılık gayrılık başlamıştı.


Ama körükleyenler vardı.

Kız Lisesi’nin adını boşuna Adnan Menderes Kız Lisesi koymamışlardı.

Fakat sizinkisi de iş değildi birader!

Henüz atlar eşekler bile nereye sıçacaklarını bilmezken anavatanınızla birleşmek istemiş ortalığı yakıp kavurmuştunuz, iş miydi?

Churchill adaya geldiğinde ondan bile emosis istemiştiniz!

1956 yılıydı.

Bir gece İngiliz Lefkoşa’yı ikiye bölmüştü hıyar gibi!

Bu bölünmüş yerler ileride meşrulaştırılacaktı.

Ne içindi?

Diyeceğim,

Hukukçular 1957’de, tüccarlar da 1958’de ayrılıp başka örgüt kurdular diye bütün suçu onların üzerine atamazsınız!

Lokmacılar, şamişiciler bile bölünmüştü komşu!

Sonra cumhuriyet kuruldu sanki de önceden belirlenmişti yaşam süresi.

Tam 3 yıl.

Televizyonlar yaygınlaşmaya başlamıştı evlerde.

İşte o yıllarda her hafta cuma günleri Türkçe yayınları vardı televizyonun.

Bir yarım dilli çıkar rençberden haberler verirdi.

Biraz eğitim, biraz Türkçe müzik konurdu ki Behiç Gökay’dan şarkılar ilgi çekerdi.

Haftada bir olduğuna göre komşu, mesele çoğunluk azınlık meselesiydi.

Ya da neyse!

70’e 30 böyle yansıyordu televizyonlara.

Türkçe konuşup Türkçe anlayanların payına haftada bir düşüyordu!

Herhalde görüşmelerde bunlar konuşulmuyor komşu!

Federal çözümde ne olacak?

Yarım dilli yine mi “rençberin saati” ni sunacak?

Rençber mi kaldı?

Peki, sosyal medyada durum ne olacak komşu?

Bunları bugün oldu “eşitlik” meselesinde takıntılar sürdüğü için belirtiyoruz yoksa bize ne!

Artık ayrılacak örgüt de yok.

Ayrılık gerçekleşmiştir bugüne kadar, diğerleri de olmadığına göre geriye birleşme kaldı!

İyi düşünmek lazım.

Kunduracılar bileşemez çünkü kunduracılar kalmadı.

Dülgerler birleşemez çünkü dülgerler kalmadı.

İşçiler birleşemez çünkü işçiler kalmadı.

Ne mavnacılar var, ne hamallar, ne şamişiciler, ne lokmacılar, ne demirciler, ne kalaycılar, ne ciğercler, ne seyyar satıcılar hatta ne de kasaplar kaldı komşu.

Çalışan sınıfın tekmili birden yok oldu.

Geriye doktorlar, patronlar, avukatlar, öğretmenler kaldı bir de yeni nesil ki aslında onlar da yoturlar adadan tüymekteler fasılalar halinde…

Ama başka komşularınız da var!

İyi ve güzel insanların yanında,

Gazete önlerine gelip taş atanlar,

Çember sakallı, sarıklı, tespihli insanlar,

Bir de meydanlarda ayin düzenleyen tarikatlar,

Bir de camilerde örgütlenenler, kur’an kurslarına katılan nesiller,

Gece vakitleri izbe yerlerde zikir yapanlar,

Bir de fetihçiler var komşu…

“Eşitlik” mi tartışıyorsunuz?

Nedir bundan anladığınız?

Rençberin saati mi?

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar