PAZAR SOHBETİMDİR: (SİYASİ KADER AĞLARINI ÖRÜYOR!)     - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

PAZAR SOHBETİMDİR: (SİYASİ KADER AĞLARINI ÖRÜYOR!)    

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

KÖŞEMDEN      

      İnsanlar alınlarına yazılı kaderleriyle doğmazlar.  Varsa eğer bir yazılı kader, onu yazan; yurttaşı oldukları uluslarıdır..


Ulusların kaderleri ise çetrefildir. Artık bazıları sadece tarih kitaplarının sayfalarında kaldılar.. Bazıları da dünya sahnesindedirler ama  işte o “kadersel” tecellide:

Ya özgür ve egemendirler  yada esir!

Ya muktedirler yada mazlum!

Ya ölmektedirler bağımsızlık ve özgürlük savaşımlarında yada biat etmektedirler emperyal güçlere..

Kısaca insanların kaderini “ulusların siyasi kaderi çizer…”

*****

Atalarım, rahmetlik dedem babam, anam sülalem; kısaca bu değişmeyen kadersel yazgının insanları olarak yaşayıp öldülerdi.

Üstelik ne özgür ve egemen ne sahibi olabileceğimiz bir vatan bırakabildilerdi! Ne de “ümmet toplumu” oluştan kurtulup “millet” olabileceğimiz bir talihsel kadere sahip çıkabildilerdi!

Ki gözlerimizi dünyaya açtığımızda 2. Dünya savaşı vardı.. Milyonlarca insan ölürken, dünya insanlığı bir kez daha kıyılıp parsel parsel ayrılırken toprakları; yıkılan İmparatorlukların üzerinde “ulus devletler” kuruluyordu..

Bizim kaderimizde Türkiye, Türkiye’nin kaderinde ise “mağlup” yazılı bir anlaşmanın kara mürekkepli damgası vardı!                    Ve işte Lozan’da imzalanan o anlaşma  bizi İngiliz’e teslim ederken, bir kez daha siyasi kader yollarının savrulan yolcuları olacaktık..

*****

GİTGİDE henüz küçücük bir çocukken  1947’de  tanıştığım “İsrail-Filistin” davasına daha bir korku ile bakar oldum.

Çünkü “İsrail’in karşısında gördüğüm “Filistin’in” neyse çektiği çileli kaderi;  adadaki Rum’un karşısında gördüğüm Türk halkı da çekmekte benzer çileyi!

Tek farkla: Rum Yunan ikilisi ne kadar çekse bizi sürükleyemiyor çünkü arkamızda sürükleyemeceği kadar ağır bir Türkiye var..

Onlar da ne yaptılardı bu Türkiye ağırlığıuna karşı? Ne ekonomik ne de ötesi “varlık” nedenleriyle üye yapılamayacak kadar küçük ve önemsiz Rum tarafını AB’e üye yazdılar!   Hem de  koskoca bir Almanya ile  ayni oya sahip ülke oluşunda! Ki üye alındığında   karar çoktan verildiydi: “Kıbrıs AB üyesi Yunanistan ve Rum tarafının egemenliğine kaydedilecek!”

Nitekim 2004 yılında AB’nin genel sekteri Verheugen Annan planının referanduma gitme arifesinde, Türkiye ve Kıbrıs’taki Türk halkının gözlerinin içine baka baka, “Annan planına evet de deseniz hayır da deseniz Güney’i AB’ye üye olarak alacağız” dediydi!

*****

BAŞA dönüyorum: “İnsanların kaderleri sahip oldukları siyasi güçleri oranında vardır!

Doğrusu Türkiye’nin artık Suriye, Irak, Libya içlerinde tam bir bataklığa saplanan siyasi serüvenine baktığımda, Kuzey Kıbrıs’taki kendi kaderimden çok korkuyorum.. Çünkü o Türkiye eğer o bataklıktan çıkamaz ve de hesap verecek ülke durumuna düşerse, sıra Kıbrıs’a gelecektir! Bu nedenle yazıyorum:

****

ARTIK dünyada “güçlü-zayıf” ülke yoktur. Uluslararasında oluşturulan  “güçlü ittifaklarla” “zayıf ittifaklar” vardır. Yalnız kalmak ise yok olmaktır!

Fakat her iki ittifakın “başlığı” da “Amerika ile Rusya” olarak yazılır! Ki tüm dünya birbirine girse eğer “Amerika ile Rusya” karşı karşıya gelmezse,  3. Dünya savaşı çıkmaz..

İttifaklar da bu iki mihver ülke etrafında oluşmaktadırlar.. Şimdilerde hem Amerika hem Rusya “karşı karşıya” kalmamak için çalışıyorlar. Hem de Trump’ın Kudüs gibi  rezil politikasına,  Putin’in de  Ortadoğu’da tavşana kaç tazıya tut kalleşliğiyle verdiği cevapla!

KIBRIS adasının Kuzeyindeki  Türk halkı  bu politikaların neresinde olursa olsun!..

Tek dayanağı istese de istemese de beğense de beğenmese de Türkiye’dir.. Ha Rum tarafı ile adanın siyasi kaderini birlikte paylaşıp barışçı bir federasyonda buluşmak mümkün değil mi?

Bunun cevabını sadece  “federasyoncular” verebilir! (Ancak “Türkiye aradan çekilsin” demeden. Çünkü bunu düşünmek bile Kıbrıs Türk halkının ölüm fermanını okumak gibi olacaktır!)

Sonuç: Her şeye karşın eğer insan kendi kaderini tayin eden mahlûksa kurtuluşu ile bekası yine kendi siyasi iradesindedir..

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

     

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar