Özersay: HP koalisyon kurmayacak - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
KıbrısManşetRöportaj

Özersay: HP koalisyon kurmayacak

Kudret Özersay

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay, ille de hükümete gelme gibi bir noktada olmadıklarını ifade ederek tek başına iktidara gelememeleri durumunda koalisyona girme düşünceleri olmadığını yineledi

 


TEK BAŞINA İKTİDAR OLMALIYIZ: Özersay, “Koalisyon kurmam” gibi bir açıklamalarının bugün de geçerli olduğunu ifade ederek şöyle konuştu: Eski siyaset anlayışıyla kol kola girmektense, hükümette olmamayı tercih ederim. Halkın Partisi tek başına iktidara gelerek bu yapıyı değiştirmek zorundadır ve bunu başaracağız. Koalisyon öngörümüz yoktur. Koalisyona girme düşüncemiz de yoktur

 

BİR ÇEŞİT REFERANDUM: Özersay: Aslında halk olarak bir yol ayrımında duruyoruz: Durduğumuz kavşakta önümüzde iki yol var ve birini seçmemiz lazım. Birisi bizi karanlığa, diğeriyse aydınlığa götürecek. İşte 7 Ocak Halkın bu iki yoldan hangisinden yürüyeceğine karar vereceği bir çeşit referandum olacak

 

KAVGA YOK BİRLİK VAR: Özersay Halkın Partisi içerisinde tartışmalar yaşandığı ile ilgili haberleri de cevapladı: Belki birileri bunu duyduğuna üzülecek ama Halkın Partisi sapasağlam ayaktadır, çok güçlü şekilde geliyoruz. İlçe Başkanlarımızla aramız gayet iyi ve herhangi bir kavga yaşamadık

 

 

Halkın Partisi Genel Başkanı Kudret Özersay geçmişte yaptıkları “koalisyona girmeyiz” açıklamasının arkasında durduklarını ifade ederek tek başına iktidara gelmeleri durumunda tüm öngörülerini gerçekleştirebileceklerini belirtti.

Özersay, partisinin ille de koalisyona girme noktasında bir ısrarının olmadığını ifade ederek geçmişte yaptığı “Eski siyaset anlayışıyla kol kola girmektense, hükümette olmamayı tercih ederim. Halkın Partisi tek başına iktidara gelerek bu yapıyı değiştirmek zorundadır ve bunu başaracağız. Koalisyon öngörümüz yoktur. Koalisyona girme düşüncemiz de yoktur. Böyle bir koalisyona girdiğimiz anda verdiğimiz sözleri tutamayız” dedi.

Özersay, parti içi tartışmalar yaşandığı iddiası ile ilgili ise “Belki birileri bunu duyduğuna üzülecek ama Halkın Partisi sapasağlam ayaktadır, çok güçlü şekilde geliyoruz. İlçe Başkanlarımızla aramız gayet iyi ve herhangi bir kavga yaşamadık, Halkın Partisi’nde kimsenin kimseyle kavga ettiği yok çok şükür. Sadece İlçe Başkanlarımızla da değil tüm diğer arkadaşlarımızla görev paylaşımı yaparak gece gündüz çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.

 

“Dedikodu haberlerine aldırış etmeyiz!”

Soru: Halkın Partisi aday belirleme sürecinde neler yaşadı? Kamuoyuna ilçe başkanları ile ilgili, uzun süredir sizle birlikte yürüyen insanlarla ilgili bir “sıra kavgası” varmış gibi lanse edildi. Bu konuda, açıkça neler yaşadığınızı anlatır mısınız?

Özersay: Belki birileri bunu duyduğuna üzülecek ama Halkın Partisi sapasağlam ayaktadır, çok güçlü şekilde geliyoruz. İlçe Başkanlarımızla aramız gayet iyi ve herhangi bir kavga yaşamadık, Halkın Partisi’nde kimsenin kimseyle kavga ettiği yok çok şükür. Sadece İlçe Başkanlarımızla da değil tüm diğer arkadaşlarımızla görev paylaşımı yaparak gece gündüz çalışıyoruz. Samimi olan ve bunu görmek isteyen bakar ve görür. Biz mücadelemizi dedikodular ile yürütmüyoruz ve bu türden bizi birbirimize düşürmeyi hedefleyen dedikodu haberlerine hiç ama hiç takmıyoruz. Özetle bu statükodan memnun olanlar ve bunun devamını isteyenler bugüne değin olduğu gibi bundan sonra da bizimle ilgili olarak mesnetsiz çok şey söyleyecekler. Hiç sorun değil, biz geleceğe bakıyoruz ve Halkın umudunu kırmalarına müsaade etmeyiz. Herkesin içi rahat olsun.

Aday belirleme süreci, hem Seçim ve Halk Oylaması Yasasında, hem de HP Tüzüğü’nde tarif edildiği şekilde tamamlandı. Parti Meclisimiz oybirliği ile bir karar alarak adayları nasıl belirleyeceğini kararlaştırdı. Ardından başvurular alındı. 90’a yakın resmi başvurunun tamamı, belgeleriyle birlikte tüm Parti Meclisi üyelerinin bilgisine getirildi. Özgeçmişler okundu, gerek isimler gerekse sıraları konusunda tartışmalar yapıldı, ardından da karar alındı ve adaylar belirlendi.

 

“Adaylarımız güvenilir ve çalışkan isimlerden oluşuyor”

Milletvekili adaylarımız konusunda halkın çok farklı kesimlerinden çok olumlu geri dönüşler aldık. Vekil adayları konusunda halkın ortaya koyduğu talebi dikkate aldık. Adaylarımızın neredeyse yarısı partinin dışından ya da parti üyesi olmayan isimler arasından oldu. Sadece bir tane doktor adayımız, bir de diş hekimi adayımız var. Adaylarımızın çoğu avukat, öğretmen, öğretim üyesi, iş insanı gibi mesleklerden geliyor. Milletvekilliği görevini olması gerektiği gibi yapabilecek isimler olmasına özen gösterdik. Toplumun tüm kesimlerine hitap eden güçlü bir kadro ile halkın önüne çıktık. Biz bizden istenileni yaptık, şimdi sıra vatandaştadır.

Kudret Özersay

“Bunları seçim yatırımları da kurtaramayacak”

Soru: Seçim yasakları başlamadan önce yaşananlar… Vatandaşlıklar… Arazi dağıtımları… Polislerle ilgili yasa tasarısı… Geçicilerle ilgili yasa tasarısı… Çok eleştirildi. Hükümet ya veriyor ya vaat ediyor ama insanlar da kabulleniyor. Bendeki algı bu. Sizin değerlendirmeniz nedir?

Özersay: Bu rant dağıtımı aslında bir korkunun göstergesidir ama ecele faydası olmayacaktır. Halka ait olan kaynaklar partililere ve yandaşlara dağıtılıyor, her alanda. Bunu alanların, bunu kabullenenlerin çoğu yıllardır kişisel menfaatleri için siyasilerin peşinde koşanlardır. Menfaatçi kesim bellidir. Mesela Kemal Dürüst gibi isimlerin parti gençlik kollarında yer alanlara ayrıcalık yaparak istihdam sağladığını itiraf etmesi üzerine onu alkışlayanlardır. Ancak Halkın büyük bir bölümü bu haksızlığa ve ülkedeki binlerce gence yapılan haksızlığa isyan etmektedir ve son derece kızgındır. Vatandaşlar her şeyin farkındadır. Dağıttıkları bu rant, kendi aralarındaki değerler erozyonu nedeniyle birbirlerine düşmelerine de neden oluyor. Özetle vatandaşlık da dahil olmak üzere seçim yatırımı olarak yaptıkları hiçbir şey bu statükoyu kuranları da, bu statükoya ortak olanları da kurtarmaya yetmeyecek.

Öte yandan şunu kimse unutmasın: Seçim yatırımı olarak verilen şeylerin pek çoğu aslında “mış gibi yapılan” şeylerdir. Yan, ya Anayasa Mahkemesi’nden dönecek olan şeylerdir veya aslında içi boş olan şeylerdir. Arazi dağıtıyorlar alt yapısı yok, parselizasyonu yapılmamış. Son gün son saat yasa geçiriyorlar, sana sormazlar mı “bu kadar yıldır hükümetteydin aklın neredeydi” diye!

 

“Halkın önünde çok değil iki seçenek var”

Soru: Sadece siyaseti yapanlar değişince her şey değişecek gibi bir algı var. Hocam, halk nasıl değişecek? Adil olmayı, adalet talep etmeyi bu halk nasıl öğrenecek? Kısacası, halktaki bu dönüşümü nasıl sağlayacaksınız?

Özersay: Aslında halk olarak bir yol ayrımında duruyoruz: Durduğumuz kavşakta önümüzde iki yol var ve birini seçmemiz lazım. Birisi bizi karanlığa, diğeriyse aydınlığa götürecek. Birisi çıkmaz yol, bir diğeri ise yeni ve adil bir düzene giden bir yol. İşte 7 Ocak Halkın bu iki yoldan hangisinden yürüyeceğine karar vereceği bir çeşit referandum olacak. Bu statükonun devamı aslında bir seçenek değildir, partizanlığın ve hukuksuzluğun devamı anlamına gelir ve Halkı da yok oluşa götürür. Onun için bize göre Halkın seçimi, Halkın Partisi olacak.

Yozlaşma tabi ki kolay kazanılanın kolay harcanmasıyla da bağlantılı, haydan gelen huya gider misali 1974 ertesinde har vurup harman savuranlar çok oldu. Siyasette yer alanların büyük bir bölümü hükümette daha uzun süre kalmanın yolunu, sınırsız gibi görünen kaynakları dağıtmakta buldular. Deniz bitti artık. Bu saatten sonra dağıttıkları aslında içi boş seçim vaatleridir, pek çoğu da gerçekleşmeyecek olan altı boş adımlardır. Halkın büyük bir bölümü bunu görebiliyor ve adalet duygusunu zedeleyen bu uygulamalara içten içe büyük bir tepki duyuyor.

Sadece siyasilerin değişmesiyle değil tabi, ihtiyacımız olan şey bir zihniyet değişimidir. Yeni bir siyaset anlayışı bu zihniyet değişimin olmasında tetikleyici olacak. Bu bir başlangıç olacak. Yalnız unutmayın, Halkın Partisi güçlü şekilde iktidara geldiğinde bunu Halktan alacağı destekle gerçekleştirecek. Yani bizler herhangi bir menfaat dağıtma sözü vermeksizin, toplumsal yararı esas alarak görüşlerimizi ortaya koyup Halkın desteğini alırsak, ki alacağımıza inanırız, bu Halkta gerçek anlamda değişim yönünde bir gelişme yaşandığını gösterecek.

Özetlemek gerekirse Halkın önünde çok sayıda değil aslında sadece iki seçenek var. Bunlardan biri statükoyu yaratanlarla buna ortak olanladır. Bir diğeri ise toplumsal yararı esas alan Halkın Partisi’dir. Yani bu bir seçimden ziyade bir nevi referandumdur. Mevcut statükoya karşı çıkıp, yeni ve adil bir düzen kurulmasına evet demek gerekir. Cevaplamamız gereken soru şudur: “Bugünkü statükonun devamını mı yoksa yıkılıp yerine yeni ve adil bir düzen kurulmasını mı istiyorsunuz?”. İşte bu bağlamda 7 Ocak sıradan bir seçim olmayacak, hükümeti değiştirme seçimi olmayacak, bir çeşit referandum olacak.

Yani dönüşüm yukarıdan aşağıya yaklaşımlarla değil aşağıdan yukarıya bir yaklaşımla olmalıdır. Zaten de olmaktadır. Yıllardır süren eski siyasetin aslında halkın çok gerisinde kaldığı çok aşikar değil midir? 2013 seçimleriyle belirginleşen değişim ve dönüşüm, 2014 belediye seçimleri, anayasa referandumu ve 2015 Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile iyice kendini göstermiş durumdadır. Halk pek çok açıdan siyasette o tarihe kadar boy gösterenlerin çok ilerisinde olduğunu göstermiştir. 7 Ocak 2017 bu açıdan gerçek bir dönüm noktası olacak. Aslında sayısı çok da fazla olmayan hem partili hem de menfaatçi kesimler sizleri aldatmasın, Halk farkında olmanın ötesine geçti. Ocak 2017’yi bekliyor.

 

Soru: İnsanlar neden Halkın Partisi’ne oy versin? Bu kısa propaganda döneminde insanlara ne anlatacaksınız?

Özersay: Cebinden çıkan sağlık harcamalarının azalması için destek versin; devlet okullarında kaliteli ve ücretsiz bir eğitim hizmeti alabilmek için destek versin; adeta bir parti devletine çevrilen bu devleti, bir hukuk devleti yapmak için destek versin; Özel sektörde çalışma hayatının kurallarının gerçekten uygulanması, insanların sosyal sigorta ve ihtiyat sandığı yatırımlarının eksiksiz yapılması, çalıştıkları ilave saatlerin yasaların gerektirdiği şekilde ödenmesi için destek versin; keyfi değil adil bir şekilde vergi toplanmasının sağlanması için destek versin; kayıt dışı ekonominin kayıt altına alınmasının sağlanması için destek versin; az kazanandan az çok kazanandan çok vergi alınmasını sağlamak için destek versin; nereden buldun yasasının hayata geçirilmesi için destek versin; müşavirliğin kaldırılması için destek versin; dokunulmazlıkların sadece kürsü dokunulmazlığı ile sınırlandırılması için destek versin; yolsuzluk ve hukuksuzlukların üzerine gidilmesi ve hesap sorulması için destek versin Bunlar sadece ilk anda aklıma gelenlerdir.

 

Soru: “Koalisyon kurmam” gibi bir açıklamanız olmuştu geçmişte. Bu tür bağlayıcı açıklamalar, siyasetçileri günün sonunda zor durumda bırakıyor. Aynı noktada mısınız?

Özersay: Bu konuda ne dediğimi aslında en iyi bilen sizsiniz, çünkü buna dair ilk röportajımı yine Havadis Gazetesi’ne vermiştim. Peki orada ne demiştim gelin birlikte bakalım: “Eski siyaset anlayışıyla kol kola girmektense, hükümette olmamayı tercih ederim. Halkın Partisi tek başına iktidara gelerek bu yapıyı değiştirmek zorundadır ve bunu başaracağız. Koalisyon öngörümüz yoktur. Koalisyona girme düşüncemiz de yoktur. Böyle bir koalisyona girdiğimiz anda verdiğimiz sözleri tutamayız. Söylediğimize ters bazı icraatları o koalisyon ortağımız yaptığında da rezil oluruz. Eski siyaset anlayışıyla kol kola girmektense, hükümette olmamayı tercih ederim. …iddia ile söylüyorum, Halkın Partisi tek başına iktidara gelecek durumdadır.” Bu sözlerim Havadis Gazetesi’nde Eylül 2016’da yer aldı. Ne dediysek, arkasındayız ve arkasında olacağız.

 Fotoğraflar: Bahadır AYNA

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar