Muhalefeti konuşturan kim? - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
Köşe Yazarları

Muhalefeti konuşturan kim?

Köş, MoreketMehmet Moreket

Başbakan, hükümet ortaklarıyla aralarında sorun olduğundan dolayı ekonomik protokolün imzalanmadığını iddia eden Ersin Tatar’ı bir kez daha ikna etmeye çalıştı. Ama nafile!

Muhalefet, siyasetin doğası gereği, iktidarın açığını yakalamaya çalışır.


Ersin Tatar’ın da yaptığı bu.

Ama ona bunu söyleten nedir?

Ona bunu söyleten, hükümet ortaklarından birinin günlerdir sürdürdüğü algı operasyonudur.

Muhalefetin derdi iyi icraatlar yapılmasını sağlamaktan çok, “Siz gidin, biz geleceğiz” çabası olsa da, ona bu fırsatı veren var. Elektrikle başlayan, şimdilerde Maliye icraatlarıyla devam eden, Kıbrıs konusunda hiç ara vermeden sürdürülen operasyon.

Halkın Partisi, her fırsatta hükümete, hem de açıktan yükleniyor. Başkanı da, milletvekilleri de.

Doğal olarak muhalefet de o fırsatı buluyor.

Kendi içinde uyum olmadığı algısı, kamuoyuna sürekli pompalanıyor.

Aynı konular, geçen hafta da Meclis’i meşgul etmişti. Başbakan aynı cevapları o zaman da vermiş, “sorun yoktur” demişti.

Ama inandırıcı olamıyor.

Çünkü onun sözlerinden birkaç saat sonra, şurda burda tersine açıklamalar geliyor.

Bu durum, 4’lü koalisyon hükümetinin en büyük zaafı olarak siyaset tarihimize geçecek. Ama ilk örnek olarak değil asla. Benzeri çok… Çok kez yaşanmış bir tecrübe.

Eğer konu en iyisinin, en doğrusunun yapılmasıysa, oturur, kendi aranızda uzlaşır, icraata dökersiniz.

Ama bunu, kamuoyu önünde tartıştırarak yapamazsınız.

Aksine bu tavır, yapılmak istenen işlerin, sürdürülmek istenen hükümetin sonlandırılmasına neden olacaktır.

Hele de Başbakan Yardımcısı “İcraat yoksa, HP de yok” dedikten sonra…

Hükümet, kendi içinde görüşüp, eteklerindeki taşları dökmek zorunda.

Öyle görünüyor…

BU NE YAMAN ÇELİŞKİ…

US News, dünya ülkelerini yaşam standartlarına göre sıralamış.

Başı Kanada çekiyor. 80 ülkenin yer aldığı listenin sonuncusu Irak. Türkiye 43. sırada.

Biz bu değerlendirmelere girmeyiz ama, acaba olsak nerede olurduk?

Kriterlere şöyle bir baktım… Kişi başına düşen milli gelirde 14 bin dolarla, bir kere listenin üst yarısında olmamız gerekir. Ha, bu adil dağıtılır mı, insanlar bundan ne kadar pay alır orasını karıştırmayın.

Diğer konularda da, dıştan bakıldığında tamam gibi görünen, özellikle eğitim ve sağlıkta kalite yok denemez. Ama ulaşmak, parayla doğru orantılı.

Maliye Bakanlığının geçen ay yaptırdığı Varlık/Refah araştırmasında, bu konuda devletin sunduğu hizmetlerin kötü olduğu yönünde bir çok veri vardı.

Yaşam kalitesini belirleyen kriterlerden, enflasyon, fiyatlar, iş güvenliği, sınıf farklılığı, altyapı, çevre, ekonomik ve siyasi istikrar konularında alacağımız puanlar bizi aniden dibe vurdururdu diye düşünürüm.

Yani dünyanın bu küçücük parçasında, tuhaf bir yaşamımız ve buna uygun ölçülemez bir yaşam kalitemiz var.

Yollar sokaklar son model pahalı araçlarla, dağ taş ultralüks konutlarla dolu ama, hem nüfusun çoğunluğu bunun içinde değil, hem de o lüks harcamaları yapabilenler, berbat bir ortamda, ilkel alt yapılarda yaşamak zorunda. Devlet desen, kuruşa kurşun attığından, yatırıma ayıracak parası yok.

İşte bu bizim yaman çelişkimiz….

 

YERİN KULAĞI VAR

PARLAMENTER CUMHURİYET:

Rum lider Anastasiadis’in Lute ile yaptığı görüşmede yeni fikirler ortaya attığı ileri sürüldü. Rum kaynaklara göre Anastasiadis çözüm sonrası, dönüşümlü başkanlık yerine, parlamenter bir sisteme geçilmesini ve Kıbrıslı bir Rum başkan, bir Türk başkan yardımcısı ve dönüşümlü başbakanlık önermiş.  Meğer bu bu öneriyi iktidarda olmadığı dönemde 2001’de Ulasal Konsey’e yapmış reddedilmiş. Sonra 2015’de görüşme masasına getirmiş, yine reddedilmiş. Adam sıkıştıkça eski defterleri karıştırıyor.

 SEVSİNLER SİZİN ÇÖZÜM ANLAYIŞINIZI:

Rum görüşmeci Mavroyannis, Anastasiades’in Bayan Lute ile yaptığı görüşmede Rum tarafının adada yaşayabilir bir çözümün bulunması için kararlılığını ilettiğini söyledi. İyi de sizin çözümden anladığınızla, bizim anladığımız çok farklı şeyler. Size göre, et de bıçakta sizin elinizde olacak. Geçmişte yapılan tüm mutabakatları bir yana itecek ve bizim için siyasi eşitlikmiş, kararlara etkin katılmış hepsi sizin insafınıza kalacak. Sevsinler sizin çözüm anlayışınızı…

4’LÜ KOALİSYON SIKINTILI: 

Başbakan Erhürman ne derse desin, koalisyon sıkıntılı. Özellikle bazı çevrelerce bu sıkıntının derecesi kasten yükseltilmeye çalışılıyor. Bir ayağı dışarıda ortakla nereye kadar gideceğini Başbakan ve diğerleri, ortakları HP’ye bizzat sormalı.

UBP İÇİNDE KARGAŞA:

Geçenlerde UBP içinde yaşanan bazı konular hem sosyal medyada, hem de bazı köşe yazılarına konu olmuştu. Atışma bir Parti Meclisi üyesi ile MYK üyesi arasında yaşanmıştı. Tam oldu bitti derken bu kez bir başka Parti Meclisi üyesi, yine aynı MYK üyesini, “partiye ayar vermekle”suçlayarak ağır kelimeler kullandı. Belli ki yeni başkan, parti içerisindeki otoritesini tam sağlayamamış…

BU FİYATLAR DÜŞMEZ:

Yıllardır aynı vaatleri söyler dururuz. Neymiş efendim uçak bilet fiyatları düşecekmiş. Şimdi Anadolujet de KKTC’ye ek seferler koydu ya, bizimkiler hemen “fiyatlar düşecek” teranesine yine başladılar. Yok kardeşim 3-5 değil on sefer de koysanız vergilerin bu kadar yüksek olduğu bir ortamda bilet fiyatlarının düşeceğini söylemek hayalden öte birşey olmaz…  Verginin büyük kısmı, Ercan’dan. Sahi o sözleşme nasıl imzalanmıştı?

 

BU PARA KAÇIYOR:

Geçen haftalarda, yurt dışına 80 bin dolar kadar bir parayı kaçırmaya çalışırken yakalananlar, paranın kaynağı hakkında konuşmamakta direnirken, aynı yöntemle para kaçırma işleri devam ediyor. Polis o günden bugüne birkaç kişiyi daha on binlerce dolarla yakaladı. Demek ki, yakalanmadan geçebiliyorlar. Öyle olmasa tekrar denerler miydi? Bu para kaçıyor. Kim ne derse desin, kaçıyor…

 

ON YILDA YÜZDE 90:

Güney Kıbrıs üniversitelerinde okuyan öğrenci sayısı, on yılda yüzde 90 artmış. İki yıl önce  13 bin idi. Dün açıklanan verilere göre bu sayı 48 bine çıkmış. Üniversite sayısı 14 kadar. Aralarında ünlü yabancı üniversitelerin Güney Kıbrıs kampüsleri de var. Bu, onların bizden görerek başlattığı bir sektör. Ve  giderek daha da büyüyeceği açık. En azından şu rakamlar, KKTC üniversitelerini telaşlandırmalı, kaliteyi yükseltmelerini sağlamalı…

 ZİRVEDEKİLER

Bülent Kanol: “Anastasiadis’e 2 devleti kabul ettireceklerdi!… Hatta bunu Anastasiadis’in kendisi önerdi bile dediler!.. Bir baktık ki Anastasiadis BM’ye sadece Kıbrıslı Rumların Cumhurbaşkanı olacağı altta da bazı yetkilerle donatılmış iki eyaletin olacağı federasyon değil üniter bir devlet önermiş..
E haklı… Siz ‘yeni fikir’ diye federasyonu bırakır iki devlet ya da konfederasyon derseniz, o da üniter devlet der!… Geriye statüko ve çözümsüzlük kalır”…

 

DİPTEKİLER

Çirkin Uslup: Geçtiğimiz günlerde El-Sen Başkanı Özkıraç ile Maliye Bakanı Serdar Denktaş arasındaki atışmayı bu sütunden eleştirmiş ve bir bakan ve sendikacıya bu sözleri yakıştırmadığımızı yazmıştık. Dünkü Meclis birleşiminde de Başbakan Erhürman’ın konuşması sırasında ana muhalefet başkanı Tatar’ın Erhürman’a,  “Sendeki rahatlık kimsede yok. Gözünüzün içine baka baka herhalde birbirinize âşık oldunuz”sözleri de hoş olmadı. Muhalefet yapmanın uslubu bu olmamalı…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar