Mağusa için SOS - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Mart 28, 2024
KıbrısManşet

Mağusa için SOS

Mağusa Sivil Toplum Platformu adı altında bir araya gelen bölgedeki sivil toplum örgütleri, ilk eylemini dün gerçekleştirdi. “Temiz Mağusa için el ele” sloganıyla Namık Kemal Meydanı’ndan ses verdiler

EN BÜYÜK DERT ÇEVRE: MASTOP’u oluşturan sivil toplum örgütlerinin katılımı ile Lala Mustafa Paşa Cami önünde yapılan basın açıklamasında, Mağusa özelinde ülkedeki çevre sorunlarına dikkat çekildi. Pankartlarla desteklenen basın açıklamasında, Mağusa’nın boğuştuğu 5 temel çevre sorunu hatırlatıldı


SOLUYACAK HAVA YOK: MASTOP, Mağusa’nın 5 temel sorunu sıralamasında ilk iki sıra hava kirliliğine ayrıldı. Katı atıkların gömülmesi, ortaya çıkan metan gazı ve yaz aylarındaki çöplük yangınları ile kış aylarında ısınmak için yakılan katı yakıtların Mağusa’da solunacak hava bırakmadığı vurgulandı

 

ÖLÜ KANALİZASYON: “Mağusa yıllardır ölü doğmuş ve çalışmayan bir Kanalizasyon Sistemi ile karşı karşıyadır” denilen basın açıklamasında, kentin lağım kokusuna boğulduğu, salgın hastalıkların can alır noktaya geldiği vurgulandı. AB’nin sistemin düzeltilmesi için ayırdığı 17 Milyon Euro’nun kullanılması için harekete geçirmesi istendi

 

SULAK ALANLAR: Mağusa’nın sulak alanlarının da yok olma tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu belirten MASTOP, listeledikleri sorunların çözümü için ilgili bakanlıkları göreve çağırdı. “Biz herkese sorumluluğunu hatırlatıp, konuların takipçisi olacağız” denilen açıklamada, yapılmayan şeyler için kamuoyu önünde hesap sorulacağı da vurgulandı

 

Mağusa Sivil Toplum Platformu “Temiz Mağusa için el ele” sloganıyla Namık Kemal Meydanı’ndan ses verdiler.

Lala Mustafa Paşa Cami önünde toplanan platforma üye örgütlerin temsilcileri “Doğa İmdat Diyor” başlıklı bir basın açıklamasını kamuoyuyla paylaştı.

Mağusa’da insan yaşamını tehdit eder boyutlara ulaşan çevre sorunlarının 5 başlık maltında toplandığı basın açıklamasını platform adına Ercan Saymen okudu.

Yetkililere sorumluluklarının hatırlatıldığı ve platformun konunun takipçisi olacağına vurgu yapılan açıklama şöyle:

“TEMİZ MAĞUSA için EL ELE

Ülkemizde Çevre sorunları yıllardır görmezden gelinen pek çok sorun gibi ihmal edilmiştir. Hâlbuki yaşanılabilir bir Çevre ve sürdürülebilir bir Ekosistem, sağlıklı toplum ve istikrarlı bir sosyo-ekonomik yapının da güvencesidir.

Kanımızca, Çevre sorununun geri plana atılmasının ana sebeplerinden biri, bu başlığın uzun yıllardır Turizm Bakanlığı’nın yetki alanında bulunmasıdır.

Çevre, normal şartlarda Bakanlık olarak değil, gelişmiş ülkelerde olduğu gibi özerk bir Ajans olarak örgütlenmeli ve geniş yetkilerle donatılarak olaylara doğrudan ve etkin müdahalede bulunabilme yeteneği kazandırılmalıdır.

Bugüne kadar görev almış ilgili Bakanlar, her Allah’ın günü Turizmden söz etmişler ama Çevreyi unutarak ve arkalarında Enkaz bırakarak çekip gitmişlerdir. Gelinen noktada artık Çevreyi Turizmin önüne koyacak Bakan istiyoruz! Son yıllarda ülkemizde kısa süreliğine tatile gelen turistlerin içler acısı halimiz karşısında sahillerimizde temizlik yapıp Poşetler dolusu katı atıkla bizleri ayıpladığını izlemekteyiz. Bizim vatandaş olarak yüzümüz kızarıyor, ya sizin? Hatırlatırız; Çevre konusundaki kötü sicil; ülke imajı oluşturma, turizmde markalaşma ve total kalite yolundaki en büyük engellerinizdir.

Kentimiz Mağusa bugün 5 tane esaslı Çevre sorunuyla boğuşmaktadır. Bunlara kısaca değinirsek:

1)    Toplanan Atıklar, Çöp Toplama Alanı’na götürülüp boşaltılmakta ve burada gömülerek depolanmaya çalışılmaktadır. Metan gazı birikimi, yaz aylarında cam parçalarının Mercekleme yapması ve bazen de kasten başlatılan yangınlarla kent halkı açığa çıkan toksin içerikli maddeleri aylarca ve yıllarca solumaya maruz bırakılmaktadır. Bu tip yangınlarda yüksek seviyelerde salınan Dioksin; kanser, karaciğer hasarı, deri döküntüsü, üreme ve gelişim bozukluklarına yol açmaktadır. Yine açığa çıkan Karbon monoksit nefes alındığında kandaki Oksijenin yerini alarak; akciğer, kalp ve beyin gibi organlarımızda kalıcı hasara sebep olmaktadır. Yapılan araştırmalar, Dünyada her yıl yaklaşık 9 milyon, Avrupa’da ise 800 bin insanın hava kirliliği yüzünden erken ölümle karşı karşıya kaldığını göstermektedir.

Araştırmacılar, “Sigaradan kaçabilirsiniz ama hava kirliliğinden kaçamazsınız” sözcükleriyle durumun ölümcüllüğünü vurgulamaktadır. Kim bilir; kentimizde ve Kuzey Kıbrıs’ın öbür kentlerinde “diğer başka sebeplere bağlı ölümlerin temel sebebi belki de “Hava Kirliliği’dir!” Burada, İçişleri Bakanlığı’na ciddi görev düşmektedir. Yıllardır Güngör Katı Atık Toplama Alanı’na yönlendirileceği söylenen Atık Transferi Projesi bir türlü uygulamaya geçmemiştir. Bu konu ivedilikle ele alınarak sıkıştırılmış atıkların tırlarla günlük transferi sağlanmalı ve gerekirse Belediyelerin yakıt gideri de merkezi fonlardan karşılanmalıdır. Yine atık miktarını minimize etmeye yönelik olarak Belediyeler, özel sektör ile işbirliği kurmaya mecbur edilmeli ve çağdaş Atık Yönetimi çerçevesinde katı atığın ayrıştırılıp ekonomiye geri kazandırılması için gerekli adımlar atılmalıdır.

Bu da Turizm ve Çevre Bakanlığı’na düşen bir vazifedir.

 

2)    Bununla bağlantılı bir diğer sorun, ısınma ihtiyacının katı yakacaklarla sağlanmasıdır. Sonbaharı yaşadığımız şu günlerde Kış kapımızdadır. Her kış olduğu gibi, Odun Sobalarından Şöminelerden ve hatta Mangal ateşinden yayılan dumanlar kent içerisinde zehirleyici ve boğucu etki yaratmaktadır. Çok iyi biliyoruz ki bu tip ısınmada, odun veya kömür haricindeki yakılmaya pek de müsait olmayan maddeler de ateşe atılmaktadır.

Mangal dumanı ise keyfi biçimde her mevsim kirlilik yaratan ve meskûn mahallerde belli kurallara uyulmadan kesinlikle yasaklanması ve cezalandırılması gereken çağdışı bir toplumsal alışkanlıktır.  Burada da hem Turizm ve Çevre Bakanlığı’na, hem de Sağlık Bakanlığı’na ciddi görevler düşmektedir. Tüm bunlara ilaveten, çağdaş ekipman ile donanmış Ranger’lik yani Çevre İzleme ve Koruculuğu Birimi oluşturularak ve yeterli istihdam yapılarak 1 ve 2. maddeler altında Çevreyi katı ya da sıvı atıklarla kirletenlere, dumanla zehirleyenlere ibretlik para cezası ve hatta hapislik cezası uygulanmalıdır.

 

3)    Mağusa yıllardır ölü doğmuş ve çalışmayan bir Kanalizasyon Sistemi ile karşı karşıyadır. AB tarafından finanse edilen ama hatalı yapılan mevcut sistemin onarımı ve bu sisteme bağlı olmayan diğer bölgelerin de eklenmesi için, yine AB’nin ayırdığı ve yüklenici firmayı da belirlediği 17 milyon Euro’luk bir kaynak söz konusudur. İlgili kaynak, yıllar evvel daha düşük bir rakamla yine ayrılmış ama kullanımı için vaktinde harekete geçilmediğinden bu şans yitirilmiştir. Mağusa, bu geçen zamanda lağım kokusuna teslim olmuş, salgın hastalıklar her yıl artarak yayılmış ve hatta bu yıl Batı Nil Virüsü denilen hastalıktan can kayıpları yaşanmıştır.

Kaybettiğimiz her insanın canından ilgili kurum ve kuruluşları sorumlu tutacağımızı bilmenizi isteriz. Bu bağlamda Belediye, Kıbrıs Türk Mimar Mühendis Odalar Birliği, Turizm ve Çevre Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı’nı; Mağusa Kanalizasyon Sistemi Onarım Projesi’nin hayat bulması için AB’den ilgili kaynağı kullandırmaya yönelik üzerlerine düşen görevleri ayak sürümeden, derhal yerine getirmeye davet ederiz.

4)    Mağusa Limanı, kentimizin Çevre sorunları bakımından kanayan bir

başka yarasıdır. Dünyanın en ilkel Limanlarında bile artık görülmeyen “Dökme Yükler”den uçuşan toz zerrecikleri, Tersane’nin yol açtığı deniz kirliliği ile denizel yaşama etkisi ve zincirleme olarak insan sağlığına da olumsuz etkisi, aynen devam etmektedir. Bunlar, Serbest Liman’da depolanan ve çoğu zaman da ne olduğu bilinmeyen/açıklanmayan zararlı atıklarla beraber; Liman çalışanlarının, komşu bölgelerdeki Okul çocuklarının, kent halkının ve kenti ziyarete gelenlerin sağlığını ciddi biçimde risk altına sokmaktadır. Burada da gerekli disiplinin sağlanması ve bölgenin ıslahı için Ulaştırma Bakanlığı’nın, Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı’nın ve Sağlık Bakanlığı’nın ciddi sorumlulukları vardır.

5)    Mağusa, doğal ve tarihi değere sahip Kanlıdere (Pedialos Nehri)’nin denizle buluştuğu Glapsides Koyu’nu ve antik Salamis Kenti’ni yaşatan, çevresindeki geniş düzlükle manzara bütünlüğünü hissettiren ve yine tarihi ve sulak alanlarıyla öne çıkan bir körfez kentimizdir. Tarih boyunca Mağusa’yı ziyaret eden birçok gezgin, araştırmacı, büyükelçi ve yazar; Mağusa’nın BÜYÜK BATAKLIĞI’ndan veya Mağusa’da AHTAPOTUN KOLLARI GİBİ DENİZLE BULUŞAN DERENİN KOLLARI’ndan ve de KOSTANZA GÖLÜ’nden söz etmişlerdir. Bugün bozulma ve tahribat neticesinde ne yazık ki görme şansımız olmayan bu tarihi kayıtlardaki sulak alanlar artık; Mağusa Ayluga Sulak Alanı, Mağusa Taze Su Gölü, Glapsides Sulak Alanı, Tuzla Sulak Alanı, Silver Beach Sulak Alanı ve Neopolis Sulak Alanı şeklinde bölünmüş 6 parçadan ibarettir. Bu alanların tamamında ender görülen kuş türleri ve sulak alana özgün bitki türleri, kıyı kesiminde olanlarında ender görülen kumul bitkileri, doğa tarihi ve coğrafyaları bakımından özgünlükleri nedeniyle çok büyük önem taşımaktadır. Bu alanların mümkün olduğunca doğal durumlarına döndürülerek korunması, bozulmadan akılcı ve sürdürülebilir kullanımı Mağusa’ya bilimsel, sanatsal, eğitimsel, turistik ve ekonomik açılardan çok büyük getiri sağlayacaktır. Dünyanın en önemli Uluslararası Su Kuşları Yaşam Ortamları ve Sulak Alanların Korunması Sözleşmesi  “Ramsar Sözleşmesi”ne taraf danışmanlar, Mağusa’daki Tuzcul Bataklıkların ada için en az Ramsar Alanları kadar önemli olduklarını kaydetmektedirler. Hâlbuki adı geçen alanlar, aşırı yapılaşma tehdidi ile sivrisinekle mücadele için kullanılan kimyasal ilaçlara ve katı-sıvı atıkların boşaltımına bağlı ağır kirlenmeyle karşı karşıyadır. Bu hususlarda da Tarım ve Doğal Kaynaklar Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Turizm ve Çevre Bakanlığı ile Belediye’ye büyük görevler düşmektedir.

BİZLER DAHA FAZLA ZEHİRLENMEK VE PİSİPİSİNE ÖLMEK İSTEMİYORUZ! DEĞİNDİĞİMİZ KONULARDA YAŞANAN HER CAN KAYBINDA, İLGİLİ MAKAMLARIN SORUMLULUĞU VARDIR!

BİZ HERKESE SORUMLULUĞUNU HATIRLATIP, ANILAN KONULARIN TAKİPÇİSİ OLACAK VE KAMUOYU ÖNÜNDE HESAP SORACAĞIZ! HER ŞEY TEMİZ MAĞUSA İÇİN !!!      MAĞUSA SİVİL TOPLUM PLATFORMU (MASTOP)”

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar