‘’Devleti’’ siyasetin üstüne koyabilmek (mi?) - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Köşe Yazarları

‘’Devleti’’ siyasetin üstüne koyabilmek (mi?)

Cenk UzunoğluCenk Uzunoğlu

Adaylar belli olmasa da Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili şu an mutabık kalınabilecek tek husus iki turlu bir seçim olacağıdır.

Bu ortak beklentiden hareketle normal olan partilerin büyüklüğüne, örf, adetine dayanarak aday belirlemesi değil Crans Montana sonrası savunduğu ana fikrin yol haritasının ne olacağı ve bunu kiminle daha ileriye götürebileceğinin hesabını yapmak olmalıdır.


 

Devleti siyasetin üstüne koyup koyamayacağın ile ilgilidir aslında konu.

 

Cümledeki ‘’devlet’’ bir görüş için KKTC’dir, diğer görüş için de kurulması hedeflenen Birleşik Federal Kıbrıs devletidir.

 

Kafa bu konuda net ise resim ortadadır.

 

Konu birinci turu en hızlı nasıl geçerim değildir.

 

Birinci tur sonrasında hatta ikinci turda seçimi kazandıktan sonra ne kadar uzağa ne kadar geniş, net bir toplumsal mutabakat ve yetkin bir kadro ile gidebilirim olmalıdır şu andaki tartışma.

 

Gelinen noktada Cumhurbaşkanlığı seçiminde konu büyüklük ve hız değil, uzaklıktır çünkü her iki görüş için de hedefe ulaşmak kabul edelim bir görüş için imkânsız diğeri için de zordur.

 

Kıbrıs sorununun çözümünde hangi iddianın imkânsız, hangisinin zor olduğuna siz karar verin.

 

Seçim de bir yerde hangisinin imkânsız, hangisinin zor olduğu arasında yapılacak tercih olacaktır. Dışarıdan bu seçime bakacak olanlar kimin kazandığından ziyade bununla ilgileneceklerdir.

 

Hedefe ulaşmak için gidilecek olan o uzak yolculuğun içinde tercih edilecek olan yol haritasına göre Kıbrıs sorununun çözümünde adayın yetkinliği, kadrosu ve Türkiye ile uyumlu çalışıp çalışamayacağı vardır.

 

Yapılacak seçim de Cumhurbaşkanlığı olduğu için yarış da büyük ölçüde Kıbrıs sorunundaki yol haritası ve neyin farklı olacağı ile ilgili kaliteli bir tartışma olmalıdır.

 

Bizim ise son 2-3 aydır konuyla ilgili devam eden meşguliyetimize bir bakın.

 

Ortada konuşulan olası aday sayısına bakıp doğal olarak görüş ayrılıklarının da farklılığını öğrenme ve bir çerçeveye koyma ihtiyacı hissetmemek elde değil.

 

Çerçevenin içi boş ama maşallah magazin tarafı zengin.

 

Hükümet ortaklarının arasında adaylıkla ilgili verilen ve tutulmayan sözler ve ihanet duygusu hat safhada.

 

Bırakın devleti partinin çıkarlarının üstüne koymaya, kişisel çıkar ve egolar aleni bir şekilde en üstte durmaktadır. Parti bile ikinci plandadır.

 

Yarın ‘’aklınızı başınıza alın çok kritik bir dönemde bu seçime gidiyoruz’’ diye bas bas bağırdığınızda bunların hatırlanmayacağını mı sanıyorsunuz?

 

Sizin şu an önem vermediğiniz her halinizden belli bir şeye başkalarının önem vermesini beklemek gerçekçi midir?

 

Haber vereyim çok naifsiniz.

 

Gerçekten evde otururuz daha iyi.

Bunu da kim nasıl yorumlayacaksa yorumlar.

 

Karşılığında bizim de söyleyecek bir torba lafımız elbette vardır.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar