KTSO: Yerli ürününü kötüleyen, kendi ülkesini de kötüler - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Çarşamba, Nisan 24, 2024
Ekonomi

KTSO: Yerli ürününü kötüleyen, kendi ülkesini de kötüler

Kıbrıs Türk Sanayi Odası

Kıbrıs Türk Sanayi Odası, Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği’nin geçtiğimiz gün yaptığı açıklamayı eleştirdi.

Kuzey Kıbrıs Hızlı Tüketim Ürünleri Tedarikçileri Derneği’nden yapılan yazılı açıklamada, FİF uygulamasının kaldırılması gerektiğini, aksi halde  sınır kapıları açıldıktan sonra, ülkemizdeki raf fiyatlarının Güney Kıbrıs ile rekabet edemeyecek hale geleceğini savundu.


Sanayi Odası’nın açıklaması şöyle:  

Yerli ürününü kötüleyen, kendi ülkesini de kötüler

 

Bir grup ithalatçı iş insanının, geçtiğimiz günlerde kendilerinin de parçası oldukları bu ülkede, bu topraklarda yapılan yerli üretimi, hor gören, itibarsızlaştıran ve aşağılayan ifadeler kullanarak yayınladıkları bildiriyi Sanayi Odası olarak esefle kınıyoruz.

En asli görevi, bu topraklarda yapılan üretimin kesintisiz devamı yönünde gerekli tüm çabayı ortaya koymak olan odamızın, yerli üretime ve sanayicimize yönelik bu maksatlı saldırılara karşı en sert tepkiyi ortaya koymayacağını düşünenler, büyük bir yanılgı içerisindedirler.

Ancak ve ancak üreterek var olunacağını ve üretmeyen toplumların yok olacağını her platformda ortaya koyan Sanayi Odamız, bizi üretimden koparmak ve dışa tam bağımlı hale getirmek isteyenlere karşı gerekli mücadeleyi dün de ortaya koymuştur, gelecekte de koyacaktır.

Suyumuza, zeytinimize, patatesimize, bulgur, et ve süt ürünlerimize yapılan bu itibarsızlaştırma girişimlerini aynı zamanda bizi biz yapan değerlere yöneltilmiş sistematik bir saldırı olarak görmekteyiz.

Bu saldırgan tutum, zeytincilik sektöründe, patates ekimi, buğday üretimi,  içme suyu üretimi sektörlerinde çalışan binlerce emekçi ve hayvancılık sektöründe faaliyet gösteren on binlerce insanımızın yanında, hepimize karşı ortaya konmuş bir tutumdur.

Yerli üretime bakış, sektörlerin rekabet edebilirliği, istihdam ve ülkede yarattığı katma değer perspektifinden olmalıdır.

Sektörlerin gelişmesine, yatırımlarını artırarak ülkedeki üretimi artırmasına imkân vermektense, bu yatırımların kötülenerek gelişmesinin önünü kesmek, bu ülkeye yapılabilecek en büyük kötülüklerden biridir.

Bu yakışık olmayan tutum, bugün kendi ülkesinin üretimini kötüleyenin, yarın ülkesini de kötüleyeceği düşüncesini akıllara getirmektedir.

Sanayi Odası olarak, çiftçimizin, hayvancımızın, sanayicimizin, zeytin, buğday, patates, et ve süt ürünlerini işleyerek, ülkemizde daha fazla katma değer yaratılmasını sağlayan tüm üreticilerle gurur duymaktadır.

AB, ABD, Türkiye, turizme dayalı ada ülkeleri ve diğer ülkeler başta stratejik ürünler olmak üzere, yerli üretimlerini korumak adına gerekli enstrümanları kullanırken, gereken zamanlarda kotalar uygulamakta ve hatta ek tedbirleri hayata geçirmektedir.

Çünkü tüm dünya biliyor ki, yerli üretimi korumak aynı zamanda ülkeyi korumaktır, ekonomiyi korumaktır, istihdamı korumaktır, halkı korumaktır, devleti korumaktır.

Çünkü dünya görmüştür ki; içinden geçmekte olduğumuz küresel salgın gibi krizlerde sığınabileceğimiz ve güvenebileceğimiz tek liman yerli ürünlerimizdir.

Güneye karşı rekabet gücümüzü azaltan unsurun sanki yerel üretimmiş gibi gösterilmesi son derece yanlış bir argümandır ve maksatlıdır. Yapılan araştırmalar, kasaplık et dışında, özellikle ülkemizde üretimi olmayan ürünlerde kuzeyin daha pahalı olduğunu, üretimi olmayan ürünlerde fiyatların tedarikçinin insafına bırakıldığını ortaya koymaktadır. Bu da yerli üretimin aslında iç piyasayı ne kadar dengelediğinin açık bir göstergesidir.

Diğer yandan ülkemizde üretimi olan süt ürünlerinden, tarım ürünlerine, temizlik ürünlerinden, gıda ürünlerine pek çok ürünün fiyatının, üzerinde fon olsalar dahi, güneye göre daha ucuz olduğu da ortadadır.

Dünyada Kıbrıs gibi Turizm sektörünün lokomotif sektör olarak kabul edildiği birçok ada/ülke bulunmaktadır. Ülkemizde özellikle bazı kesimler, ekonominin turizme dayalı olduğu gerekçesini öne çıkararak,  üretim sektörlerin korunmasına karşıdır. Bu yıkıcı ve gerçeklerle bağdaşmayan “turizm adalarında üretim olmaz” anlayışı neticesinde Kıbrıs Türkü üretimden koparılmış dışa bağımlı hale getirilmiştir.

Kıbrıs Türk Sanayi Odası

Şöyle ki; tablodan da anlaşılacağı üzerine ihracatın ithalatı karşılama oranı ülkemizde %6,7 iken, Güney Kıbrıs’ta bu rakam %28,8, Malta’da %48,7, Seyşeller %52,9, Barbados %30,9 ve turizme dayalı ekonomilerde ortalama olarak ise %56,9’dur.

Ülke olarak zor dönemlerden geçmekte olduğumuz dikkate alınarak, tüm kesimlerle diyalog içerisinde işbirliği yapılmasını hep savunduk. Kimseleri suçlayarak, kötüleyerek bir yere varılamayacağı anlayışını benimsedik.  Mal ve hizmet üretimine dayalı bir ekonomik yapı için birlikte mücadele etmemizin gerekliliğine inandık.

Ancak Kıbrıs Türk Sanayi Odası olarak, on binlerce insanın sorumluluğunu taşıdığımızı kimse unutmasın. Bu bilinçle üreticilerimize ve yerli ürünlerimize karşı yöneltilecek her tür saldırının karşısında dimdik duracağımızın da bilinmesi gerekmektedir. Ürünlerimizi pahalı, kalitesiz göstermeye çalışanlara, ülkede üretimi durdurup bizi dışa tam bağımlı hale getirmek isteyenlere, üreticimizin hakkına hukukuna halel getirmeye çalışanlara karşı mücadelemizi sürdürmekten asla çekinmeyeceğimizi de ortaya koyuyoruz.

Kamuoyuna saygı ile duyurulur

Kıbrıs Türk Sanayi Odası

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar