Tüm dünyayı tehdit eden Koronavirüse karşı, birçok ülkede olduğu gibi ülkemizde de önlemler alınırken, domuz gribi yeniden hortladı. Domuz gribi olarak da adlandırılan A tipi influenza virüsü sessiz sedasız ama hızla yayılmaya devam ediyor
DOLUP TAŞIYOR: Devlet hastanelerinin acil servisleri ve polikliniklerinin yanı sıra özel klinikler, grip şikayeti ile doktora başvuran hastalarla dolup taşıyor. Çoğunluğu çocuk olmak üzere A tipi influenza virüsü olarak da bilinen H1N1 virüsünün sebep olduğu domuz gribi teşhisi konulan hastalar var
PARAN YOKSA İLAÇ DA YOK: Domuz gribi teşhisi konulan hastalara reçete edilen ilacın ilk dozu devlet hastanelerinde veriliyor. İlaç, devletin ecza deposunda var ancak yatılı tedavi altında olmayan hasta bu ilacı özel eczanelerden temin etmek zorunda. Ama ilaç her eczanede de bulunmuyor
ECZACILAR DOĞRULADI: Lefkoşa’da bazı eczacılar, son zamanlarda domuz gribi tedavisinde kullanılan ilacının çok sayıda reçete edildiğini ancak piyasaya yeni gelen bu ilacın özel eczanelerde de sınırlı miktarda olduğunu kaydetti. Bazı eczacılar ise çocuklarda daha yaygın olmak üzere domuz gribi vakalarının arttığını kaydetti
Duygu ALAN
Çin’den yayılmaya başlayan ve tüm dünyayı tehdit eden noktaya ulaşan Koronavirüs, henüz KKTC’de teşhis edilmedi ancak devlet hastanelerinin acil servisleri, polikliniklerinin yanı sıra özel klinikler, grip şikayeti ile doktora başvuran hastalarla dolup taşıyor.
İnatçı yüksek ateş, öksürük, boğaz ağrısı, yaygın vücut ağrısı, baş ağrısı, üşüme, halsizlik ve kusma, ishal şikayetleri ile doktora başvuran çoğunluğu çocuk olmak üzere A tipi influenza virüsü olarak da bilinen H1N1 virüsünün sebep olduğu domuz gribi teşhisi konulan çok sayıda hasta var.
Devlet hastanelerinin eczanelerinde “yok”
Domuz gribi teşhisi konulan ve yatılı tedavi altında olmayan kişilere, reçete edilen ilacın ilk dozu, devletin hastanelerinde, sadece reçetede belirtilen miktar kadar veriliyor, önerilen diğer dozların tümünün kullanılabilmesi için hasta, devletin eczanelerine yönlendiriliyor.
Devletin eczanelerine başvuran hasta bu kez de İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin ecza deposuna yönlendiriliyor, ilacın reçete göstermek koşulu ile İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin ecza deposundan rahatlıkla temin edilebileceği belirtiliyor.
Devletin ecza deposu eli boş çeviriyor
İlaç ve Eczacılık Dairesi’nin ecza deposuna başvuran hasta veya hasta yakını, oradan da “Geçen haftaya kadar reçete gösterilmesi koşulu ile bu ilacı biz temin ediyorduk ancak artık özel eczanelerde de var. İlacı özel eczanelerden satın alacaksınız. Biz zaten kısıtlı olan bu ilacı size artık temin edemeyiz. Elimizdeki stokların devlet hastanelerinde yatılı tedavi görenler için kullanılmak üzere verilmesi talimatını aldık” cevabını alıyor.
Parası olan ilacı alabiliyor
Reçete gösterme koşulu ile hastaya temin edilen söz konusu ilaç, özel eczanelerde 65 Türk Lirası’na satılıyor.
İlacın iki versiyonu var. Etken maddeleri aynı olan bu ilacın şurubu çocuklara, kapsülü ise yetişkinlere reçete ediliyor.
İnsandan insan kolayca bulaşıyor
Domuz gribi, H1N1 tipi virüsten kaynaklanan ve insanlarda hastalığa yol açan viral bir hastalık. Domuz gribi belirtilerinin diğer mevsimsel gripten farklı olmadığını vurgulayan uzmanlar, grip belirtilerinin dikkate alınması gerektiğini söylüyor.
H1N1 virüsü, öksürme ve hapşırma şeklinde ağızdan çıkan damlacıklar sonucu diğer griplerle aynı şekilde insandan insana yayılabilir. Bu damlacıkların teması ve ağız ve burun yollarıyla hastalık kolayca kişiden kişiye bulaşabilir.
Domuz gribi belirtileri
Domuz gribi, virüs bulaştıktan 18-72 saat arasında ortaya çıkıyor. Genellikle öksürük, 39 dereceye kadar çıkan ateş, baş ağrısı ve halsizlik domuz gribinin ilk belirtileri arasında yer alıyor.
Boğaz ağrısı, kuru öksürük, burun akıntısı veya tıkanıklığı, kas ağrıları ve eklem ağrıları da belirtiler arasında yer buluyor.
Klinik bulgulara bakılarak domuz gribi, mevsimsel gripten ayırt edilemiyor. Hastanın ateşi 1-2 saat içinde 38–40 dereceye çıkabiliyor, hastanın ateşinin 3-4 günde düşmemi halinde mutlaka bir uzmana başvurması öneriliyor.
Hızal: A tipi İnfilanza her yıl değişiyor
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Halil Hızal, grip tipleri ve yaygınlığı hakkında bilgilendirdi, gripten korunmanın yollarını anlattı.
Grip virüsü olarak tanımlanan influenzanın A, B ve C olmak üzere üç tip olduğunu belirten Dr. Hızal, insanlarda İnfilanza A ve B tiplerinin görüldüğünü kaydetti.
A tipi İnfilanza’nın yüzeyinde hemaglütinin (H) ve nörominidaz (N) olduğunu, bunların da farklı gruplara ayrıldığını belirten Dr. Halil Hızal, İnfilanza B’nin ise tek tip olduğunu kaydetti.
Dr. Halil Hızal, A tipi İnfilanza’nın her yıl başka bir şekle girdiğini, 10 yılda bir de büyük değişiklik yaptığını ve yeni bir virüs olarak ortaya çıktığını söyledi.
Dr. Hızal, “Bu virüslerin Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından isimlendirilir, Sırasıyla infulanzaya özgün tip, konakçı, izole edilen yani yakalanan yer, suşun sayısı, İzole edilen yıl” dedi.
Dr. Hızal, griplerin vücutta ateş, solunum yolu enfeksiyonu yaptığını ve kişide yüksek ateş, öksürük, burun tıkanıklığı ve akıntısı, baş ağrısı, kas ağrısı, kusma, ishal gibi şikayetlere yol açtığını ifade etti.
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Halil Hızal, grip olan hastanın iki üç günde düzeldiğini, 6 ay altı bebeklerde ve 65 yaş üstü kişilerde, kronik hastalarda ciddi problemlere yol açabildiğini, hastaneye yatışlarına neden olabildiğini kaydetti.
“En son pandemi domuz gribi, 12 bin 470 kişi öldü”
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Halil Hızal, virüsün her yıl değiştiğini belirterek virüsün bir bölgede görülmesine epidemi, tüm dünyada görülmesine ise pandemi dendiğini belirtti.
“Pandemi tüm dünyada virüs salgın yaptı demektir” diye Dr. Hızal, bunun da 10 yılda bir olduğunu kaydetti ve örnekler verdi: “1918’de İspanyol gribi H1N1 salgını oldu, 50 milyon kişi öldü. 1957’de Hong Kong gribi H2N2, 1968’de ise yine Hong Kong H3N3 oldu. En son pandemi 2009’da oldu. Bu da H1N1 yani domuz gribi. Domuz gribinden 214 ülkede toplam 61 milyon insan etkilendi. 274 bin hastaneye yatış oldu. 12 bin 470 de ölüm oldu. Hastaneye yatanların yüzde 15’i yoğun bakımda tedavi edildi.”
“Korunmanın ilk yolu aşılama”
Gripten korunmanın ilk yolunun aşılama olduğunu ifade eden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Halil Hızal, grip aşılarının bir yıl önce en çok salgın yapan 3 virüsün kombinasyonu olduğunu ve her yıl Eylül-Ekim aylarında yapıldığını dile getirdi.
Kronik hastaların ve 65 yaş üzeri kişilerin grip aşısı yaptırması gerektiğini kaydeden Dr. Hızal, “sağlıklı bireylere önerilmez ama onlara da yapılabilir” dedi.
“Avuç içine değil, dirsek içine”
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Halil Hızal, gripten korunmak için ayrıca hijyen kurallarına uyulması gerektiğini belirtti.
Dr. Hızal, virüslerin cansız olduklarını ve mutlaka canlı organizmaya ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Dr. Hızal, güçlü bir öksürük ve hapşırmada 2 metreye kadar virüs atıldığını, masalarda veya havada yaklaşık 2 saat canlı kalabildiklerini belirterek ortamların sıklıkla havalandırılması gerektiğini kaydetti.
Dr. Halil Hızal, ellerin sıklıkla sabun ile iki üç dakika kadar yıkanması gerektiğini, hapşırırken muhakkak mendil kullanılmasını, mendil yoksa da avuç içine değil, dirsek içine hapşırılması gerektiğini söyledi.
Öpüşmekten ve tokalaşmaktan kaçınılması gerektiğini de belirten Dr. Hızal, hasta kişilerin kalabalık ortamlardan uzak durması gerektiğini söyledi.
