Hukuka “devam” darbesi - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Perşembe, Nisan 25, 2024
KıbrısManşet

Hukuka “devam” darbesi

amfi

YÖK Başkanlığının 14/1/2019 tarihli ve 3308 sayılı yazısı ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’deki Üniversitelerin Hukuk Fakültelerine yüzde 70 devam zorunluluğu getirildi. Binlerce öğrenci mağdur oldu

DÖNEM ORTASINDA: YÖK başkanlığının hukuk fakültelerinde devam zorunluluğuna ilişkin kararı dönem ortasında alınıp, uygulamaya konulması birçok sıkıntıları da beraberinde getirirken devam zorunluluğu kararının sadece KKTC’deki üniversitelerde geçerli olması kafalarda soru işaretleri doğurdu


 

SİYASİ BOYUT İDDİASI: Hukuk fakültelerindeki devam zorunluluğu kararının siyasi bir boyutu olduğunu söyleyen bazı akademik kaynaklar olduğu gibi, KKTC hukuk fakültelerindeki binlerce öğrencinin üniversiteleri zor durumda bırakmak pahasına Türkiye’deki üniversitelere çekilmek istenmesi ihtimalini dillendirenler de var

 

ÖĞRENCİ KAYBI RİSKİ: Hukuk fakültelerindeki devam zorunluluğu kararından üniversiteler de olumsuz etkilenebilir. Türkiye’den ÖSYM puanı ile KKTC üniversitelerine kayıt yaptıran binlerce hukuk fakültesi öğrencisi var. Üniversiteler YÖK Başkanlığının bu kararı karşısında ciddi sayıda öğrenci kaybı yaşayabilir

 

ÖĞRENCİ İSYANI: KKTC’deki üniversitelerdeki hukuk fakültesi öğrencileri, YÖK Başkanlığının devam zorunluluğu kararını eleştirdi. Öğrenciler, dönem paraları ödenip, yatay geçişler tamamlandıktan sonra üstelik de üniversitelerin fiziki yapısına ilişkin hiçbir hazırlık yapılmadan bu kararın uygulamaya konmasına tepki gösterdi

 

Pınar BARUT

YÖK Başkanlığının ara yatay geçiş süresi tamamlandıktan ve dönem taksitleri ödedikten sonra dönemin ortasında aldığı ve uygulama zorunluluğu getirdiği bu karar karşısında ÖSYM puanı ile Türkiye’den ülkemize gelen ve çeşitli üniversitelere kayıt yaptıran binlerce Hukuk öğrencisi ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kaldı.

Her ülke de olduğu gibi, ülkemizdeki hukuk fakültelerinde de öğrenci profili, diğer fakültelerden bazı farklılıklar gösteriyor. Devam zorunluluğu olmaması itibariyle, Türkiye’den sadece sınav dönemleri gelip-giden, orada çalışan, memur ya da iş sahibi olan öğrenci sayısı azımsanamayacak kadar fazla.

YÖK’ün bu kararına gelen eleştirilerden en göze çarpanı ise kararın neden sadece KKTC’deki üniversiteler için geçerli olduğu.

 

Derslere akşam saatlerinde ek gruplar açıldı

Devam zorunluluğunun ortaya çıkardığı bir diğer gerçek ise üniversitelerimizin kabul ettikleri öğrenci sayısına kaliteli bir öğrenim hayatı sunacak gerek fiziki gerekse okul içi ve dışı hizmetler konusundaki yetersizliği.

Kayıtlı öğrencilerin büyük bölümünün derslere girmesiyle birlikte sınıflara sığmayan öğrencilerden dolayı derslere ek gruplar açıldı ama bu sefer de yine yetersiz fiziki şartlardan dolayı öğrenciler gece geç saatlere kadar ders yapmak zorunda bırakıldı.

 

Karar siyasi kaynaklı iddiası

Hukuk fakültelerindeki devam zorunluluğu kararının siyasi bir boyutu olduğunu söyleyen bazı akademik kaynaklar olduğu gibi, KKTC hukuk fakültelerindeki binlerce öğrencinin KKTC üniversitelerini zor durumda bırakmak pahasına Türkiye’deki üniversitelere çekilmek istenmesi ihtimalini dillendirenler de var.

Açık yorum yapmak konusunda çekimser kalan akademik kaynaklar ve konuyla ilgili hiçbir açıklama yapmayan YÖDAK’ın tutumu da öğrenim hayatları sekteye uğrayan öğrencilerin dikkatinden kaçmıyor.

 

Öğrenciler şikayetçi

Tüm bu gelişmeler karşısında hukuk fakültelerinde okuyan öğrencilerin görüşlerini ve yaşadıkları sıkıntıları sorduk. Aldığımız yanıtlar ise durumu özetler nitelikte.

Havadis’e konuşan hukuk fakültesi öğrencileri, karara yönelik düşüncelerini şöyle ifade etti: “üniversiteler henüz bunu otomatik olarak denetleyebilecek bir alt yapıya sahip değil ve imzalarımızın sisteme işlenememe ya da işlenemeden kaybolma riski var. Devam zorunluluğun gelmesi, okumak için çalışmak zorunda olan arkadaşlarımız açısından adaletsiz bir durum oluşturdu. YÖK’ün bu baskıcı tutumu hem okula hem de öğrenciye büyük zarar veriyor. Karar uygulamaya konulmadan önce bir hazırlık aşaması olmalı, öğrencilere bildirilmeli ve yeni öğretim yılında başlamalıydı. Hazırlıksız bir uygulamanın sonucu ciddi sıkıntılar oluşturdu. Vize haftasının gelmesine rağmen, sınıflarda oturacak yer bulamıyor noktadayız. Dersleri gruplara bölmek gibi bir çözüm üretildi ama buna rağmen hala verimli bir ders işlenilemedi.”

 

 

Öğrenciler ne dedi? 

İbrahim Halil Tunç:

“Hukuk kavramına aşık bir birey olarak Kıbrıs’ta bir üniversiteyi tercih etmiştim. Tüm derslere girdiğim halde, oturmamış bir devamsızlık sistemi yüzünden gecemi gündüzümü katarak çalıştığım derslerimin final sınavlarına girememe korkusu yaşıyorum. Çünkü üniversiteler henüz bunu otomatik olarak denetleyebilecek bir alt yapıya sahip değil ve imzalarımızın sisteme işlenememe ya da işlenemeden kaybolma riskini taşıyor. Şikayetim, devamlılık sisteminin kendisi değil, bunun herhangi bir hazırlığı olmayan üniversitelere dönem ortasında dayatılması. Bu durum fakültelerin ve adanın kapasitesinin çok üzerinde bir kitlenin adaya yönelmesine ve eğitim kalitesinin düşmesine neden oldu. Maddi kaynak sıkıntısından dolayı Türkiye’de yaşayan öğrenciler, dönem ortasında daha da büyük bir maddi sıkıntıya girdi. En azından kademeli olarak devreye sokulabilirdi.”

 

Ramazan Balyan:

Devam zorunluluğun gelmesi, okumak için çalışmak zorunda olan arkadaşlarımız açısından adaletsiz bir durum oluşturdu. Bu arkadaşlarımız okul ve iş arasında bir seçim yapmaya zorlandılar. Ya okulu bırakacaklar ya da bir şekilde burs bulacaklar. Ama bu o kadar kolay bir karar değil. Okuldaki dersliklerin yetersizliği ve tıklım tıklım dolu sınıfta ders yapmaya çalışmamız da çok zor oluyor. Yani bu durum hem okul hem de öğrenci açısından sıkıntı yarattı. YÖK’ün bu baskıcı tutumu hem okula hem de öğrenciye büyük zarar veriyor. Karar uygulamaya konulmadan önce bir hazırlık aşaması olmalı, öğrencilere bildirilmeli ve yeni öğretim yılında başlamalıydı.”

 

Hatice Kurt:

“Hem çalışıp hem okuyan bir öğrenci olarak Hukuk Fakültelerine getirilen devam zorunluluğunun dönem ortasında dayatılması benim ve bir çok arkadaşım açısından ciddi sıkıntı oluşturdu. Bu yüzden vize haftasının gelmesine rağmen, sınıflarda oturacak yer bulamıyor noktadayız. Dersleri gruplara bölmek gibi bir çözüm üretildi ama buna rağmen hala verimli bir ders işlenilemedi. Hazırlıksız bir uygulamanın sonucu bunlar. Biz zorda olsa ayak uydurabiliyoruz ama Türkiye’den ÖSYM ile gelen arkadaşlarımızın böyle bir şansı da yok.”

 

Hafize Yurttaş :

“İzmir’den Kıbrıs’a hukuk okumaya gelen binlerce öğrenciden sadece biriyim. Sürekli derslere girmeme rağmen, herhangi bir ani gelişmede Türkiye’ye gitmem gereken durumlar oluşunca artık eskisi gibi rahat olamıyorum. “acaba çok başarılı olduğum bir dersten, sırf 2-3 kere derse giremedim diye kalır mıyım” korkusu yaşıyorum. Özellikle çalışan arkadaşlarımız için çok kötü oldu. Dönem ortasında çok zor durumda bırakıldılar diye düşünüyorum. Belki de bu bölümü devam zorunluluğu yok diye seçtiler ve dönem ortasında bu hakları ellerinden alında. Bence birçok öğrenci ya okulu bırakmak ya da Türkiye’deki üniversitelerden birine geçiş yapmak zorunda kalacak.”

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
1
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar