Adayı askerden arındırma ve NATO - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 19, 2024
Köşe Yazarları

Adayı askerden arındırma ve NATO

Köş, MoreketMehmet Moreket

ABD’nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Atlantic Council’ın uzmanlarından Damon Wilson, “Kıbrıs”ı NATO’ya katmanın düşünülmesi gerektiğini açıklamış.

Nedir bu Atlantic Council diyenler için yazalım.


Merkezi Washington olan bu kuruluş, araştırma ve politika üretme işi yapıyor.

ABD’nin dış politikasının belirlenmesinde bir nevi danışman. Çünkü maddi destek alıyor.

Son dönemde en belirgin tezi, ABD’nin AB politikalarına nüfuz etmesi.

Kıbrıs’la ilgili önerisi de bu çerçevede değerlendirilmeli.

Kıbrıs bir AB üyesi. Özellikle enerji ağının ortasındaki stratejik önemi, ABD’nin Kıbrıs üzerinde giderek daha çok senaryo üretmesine neden oluyor.

Çünkü, Doğu Akdeniz’de kurgulanan oyunun baş aktörlerinden biri de Güney Kıbrıs.

Kurulan ittifakların sadece doğal gaz, petrol gibi enerji kaynaklarıyla ilgili olduğunu düşünmemek gerek.

Buna paralel olarak oluşturulmaya çalışılan askeri ittifaklar da söz konusu. AB kendi güvenlik sistemini kurmayı tartışırken, ABD bir adım öne geçerek, Güney Kıbrıs’ın NATO’ya üyeliğini ortaya atıyor.

Buna, “sığınmacılar, yasadışı taşımacılık veya potansiyel silahlanmanın kontrolü” kılıflarını oturtmuş ama, asıl niyetini de açıklıyor; “Türkiye’nin adadaki varlığının kısıtlanması”…

Türkiye’nin, diğer bazı NATO üyeleriyle uyuşmayan hedefleriyle ilgili, baskı yapmayı, elini zayıflatmayı düşündüklerini açıkça yazmışlar.

Bu çerçevede Güney Kıbrıs’a daha üst bir statü kazandıracaklar.

Atlantic Council öyle cesur bir düşünce kuruluşu ki, dünyaya ne kadar ters gelirse gelsin, öngördüklerini dobra dobra yazıyor, açıklıyor.  Önce bir algı yaratıyor, sonra söyledikleri ABD politikası olarak uygulanıyor.

Sorunların savaş yoluyla değil, barış yoluyla çözülmesinden bahsetseler de, savaş stratejileri ilgi alanlarında.

İşte bir örnek; dünyada çok ilgi gören bir bilgisayar oyunu var, Call of Duty…

Bu bir savaş oyunu. Kullanılan ekipmanlar, savaş aletleri, insanları gelecekte üretilecek ve kullanılacak savaş teknolojilerine alıştırıyor. Irak’ta savaşan ABD askerlerine bu oyunun dağıtıldığı da biliniyor.

İşte Atlantic Council, birkaç yıl önce bu oyunun yaratıcısı Dave Anthony’yi ekibine katmış. Anthony, geleceğin savaş stratejilerinde kendilerine danışmanlık yapacakmış… Siz düşünün artık.

Güney Kıbrıs’ın NATO’ya girmesine gelince.

Makarios’ın Bağlantısızlar’a üyeliğini, Sovyetlerle yakınlaşma olarak görüp rahatsız olan batı, o dönemde bile Kıbrıs’ın NATO’ya girmesini tartışmamıştı. Ancak son yıllarda, böyle bir söylem gelişiyor. Rum parlamentosu 2011 yılında sadece AKEL’in muhalefetine karşı aldığı bir kararla, NATO üyeliğine “evet” demiş, zamanın Cumhurbaşkanı Hristofyas, bu kararı reddetmişti.

Ancak bölgede açık gizli askeri ittifaklar içinde olan bir Anastasiadis’in bu işe soyunması kimseyi şaşırtmaz. Nitekim geçtiğimiz yıl, DİSİ lideri Averof Neofitu, “Adanın güvenliğini NATO sağlamalı” diye de açıklama yapmıştı.

İsrail’de yapılan  ve ABD Dışişleri Bakanı’nın da katıldığı Yunanistan-İsrail-Güney Kıbrıs toplantısının bir sonucu da bu olabilir.

Yalnız geriye tek bir soru kalıyor.

Kıbrıs konusunu evirip, çevirip, “adayı askerden arındırma” noktasına getiren Güney Kıbrıs, NATO’ya girmeyi savunurken, acaba buna nasıl bir kulp bulacak?

İşte onun cevabını da Atlantic Council hazırlamış, sunuyor…

Diyor ki uzman Wilson, “Kıbrıs’ın bu haliyle birliğin, özgürlüğün ve barışın hâkim olduğu bir Avrupa’nın inşası için engeldir…. Mevcut garanti sisteminin tarafları da NATO üyesi olduğuna  göre, güvenlik kaygıları ortadan kalkacak”…

Ne hoş bir hedef…

Aynen Ortadoğu ülkelerine demokrasi getirme sloganı gibi…

 

 

YERİN KULAĞI VAR

OLUMSUZ TAVIR DEĞİŞMELİ:

Lute’tan 3’lü bir görüşme talebinde bulunan Rum lider Anastasiadis’e cevap veren Cumhurbaşkanı Akıncı, Lute’un da katılacağı bir 3’lü görüşme yapmanın bir şeyler oluyormuş gibi sahte algısı vermek dışında bir işe yaramayacağını, Rum tarafının bilinen olumsuz tavrını sürdürmesi halinde sırf müzakere etmek için müzakere etmenin bir anlamı kalmadığını belirtti… Demek Lute’un bunca gidip gelmelerinden bir şey çıkmamış.

 

HÜKÜMETTE SORUN YOK:

Başbakan Erhürman gündeminde cumhurbaşkanlığı adaylığı olmadığını bir kez daha yineledi ve hükümet ortakları arasında iddia edildiği gibi bir uyum sorunu olmadığını söyledi. Erhürman böyle diyor ama, muhalefete sorarasanız bu ayın sonunda bu hükümetin biteceğini söylüyor. Öyle ki, elden ele gezen bakan isimleri, kavgalara bile sebep oluyor.

 

FAKİRLEŞME ORANI:

Aylık enflasyon yüzde 1,33 olarak açıklandı. Pek bir önemi yok. Asıl önemli olan geçen yıla oranı. Bu da yüzde 30… Devletin memuruna verdiği artışı bir kenara koyun, nüfusun yüzde 70’ini ilgilendiren asgari ücretteki artış yüzde 20’dir. Verilen rakamların, hayatın gerçeğiyle ilgisi bire bir doğru olsa bile, net fakirleşme oranı yüzde 10 olarak ortaya çıkıyor. Ve bir asgari ücretli için bu çok önemli bir rakam. Buna bir de, bu aydan sonra gelecek yüzde 30’ya yakın zamlı elektrik faturalarını ekleyin…

 

GİDİŞAT İYİ DEĞİL:

Maaşlar geçen ay, Merkez Bankası’ndan, bu ay da Taşyapı’dan avans alınarak ödendi. “Ya bundan sonrası” diye düşünüyor insan. Nereye kadar? Serdar Denktaş’ın kendince çareler ürettiğini görüyoruz ama gidilen yolun sonu görünmüyor. Biz de hep birlikte yatırım, kalkınma, hayatı ucuzlatma bekliyoruz… Hani derler ya, KKTC’de isyan, memur maaşları ödenmediği gün çıkar diye, korkarım o günlere de yaklaşıyoruz…

 

BARİ SİZİN GİBİ REKLAMINI YAPMADI:

Maliye Bakanı Serdar Denktaş’ın, Mart ayı maaşlarını borçlanmadan ödemek için, gelecek ay Ercan Havaalanı işletmesinin yapması gereken gereken ödemenin bir kısmını avans olarak aldığını açıklamasına muhalefetten tepki gelmişti. Belli ki, 2013 yılında 13. maaşları ödemek için Emrullah Turanlı’dan aldıkları 100 milyon euroluk çeki unuttular. Denktaş hiç olmazsa sizin gibi o çek ile, basına poz verip reklam yapmadı…

 

EN SONUNDA:

Aylardır çekilen çile sonunda bitiyor. Gönyeli alt-üst geçidi konusundaki dava mahkemece sonuca bağlandı ve kapalı olan yolun yeniden açılması için çalışmalar başladı. Yapılan duvardan rahatsız olan ve yıkılması ve tazminat talebiyle 2.5 milyon sterlin dava açanlara ise mahkeme sadece 70 bin TL tazminat ödenmesine karar verdi… Olan, aylardır sefalet çeken vatandaşa oldu.

 

 

ZİRVEDEKİLER

Erdinç Gündüz: “Eleştirecek bir şeyler mi arıyorsunuz ? Bundan kolay ne var ? Yeter ki kalemi elinize eleştirmek için almış olun. Gerisi kolay. Neymiş ? Kıbrıs havaları ile coşan Başbakan olduğu yerden fırlamış da oynamaya başlamış… Ne var bunda ? Hiç anlamadım. Sizi bilmem ama ben, hep gurur duydum bir Kıbrıslı olmaktan… Kıbrıs şarkıları türkülerini söylemekten de, manilerimizi değerlendirmekten de. Hem de hiç diline, kullanılan sözcüklere, hatta bazen, manilerdeki  küfürlere aldırmaksızın”…

 

DİPTEKİLER

“Bronzo” Kavgası: Dışişleri Bakanı Kudret Özersay’n, “Kıb-Tek çalışanlarının maaşları gözden geçirilecek” açıklamasına, “Toplu İş Sözleşmelerinin sağladığı haklara dokunulması için ‘Buronzo ‘ ister diyen El-Sen Başkanı Özkıraç’a cevap veren ve “Evet Bronzo vardır. Ülkenin kaderi 600-700 kişin elinde değildir” diyen Denktaş’a Kubilay Özkıraç aynı tondan, “madem buronzo var, hodri meydan” diyerek cevap verdi. Birisi devletin bir bakanı, diğeri ise sendika başkanı. Kullandıkları dili ben her ikisine de yakıştıramadım…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar