Tabi ki yeni yıla “yeni umutlarla” girmiyoruz. Buna karşın dillere pelesenktir, “inşallah hayırlı uğurlu olur” temennilerinde!
Fakat: Bu temennilerle kaç yeni yıl geçti hayatımızdan! Sanki her gelenin bir sihirli değneği varmış gibilerinden! “Dokunacak ve değişecek dünyamız!”
Evet birileri dokunuyor ama ne hayrına ne uğuruna! Aksine felaketine kıyametine!
Ha! Biz neresinde kaldık bu dünyanın? Arafta mı yoksa sıratta mı? Cennetinde mi cehenneminde mi? Ki ciddi ciddi düşünürken “gülüveriyorum!”
ÇÜNKÜ: Bırakın kendimizi dünyanın odağı sanmanın psikoza dönüşmüş saplantısını.. Asıl saplantımız doğuştan talihsiz olduğumuz! Nedenleri de çok!
SİYASİ sorunu çözemediğimizden! Dolayısıyla çaresiz olduğumuzdan!
Tanınmamış devlet oluşumuzdan! Dolayısıya “dünyasız” olduğumuzdan!
Kuzey coğrafyasının mahkumu olduğumuzdan!
“Türkiye olmasaydı ne olurdu hallerimiz” düşüncelerimizden!
Türkiye’nin himmetine sığınmışlıkta, çaresiz kalmışlığımızdan!..
NİTEKİM bir yeni yıla daha Zenon’nun paradokslarını bile çatlatan bu “zavallı” düşünce oynaşlarıyla giriyoruz..
Şöyle ki “acı çekmeyi, sızlanmayı, şikâyet etmeyi, gülerken ağlamayı, ağlarken gülmeyi çok seviyoruz, çok!
…BAŞA dönüyorum: Fakat gerçek şu diyorum: Bu dünyada Kıbrıs yani biz “özne” değiliz! “Özne ülkelerin” etrafında dönen göktaşları kadardır hükmümüz! Büyüklerin sofralarında çerez, siyasi hesaplaşmalarda koz!
Ve tabi artık Doğu Akdeniz’de, adı hidrokarbon yataklarıyla anıldığından olmalı tutun ki üzerinde yedi düvelin konuşlandığı kocaman bir askeri üstür Kıbrıs!
Şarkı ne diyordu: “Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbalime!”
Her şeye karşın “vira aganda!” Bakalım ne gösterecek 2020? *****
VE BİR SON DAHA!
“Yılın sonu” dedik hadi devam edelim.. Ki 2019 da Allah bize iki koalisyon hükümeti idrak etmeyi nasip kısmet eyledi!
Kıbrıs Türk halkını “yönetmeye” doyamayan “siyasi partilerimiz” önce “dörtlü” ardından “ikili” koalisyon hükümetleriyle kaderimizi yüklendiler ki devri iktidarlarında:
Bir: Ölümlü Trafik kazalarında rekor kırıldı!
İki: Çevreyle ilgili tüm tedbir ve uyarılara karşın bir kez daha “pislik” galip geldi!
Üç: Küçük toplumun büyük serüveni silsilesinden yirmiyi aşkın üniversitemiz için bu yıl da “kariyerleriyle” değil, artık dünyadaki yerleri ve adları dahi bilinmeyen 45 ülkeden gelen öğrencileri nedeniyle KKTC’nin şanıdır dendi!
Yıllardır sürdürülen “kaçak yapılaşmayı” önleme amacında “imar planlarıyla” emirnameler çıkartıldı ama zaten memleket gitti giderdi, hâlâ neye yaradıkları belli olmadı!
VE 2019’da Belediyeler dibe vurdu!
Kamu Görevlileri Değişiklik Yasası yine çıkmadı!
Hastahaneler (ki “hastalara şifa vereceklerdi derken) son nefeslerini vermek için can çekişmeye devam ettilerdi..
Eğitim “böyle de olmaz” dedirtirken 2019 yeni ders yılına yine eksik aksaklıklarla başlandı!
Ercan Havaalanı inşaatı “Evkafın su meselesi” gibi tarihi olgusuyla dillere otururken, Emrullah Turanlı Devleti bir kez daha göle sulu götürdü susuz getirdi!
Tarım kesiminde onca telkin ve nasihatlere karşın Kooperatifçilik bir kez daha hasır altı edildi!
“Hayvancılık” denen sektör et fiyatlarını dikerken, bir yılbaşı daha vatandaşları tavuğa mahkûm etti!
“Kurumlar,” başta Kıb Tek olmak üzere ilan ettikleri İmparatorluklarını tüm saldırılara karşın bu yıl da korudu!
*****
“ASLINDA YOK BİRBİRİMİZDEN FARKIMIZ.”
Tatar’ın yıldızı parlarken Sn. Akıncı’nın yıldızı azıcık soluklaşıverdi!
Tolga Atakan yollar derken, yolların yolcusu oldu!
Kudret Özersay da “yolsuzlarla yolsuzlukların” başlarında şaklayan kırbacı!
Ayşegül Baybars tehditlere aldırmadı da dur bakalım ne olacak?
Turizmden göremediği vefayı, talihe bakın Casinolardan gördü Dr. Ünal Üstel!
Neme lazım! Devletin hazinesinden sorumlu Olgun Amcaoğlu maliyeyi iyi idare etti. Ver yiyeyim seni öveyim felsefinde millet grak dedi verdi, gruk dedi yedirdi..
Hasan Taçoy artık sadece KKTC’nin değil, tutun ki Doğu Akdeniz’in de enerjiden sorumlu Bakanı. Demez misiniz az zamanda çok büyük işler başardık!
Dursun Oğuz. Kolay değil çiftçi Hayvancıyla uğraşmak. Fena sardı başına zoru!
Bir talihsiz de Sağlık Bakanı Dr. Ali pilli! Ki hemen ikizi “Eğitim Bakanı Nazım Çavuşoğlu! Ağızlarıyla kuş tutsalar kimselere yaranamazlar!
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı kaçakların peşine düştü ama naçizane tavsiyem, Üniversiteleri tarasın bu konuda!
*****
KISACA TAKILDIĞIM: (ÖZÜR BORCUM!)
Nazlı gene yapacağını yaptı, geçenlerde bir “köşe yazımda” yaptığım bazı yanlışları buldu, sonra telefonu açıp “bak nerede çuvalladın” dedi!
Doğru! Zihin yorgunluğu bir! Bazen yazdığım yazıları aklım başka yerde düzeltirken hatalar gözümden kaçmakta, iki..
Kısaca eğri gemi doğru sefer! “Ben yazayım siz anlayın” diyeceğim de tabi “özür dilerim!”
Yeni yılınız kutlu olsun..