Gaz bahane, ittifaklar şahane... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

Gaz bahane, ittifaklar şahane…

Köş, MoreketMehmet Moreket

İki açıklama, biri Yunanistan’ın eski Dışişleri Bakanı Nikos Kocias’tan.

Diğeri, Kıbrıs Rum Dışişleri Bakanı Nikos Hristoduludis’ten.


Birinciyi okuyunca, pek sevinenler oldu.

İkincisini ise, kimse görmek istemedi.

Konu, doğal olarak doğal gaz.

Kocias özetle diyordu ki, “Türkiye’nin oradaki ticari gelişmelere katılımını sağlamalıyız. Adil bir şekilde olmalı. Eğer her şeyi kendimize almaya çalışırsak büyük hayal kırıklığına uğrayabiliriz”.

“Gördünüz mü, Kocias da aynı şeyleri söylüyor… Güney Kıbrıs’la Yunanistan arasında büyük ayrılık” filan lafları döndü.

Oysa Rum Dışişleri Bakanı Hristoduludis, ortak politikalarına açıklık getiriyordu.

“Türkiye ile açık bir çatışma oyununa dahil olmayacağız…. Bölgedeki olayların Türkiye tarafından Kıbrıs sorunununa çözüm getirebilecek gelişmeler şeklinde yorumlanacağını umuyoruz. Bu da demektir ki, Türkiye de bu gelişmelerden bölgesel iş birliği ya da AB ile iş birliği şeklinde fayda sağlayabilir…. Yunan hükümetiyle sürekli ve mükemmel bir iş birliği içindeyiz”.

Türkçesi şu; ‘Eğer Türkiye, bu oyunda rol almak istiyorsa, Kıbrıs konusunu istediğimiz şekilde çözmelidir’.

“Biz doğal gazın üstüne oturmadık, çözelim Kıbrıs sorununu, Türkiye de pay alsın”…

“E, zaten Türkiye’yi dışlayacak değiliz”…

“Çatışacak da değiliz”…

Dünyaya karşı ne güzel söylemler. On puan…

Yeni politik söylemleri bu.

Eğer ağızlarından çıkanlara olduğu gibi inanmak isteyen varsa, bir asırlık masallara inanabilirler.

Ama artık bu propaganda oyununa inananların sayısı giderek azalıyor.

Öyle de olmalı zaten.

Doğru politikalar izleyebilmenin gereği bu.

Onlar bunları söylerken, aynı anda, İsrail-Yunanistan-Güney Kıbrıs arasında bir yenisi yapılacak olan toplantılara, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun da katılacağı açıklanıyor. Ne kadar ciddiye aldıklarına bakar mısınız?

Zaten açıklamışlar. ABD’nin büyük ilgisinin sebebi “enerji güvenliği” imiş.

Nedir bu?

Doğu Akdeniz’in Amerikan suları haline gelmesi.

Yani askeri bir pakt. E, çıkacak doğal gazı, petrolü, hayali de olsa boru hattını korumak gerekir değil mi ya… Bunu da en iyi hangi jandarma yapar?

Olaya hala çıkan gazın miktarı, döşenecek boru falan olarak bakabilmek biraz saflık olacaktır.

İsrail’in rezervleri haricinde diğerlerinin bir ekonomik değerleri yok. Sürdürülebilir bile değiller.

Hele doğal gaz boru hattı hikayeleri tamamen fasa fiso. Maliyetinin 6-7 milyar dolar olduğu belirtiliyor. Buna bir de gazın çıkarılmasının maliyetini ekleyin…. İlgili uzmanlar, kimsenin böyle bir projeyi finanse etmeyeceği görüşünde. Bundan sonra boru hattı konusunda çıkacak haberleri bu açıdan değerlendirmekte fayda var.

Rusya’nın da bu faaliyetlerin içinde yer almak için çabaladığı malum. O halde, Amerika safları sıklaştıracak.

Amerika buraları hakimiyetine alırken, Yunanistan, ABD ile bozuk olan özellikle ticari ilişkilerini bu suretle geliştirmeye çalışacak. İktidara gelmeden önce Amerika’ya atıp tutan “Sosyalist” Çipras, neden ABD’nin  kapısında emir eri gibi bekliyor? Neden ABD planlarını harfiyen uyguluyor?

Dahası, Güney Kıbrıs, NATO’ya muhtaç olmadan, başka bir güvenlik paktında ABD ile stratejik ortak olma hedeflerine ulaşmayı hedefliyor.

İş büyük arkadaşlar. Bilmem kaç milyon metreküp gaz değil mesele.

Çok daha büyük, stratejik.

Attılar önümüze birkaç rakam, oyalanıp duruyoruz…

YERİN KULAĞI VAR

BİZİM DEĞİL, ONLARIN ÇIKARLARI:

Yunanistan’ın BM’ye , Kıbrıs’taki garantör ülkelerin müzakerelere başlaması önerisinde bulunduğu iddia edildi.Görüşseler ne olacak? Onlar istemediği sürece adada bir çözümn olması imkansız. Hepsi de Kıbrıs halkının çıkarlarından çok, kendi çıkarları için uğraştığı sürece de, bu işin olması biraz zor… İşte son numaraları, siyasi eşitliği sulandırma. Bu ortadayken, garantörler görüşse ne yazar?

 

SİZ NİYE ADIM ATMAMIŞTINIZ?:

Derviş Eroğlu yazılı bir beyanat daha yayınlamış. “Federasyonda ısrar eden” Akıncı’yı, Türkiye’nin bu yöndeki telkinlerini ve Kıbrıs Türk Halkı ile KKTC Meclisi’nin büyük çoğunluğunun bu yöndeki iradesini dikkate almamakla suçluyor, “Bana göre, KKTC’nin tanınması mümkündür” diyor. İyi de KKTC’nin tanınması mümkün iseydi, yıllar yılı neden bu yönde tek bir adım atmadınız?

 

NE YAPSIN ÖZERSAY:

Dışişleri Bakanı uluslararası topluma, doğal gazın bölge barışını olumsuz etkileyeceği uyarısı yapıyor ve “harekete geçin” diyor. Görevi bu, söyleyecek. Ama reel politika başka. O uluslararası toplum zaten işin içinde. Oyunun bir parçası… Hele de konuşmayı yaptığı İslam ülkeleri. İşte Katar, işte Mısır, işte Lübnan… Ağababaları da ABD…

 

ARIKLI’DAN ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI:

YDP Genel Başkanı Erhan Arıklı, “Şimdi birileri bu hükümeti yıkıp yeni bir hükümet kurmak için kolları sıvamış durumda. Giden aynıydı, gelen aynı, gelecek olan da aynı. Gelin adam gibi erken seçime gidelim, taşlar yerine otursun” dedi. Seçim olsa ne olacak, gelen giden aynı olduktan sonra onca masrafa ne gerek var…

 

PAHALILIĞIN SEBEBİNİ EZİÇ AÇIKLIYOR:

Tarım ürünleri ithalatında yüzde 2’lik bir fon uygulamasından söz ediliyor. Bakanlık “zaten vardı, sadece ürünleri listeledik” dese de, fona tabi olan ürün sayısının arttığı, bunun da fiyatları tekrar artırdığı iddia ediliyor. Mehmet Eziç işin içinde bir işadamı, “Yüzde 2 fon, tüccar tarafından ürünlere yüzde 10 olarak yansıtıldı.. Bindiğiniz dalı kesiyorsunuz ağalar farkında değilsiniz.” diyor. Biz de son bir haftada meydana gelen zammı farkettik de, anlam verememiştik. Meğer yeni bir kazık daha yemişiz. Hem de ciddi bir kazık…

 

EMLAK PİYASASI DA TEHLİKEDE: Ünlü tiyatrocu, zamanının çoğunu Kıbrıs’ta geçiren, piyasayı, insanları bilen Ertürk Yöntem bile dolandırıldıysa, emlak piyasasası alarm veriyor demektir. Emlakçılar’ın kendi örgütü uzun bir süredir uyarı yapıyordu. Ama anlaşılan kimse pek ilgilenmemiş. Aslına bakarsanız, bu otokontrolü kendilerinin yapması, daha cesur davranmaları gerekirdi.

ZİRVEDEKİLER

Fiona Mullen: Güney Kıbrıs’ta yaşayan ve uluslararası kuruluşlara ekonomik analizler yapan Fiona Mullen bakın ne diyor; “Kıbrıs’ın toplam gaz rezervi tahminen 9 ila 12,5 trilyon ayak küp… Bu miktardaki gaz için büyük risk alınmaz. Söylenebilecek en fazla şey, evet, ABD bu bölgeden dışlanmak istemiyor ve evet, buradaki varlığı Türkiye’nin ilerlemesini sınırlayabilir. Ancak bu, ticari olmayan bir iş için şirketlerin para kaybedeceği anlamına gelmez. Gaz uzun bir oyundur. Ama büyük şeylerin gerçekleşmesi için yeterli değil. Aynen Kıbrıs sorunu gibi!…

 

DİPTEKİLER

Eğitim Yuvası Değil, Ticarethane: Son günlerde YÖDAK’ın mercek altına aldığı yeni kurulacak üniversitelerle ilgili kararları merakla bekleniyor. Söz konusu üniversitelerin kurucuları arasında işinsanlarından tutun da, müteahhit, gazeteci, turizmci kimi arasanız var. Bu kadar çok üniversiteyi bu küçük ada kaldırmaz. Eğitim kalitesini hiç sormayın. Bu gidişle sektörün içine etmeye az kaldı. Belli ki  rant büyük. Yoksa bu kadar meraklısı niye olsun…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar