Ersin Tatar’ın sınavı... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Ersin Tatar’ın sınavı…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Kimse kusura bakmasın ama, siyaset de maskaralık oldu bu ülkede. Resmen kahvehane kavgasına döndü bu iş.

Her bir iki yılda bir hükümet değişikliği artık normal oldu. Onun için kimse kalkıp da, “ülkede istikrar yok” demesin. Yaşananların sorumlusu sadece siyasiler mi ? Kesinlikle hayır. Bizler de en az onlar kadar suçluyuz… Hala bu durumda bile, bencil, talepkar olabiliyoruz. Seçim yaparken, deşifre olanı siyaset dışına itmeyi beceremiyoruz.


Diğer taraftan, adı konulmayan menfaat çevreleri ülke için bir şeyler yapılmasının karşısındadır her zaman. Bunlar sadece partizanlar değildir, iş çevreleri, sendikalar, uzar gider.  Çünkü iş yaparken, mutlaka bazılarının menfaatine dokunursunuz. Onun içindir ki 36 yıldır ülke olarak bir arpa boyu yol alamadık. Yıllar önce var olan sorunlar bugün de aynen devam ediyor.

Bir gecede kurulup iktidar ortağı olan ÖRP’yi de, “hayatta olmaz” dediğimiz CTP-UBP koalisyonunu da gördü bu toplum. Naylon hükümetler de gördük, en geniş halk kitlelerinin desteklediklerini de.  Ama ne isterse olsun, “hah bunlar başardı” diyemedik hiç birine.

Görev artık UBP’de, bir aksilik olmazsa önümüzdeki günlerde UBP-HP koalisyonu ile kaldığımız yerden devam edeceğiz.

UBP’nin yeni yönetimi,  15 aylık muhalefet döneminde kendince eleştiriler yaptı.

Partileri iktidarda olsaydı, çok daha güzelini yapacaklarını savundular.

Kalkınmadan tutun da, dövizdeki artışa bile çare üreteceklerini, kendi ikitdarlarında vatandaşın daha rahat ve huzur içinde yaşayabileceğini defalarca söylediler.

İnşallah muhalefetteyken verdikleri sözleri yerine getiriler ve biz de onları alkışlarız…

Ama bu dönem, UBP için bir sınav olacak.

Daha doğrusu Ersin Tatar’ın sınavı olacak.

Aslında bir bakıma iyi de olacak.

Eski UBP devam mı edecek, yoksa yeni bir başkan ile farklı bir UBP mi, onu göreceğiz.

Son yıllarda siyasetimize genç politikacılarla gelen, dürüstlük, şeffaflık, hukukun üstünlüğü ve adil yönetim anlayışını Ersin Tatar da uygulayacak mı?

Yıllardır varlığını yandaşa menfaat sağlayarak sürdüren ve bunu kendisine ilke edinen UBP’de ersin Tatar bu algıyı yıkıp yeni bir vizyon ile mi devleti yönetecek, yoksa eskiye teslim mi olacak…

Müstakbel Başbakan Ersin Tatar ile çok uzun bir geçmişe dayalı hukukumuz var.

Buna karşın, basında belki de kendisini en çok eleştiren tek yazar da ben oldum.

Şunu bir kenara yazmam gerekir; ülkesine ve halkına olan sevgisi inkar edilemez.

Gözü toktur, yolsuzlukla, usulsüzlükle, çıkara dayalı işlerle işi olmaz.

Biraz tez canlı ve heyecanlıdır.

Bu vasıfları belki de onun artıları olacak.

Bir tek şartla, UBP’nin halkın gözünde oluşan imajını değiştirebilirse, sadece UBP’nin değil, herkesin Başbakanı olmayı başarırsa…

Kendinde olan özellikleri partisine yansıtabilmesi, yarından itibaren kapısına yığılacak çıkar çevrelerine ve “güç odaklarına” karşı takınacağı tavıra bağlıdır.

Bunun için soğukkanlı, sağduyulu davranması şart.

UBP’nin geçmişteki “hastalıklarını” devam ettirir, kendinden verirse, o zaman sadece kendisine değil, ülkeye de ihanet etmiş olur…

Şu anda ülkenin hükümetsiz kalmaya tahammülü olmadığını bildiğimden ve kendisini henüz icranın başında hiç görmediğimizden, Sayın Tatar’a bu şansın verilmesi gerektiğini düşünürüm.

YERİN KULAĞI VAR

“41 KERE MAŞALLAH HÜKÜMETİ”:

Hükümet kurma görevini Cumhurbaşkanı Akıncı’dan alan UBP Genel Başkanı Tatar 41. Hükümeti kurmak için görüşmelere başlayacak. Görevi aldıktan sonra espirili olarak kurması muhtemel hükümeti, “41 kere maşallah hükümeti” olarak isimlendiren Tatar inşallah yapacakları icraatlarla vatandaştan da “maşallah” almayı başarır…

 POPÜLİZM:

HP “şartlarımız olacak” dediğinde, Hasan Taçoy bunu Özgürgün ve Çaluda soruşturmaları olarak algıladı. Ersin Tatar da, “ Öyle şartlı şurtlu şeylere gelmeyiz” dedi.  Toplum vicdanı, bu soruşturmaların tamamlanmasından yanadır. Hukuk devletinin gereği de budur. Her ne kadar partisinin içinde gürültü çıkaranlar olacak olsa da, Ersin Tatar UBP’sinin de bundan kaçacağını sanmam. Aslında şu anda sorun, bu gibi konuların kamuoyu önünde konuşulması, bir bakıma popülizm yapılmasıdır bence. Hükümetler sağduyuyla kurulmalıdır. Bu konuların pazarlığı da kapalı kapılar arkasında yapılmalıdır.

UBP-CTP OLMAZ GİBİ:

Şarta şurta gelmeyiz diyen Ersin Tatar’ın bir başka cümlesi var ki, daha belirleyici. “İdeolojisi ile, ekonomik politikaları ile her türlü yaklaşımlarıyla bütün bunların bir noktada uyuşması lazım. Hükümet programı, uygulanması eğer bunlar yazıldığı gibi uygulanmazsa o zaman inandırıcılığımız kalmaz”. Bir önceki hükümetin Kıbrıs konusunu muallakta bırakmasına işaret ediyor. Yani özeti, mesela Kıbrıs konusunda, mesela protokol konusunda uzlaşamayacağımız biriyle ortaklık kurmayız. Benim anladığım “olmaz” dediği, UBP-CTP seçeneğidir…

KAPRİS ZAMANI MIDIR?:

Böyle günler dedikodu yazarları için bulunmaz nimettir. Malum, şartlar ne kadar kötü olursa olsun, bu dedikoduların okuyucusu da her zaman çoktur. Şimdi de her kafadan bir ses çıkıyor. Onun şartı bu, ötekinin tabanı şunu istemez, berikinde bakanlık kavgaları…. Yahu bir durun. Memleket uçurumdan aşağı uçuyor, hepimiz de içinde, hala daha bu saçmalıklara prim mi vereceğiz? Çıkarın parti gözlüklerinizi, çıkarın bencil gözlüklerinizi, bir bakın etrafa, kapris yapılacak zaman mıdır?

HALK İRADESİ ORADA:

Serdar Denktaş; “Bir oyun bozuldu, itibar kaybı var. İtibar kazanmak için oyun değişikliğine gidilebilir. Kaos ve erken seçim olabilir” diyor. Bence Meclis’in bir itibar kaybı yoktur. Halk iradesini göstermiştir ve o irade ne isterse olsun oradadır, bu kısa sürede değişmemiştir. Seçim yapılsa da, değişecek bir şey yoktur…

SADECE BUNU YAPABİLSELERDİ:

Ekonomik Protokol neden imzalanmadı, resmi olarak açıklanmadı. Ancak kulağımıza gelen en yoğun iddia, Türkiye’nin öncelikle KKTC tarafının yerel gelirlerini artırması, bütçe açığına çare bulmasını istediği yönünde.  Biz de bu sayfadan aynı konuda defalarca yazı yazdık, mesaj yazdık, ‘kimseye gebeliğiniz yok, yapın şu işi, kurtulsun bu memleket’ dedik, olmadı. Birkaç sorumlu siyasetçiye de yüz yüze söyledik, “ekonomiyi kökten sarsamayız” gerekçesi duyduk. Ne oldu? Şimdi o bütçe açığını büyük olasılıkla tasarruf ve yeni dolaylı vergilerle vatandaş ödeyecek. Yeni hükümet en azından teşviklere, muafiyetlere eller mi? Fazla umudum yok ama bekleyelim…

ZİRVEDEKİLER

Mert Özdağ: “2020 Cumhurbaşkanlığı seçimi ve seçim sonucu bu koalisyona ömür biçebilecek güçte bir siyasi gelişme olacaktır. Ne mi olur? İnanın bu sorunun cevabını kimse ama kimse bilmiyor.

UBP, HP ile koalisyon kurar belki ama 2020 Nisan’ındaki sarsıntının şiddeti bizi nereye götürür işte onu kimse kestiremiyor. Belirsizlik de, partileri bazı istemedikleri şeyler yapmaya zorlayan da bu.

Özün özü, hükümetin bozanlar ve senaryoyu yazanların kısa planı 2020’ye kadar yazılmış. İlerisini onlar da göremiyor, durum bu”…

 

DİPTEKİLER

Şener Elcil: Ersin Tatar’a hükümet kurma görevi verilmesini eleştiriyor. Çok merak ederim, acaba kendisi gibi düşünen insan sayısı kaçtır? Her ne iddia olursa olsun, bugüne kadar hakkında soruşturma açılmış mıdır? Siyasetten yasaklanmış mıdır? Şu anda bu ülkenin yasalarıyla milletvekilidir, yakın geçmişte de Maliye Bakanı. Üstelik Elcil’in ağzından daha önce böyle iddiaları hiç duymadık. Tatar’ın avukatlığını yapacak değilim ama, keşke sivil toplumun siyasetle ilişkisi, ülkenin çıkarlarıyla ilgili olsa.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar