Çare bulmayan, popülist siyaset... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Nisan 26, 2024
Köşe Yazarları

Çare bulmayan, popülist siyaset…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Bu memlekette siyaset işte bu kadar sığdır…

Zamlar üzerinden yapılan siyasetten bahsediyorum.


Hüseyin Özgürgün’ün partisinin hükümette olduğu bir yıl içerisinde elektriğe gelen zam  yüzde 50…

Kendisi bırakıp gitmiş mi..?

Şimdi “bırakıp gitsinler, istifa etsinler” diyor.

Diğerleri de öyle…

Hatta tüm diğer partilerin geçmiş zamlarda söyledikleri de.

Popülist, partisel çıkarlarla sırf muhalefet etmek için muhalefet…

Bu lanet elektrik, birincisi akaryakıta ve dolayısıyla dövize bağlı olduğu için artmak zorunda.

İkincisi ve bence çare bulunabilir tarafı, maliyeti arttıran unsurları var.

Maktu ücret -ki bu Kıb-Tek’in görev zararlarıdır- ve KDV…

Zaman zaman elektrik tüketim toplamından çok fazla tutan kalemler.

Siyaset bunları tartışmalıdır bence…

Bir önceki Kıb-Tek Genel Müdürü’nün salladığı gibi, kabloyla elektriğin bir yıl içinde gelebileceği safsatalarını bir yana bırakıp, yapılabilecek olanlara yoğunlaşılmalı.

Siyaset toplum içinse, ağızdan çıkan her söz, yapılan her icraatta da toplum yararı olmalı.

“Bırak, git, ben geleyim” değil…

Yapabiliyor musunuz…

Mesela Kıb-Tek’in maliyetlerini düşürmeyi…

Devletin herhangi bir biriminden neredeyse iki misli maaş alan Kıb-Tek çalışanlarının hiç olmazsa ek menfaatlerine dokunmayı..?

Öyle değil mi ya..?

Hepsini biz ödüyoruz.

Niye ödeyelim ki..?

Ödeyeceksek, çaresiz olduğumuz döviz artışından doğan farkı ödeyelim.

Her şey domino etkisi, HP oranı elektrik fiyatlarını da arttıracak mesela. Çünkü maliyet bir o kadar artacak.

Bekleyin.

Yıl sonuna doğru bir fahiş artış daha gelecek.

“Aldığımız maaşta gözün” var diyecekler, biliyorum.

Ama siz söyleyin, biz bu bozuk sistem bu şekilde sürdükçe, zamlardan şikayet etmeye kimin hakkı var..?

Statüko budur…

Eğer kestirip atan birileri çıkmazsa, her dönem o zamlar yapılacak…

Sorunlar kördüğüm olacak, biz fakirleşmeye devam edeceğiz…

Her dönem de birileri, diğerlerini böyle “bırak git” diye eleştirecek…

 

YERİN KULAĞI VAR

GİTTİĞİMİZ YOL YOL DEĞİL:

Başbakan Tufan Erhürman, hükümetin ekonomik sıkıntılara karşı alacağı önlemleri ve ekonomi konusunda hükümetin yeni yol haritasını Pazartesi kabineyle birlikte düzenleyeceği basın toplantısıyla açıklayacağını söyledi. Vallahi iyi ederler çünkü, bugün gittiğimiz yol yol değil. Sonu uçurum ve bataklık.  

 

İNADINA ÇIKIYOR:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Birileri bu işi tırmandırmaya çalışsa da, doların düştüğünü göreceksiniz. Bu kadar emin konuşuyorum” diyor demesine de, sanki Erdoğan’a inat dolar aldı başını gidiyor. Belli ki yeni kabine piyasalarda pek kabul görmedi. Yarın dolar beş liranın üzerine çıkarsa kimse şaşırmasın…

 

KİM DENETLEYECEK: Ulaştırma Bakanı, Türk Telekom’la, internet kapasitesinin ve kalitesinin artırımı konusunda protokol imzaladı. Yüzde 50’ye varan indirimlerden söz ediliyor. Benim merak ettiğim, internet sağlayıcı firmalar bunu bize nasıl yansıtacaklar? Şu anda bile aynı kapasite, aynı hız için çeşitli fiyatlar uygulanırken, yüzde 50 indirim yapmalarını pek beklemiyorum. Haksız kazanca karşı bir denetim de olacak mı?

 

YİNE İKİYE KATLADIK:

Kıbrıslı Rumlar, bu yılın ilk altı ayında KKTC’de 5,5 milyon Euro harcarken, aynı sürede biz güneyde 10 milyon Euro harcamışız. Belli ki euro’nun yükselmesi bizimkileri pek etkilememiş. Akaryakıt ve market alışverişlerinin kuzeye kayması da Rumların kuzeydeki harcamalarında pek etkili olmamış…

 

ELİ MAHKUM:

Başbakan Erhürman, çerçevesi ve finans kaynağı belli olması, tüketiciye daha ucuz ulaştırılması koşuluyla elektrikte Türkiye’yle enterkonnekteye sıcak baktıklarını ifade etti. Zaten elektriğe yapılan son zamdan sonra farklı düşüneceğini sanmıyorum. Maliyeti ne olursa olsun bugün ödediğimizden daha ucuz olacağı kesin…

 

KRİZ GELİYORUM DİYOR:

Sağlık Psikoloğu Şerife Çelik, Yeni Bakış gazetesindeki açıklamasında, KKTC’nin içerisinde bulunduğu sosyal açmaz ve ekonomik problemlerin toplum içerisinde bazı travmalar ile kendini ciddi anlamda gösterdiğini ifade ederek, verilen sinyallerin doğru algılanarak toplumsal çöküşün önüne geçilmesinin ivedi olduğunu vurguladı. Yani diyor ki, acil önlem alınmazsa toplumsal bir travmanın yaşanacağı kesin gibi. Yaşanan olaylar da bu travmaların ilk habercisi. Bir an önce önlem alınmalı…

 

 

ZİRVEDEKİLER

Levent Kutay (Kıbrıs Postası): “Türkiye, Annan Planı döneminde proaktif bir tutum izledi ve istediği sonucu aldı…Gelinen noktada, Türkiye’den Kıbrıs Konusu’nda Annan Planı dönemine benzer bir tutum beklenmiyor…Türkiye’nin kendine has ana gündemi içinde Kıbrıs konusu ne kadar yer bulur bilemeyiz… Elde ettiğimiz izlenim ve diplomatik fısıltılar, önümüzdeki dönemde Maraş ve Doğu Akdeniz’de doğalgaz menüsünün ağırlıkta olacağını söylüyor… Bekleyip görelim”… 

 

 

DİPTEKİLER

Karşı Çıkmak Neyin Nesi: Basın emekçilerinin sendikalaşması belli ki birilerini rahatsız etmiş. Çalışma Bakanlığının hayata geçirdiği yeni tüzükle basın sektöründe yerel işgücü istihdamını desteklenmesi projesi hayata geçiyor. Bu projeyle, basında sendikalaşmanın zorunlu hale getirilmesini “anti demokratik ve baskı unsuru” olarak görenleri anlamak zor. Özgür basından bahsedeceksek, basın mensuplarının özgürlüğünden başlamak gerekir.

 

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar