Bütünselliği berhava ediyoruz! - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 20, 2024
Köşe Yazarları

Bütünselliği berhava ediyoruz!

Eşref ÇetinelEşref Çetinel

Görülüyor ki “politika yapmak” ülkelerin büyüklüğü küçüklüğüyle değişmiyor. Neyse Amerika’da iktidarı muhalefeti, alaveresi dalaveresi, sen-ben’i ve olanca görüş ayrılıkları; KKTC’de de odur!

Nitekim bir süre önce, ayni zamanda Koordinatörümüz de olan Fuat Oktay’ın katılımıyla “TC-KKTC Ticaret Odalarının katılımıyla yapılan ekonomimizle ilgili forumda,” Sn. Cumhurbaşkanı Akıncı’nın konuşma yapmasının “dolaylı” şekilde engellenmesi hâlâ tartışması devam eden olumsuz tepkilere neden oldu!


Nitekim Sn. Cumhurbaşkanı sözcüsü Barış Burcu’nun olayla ilgili yaptığı açıklama, doğrusu ya Tatar Hükümeti ile Oktay’ın yiyip yutamayacakları kadar sertti!

Diyordu ki Burcu “yerleşik usul saygısızca çiğnendi…”

NEYDİ o “yerleşik usul?” “Çok tabi olarak tüm KKTC’i ilgilendiren böyle bir Foruma Sn. Cumhurbaşkanı davet edilir fakat prosedüre göre “toplantıda konuşma yapıp yapmama” konusundaki kararını bizatihi kendisi verir.

Oysa davet yapılırken ne oldu? Cumhurbaşkanı “konuşmacılar listesinin” dışında bırakılarak peşin bir hükümle bu hakkını kullanma fırsatı elinden alındı!

Ve tabi “hata” olmadığı belli olan bu “siyasi dışlama operasyonu” tam anlamıyla Cumhurbaşkanlığı makamıyla Hükümet arasında yeni bir hizipleşmeyle çatışma ortamı yarattı!

SANKİ buna çok ihtiyacımız varmış gibi! Aslında bütün olay Cumhurbaşkanlığı seçimlerine an kala tutun ki Sn. Akıncı’yı (mesela) Hükümetle Türkiye arasındaki sosyoekonomik ilişkilerin dışında tutmak…

Yada “eğer Cumhurbaşkanı adayı olacaksa (ki olacak) örneğin Dışişleri Bakanı Özersay’ı aktif politika sürecinde “sıcak tutarken,” Sn. Akıncı’yı da gözlerden kaçırıp soğutmak!

BENİM aklım politikanın bu alengirli hesap kitaplarına hiç yatmaz ama yıllardır izleye göre bu tip siyasi kumpasların “böylesi dolaplarla çevrildiğini” öğrendik! Ki vakti zamanda Dr. Küçük’le Denktaş arasında bile yaşandıydı da sonunda “kaybettim” diyerek şapkasını alıp giden Doktor olduydu…

LAFIN kısası: Çekişmesiz çatışmasız politika olmaz… Seçimdir, daima birileri kazanır birileri kaybeder.

Fakat konu Kıbrıs siyasi sorununun “çözümsel kaderini” saptamaya geldi miydi, gerek siyasi iktidarın gerekse Cumhurbaşkanlığı makamının ayrı gayrı görüşler savunması ve bunları seçmene dayatmaya çalışmaları kabul edilemez!  Zaten bu nedenle değil mi  “ulusal davada konsensüs olmalı” diyoruz.

OYSA şimdilerde olan “siyasi çözüm odaklı” görüş ayrılıklarını  Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin “propagandası” yapmak çabasıdır. Yani “ulusal Kıbrıs davamızda bir kez daha “bütünselliği” berhava ediyoruz!

**********

ÜNİVERSİTELERİMİZ DERKEN!

Dün, biraz fevri çıkışla da olsa gitgide sosyal hayatımızı ve güvenliğimizle huzurumuzu tehdit eden aramızdaki (bazı) siyahi üniversite öğrencilerinden söz ettimdi…

Ne var ki isabetli bir rastlantıyla dünkü gazetelerde manşetlere çıkan “bir arabanın bagajında kokuşmuş ceset bulundu” haberi tutun ki kuşkularımla tabi ki kuşkularınızda ne kadar haklı olunduğunun ispatını çaktıydı!

Haber biliniyor: Polis’ten yapılan açıklama “cesedin” bir süredir kayıp olan Nijerya uyruklu 33 yaşındaki kişiye ait olabileceği yolundaydı…

DÜN “bazı siyahi öğrencilerin” artık huzurumuzu kaçırdıklarını, başıma gelen olayla anlattıydım.

Ve eklediydim: Oysa KKTC, dünyanın her yanından gelerek aramıza katılan bu üniversite öğrencileriyle bilimin ilimin parmakla gösterilen ülkesi de olabilirdi!

Onca üniversiteli öğrenci nedeniyle modern, bayındır ve medeni bir ülke olabileceğimiz gibi… Hatta bu öğrencilerin sayelerinde sosyoekonomik devinim bile yaratılabilirdi… Ülkelerinin kültürleriyle bizim kültürümüzün harmanlanması sonucu türlü çeşitli ırklar karışımıyla çok renkli ve şahane bir Kıbrıs mozaiği yaratılabilirdi…

OYSA bu üniversite öğrencilerinin sayesinde bu ülkede ne yaratılıyor?

(Yine okullarında eğitimlerini ciddiyetle sürdüren öğrencileri tenzih ederek yazıyorum.)  Başta uyuşturucu olmak üzere kaçak işçilikten fuhuşa, “bahis oyunlarına” kadar her şey!

Nedeni ortada: KKTC’ye gelmeden ülkelerinde bastırıyorlar binlerce dolar harç parasını, ondan sonra da ellerini kollarını sallaya sallaya KKTC’ye giriş yapıyorlar…

Kimdirler, nicedirler ne soran var dolayısıyla ne de bilen! İşte sorun da burada başlamakta çünkü ülkeye giriş yaptıktan sonra saptanıp sınır dışı edilmeleri mümkün olmuyor!

ÖTE yandan internete girip baktım KKTC’de 16’ı Yerel Merkezli 4’ü KKTC Lisans Merkezli 20 üniversite var.

Ve tabi 100 bini aşkın üniversite öğrencisi!

Bildiğimce üniversite açmak bu kadar kolay ve ucuz olmamalı!(Ki az çok biliyorum. Bugün 5 TL’lik kâğıt paraların üzerindeki fotoğraf 1960’lar Dil Tarih Coğrafya Fakültesi’nin Felsefe bölümünün dünyaca ünlü İlim Tarihçisi rahmetli Aydın Sayılı’dır. Hocamdı, boyum kadar araştırmaya dayanan kitapları vardı!

Dünya çapında modern mantığın kurucusu Nusret Hızır da hocamdı…

Ki bir zamanlar diyordu ki bana DAÜ’nün efsane rektörü Özay Oral, “elimde dünya çapında üç profesör olsa bak sen bu DAÜ’ü ben nasıl dünyasal yapardım…

Tutun ki öylesi dünya çapında prof’lara sahip değiliz ama maşallah üniversitelerimiz öğrencileriyle dünyasal oldu! Oldu da ne oldu ama? olaylara bakarak siz cevap verin… İlk cevap hakkı YÖDAK’ın olmalı!

NOT: Dün yazımı yazarken karım, geçen günlerde bizim evin arka bahçesine giren siyahi öğrencinin polislerle cebelleşirken “kaybettim” dediği, fakat arayıp da bulamadığımız cüzdanını çiçek saksılarının arasında buldu… Açıp bakmadık bile. Polise teslim ettik… Çünkü “bu yazılanlar” insanların parası puluyla ilgili değil… Söylemeye bile gerek yoktur!

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar