Belediye başkanları tamamen bağımsız olsa... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Pazartesi, Nisan 29, 2024
Köşe Yazarları

Belediye başkanları tamamen bağımsız olsa…

Köş, MoreketMehmet Moreket

Seçimlerin ardından, paritlerin içinden ya da adaylardan sitemler, salvolar geliyor.

Hem de daha önce gördüklerimizden çok da yoğun bir şekilde.


Kimi kendi adayı olduğu halde, başka partilerin adayını, kimi bağımsızı destekliyor.

Gördüklerimiz, tecrübelerimiz ve de ortada dolaşan iddialar bunu yapanların 2 değişik pozisyon aldığını gösteriyor…

Birinci, kendi partisi içinde hesaplaşması olanlar…

İkincisi, başka bir adayla parti ilişkisi dışında yakınlığı olanlar…

Geçmişte, birinci şıktakileri çok gördük.

Bakmayın siz, hesaplaşma çıkışlarına…

Partinin çıkarttığı adayı beğenmeyip, arabalarında başka bir adayın posterleriyle köy köy gezenlerdir bunlar.

Yani şimdiki mesele değil…

Fakat yakın geçmişe kadar bu işi yapanlar bir, en çok iki partiye mensuptular.

Zaten o iki parti arasında da bir geçirgenlik vardı. Ondan çıkan öbürüne gider, sonra gene döner. Kim kime üyedir belli olmaz…

Daha önce de yazmıştım. Özellikle yerel seçimlerde parti disiplini sağlanamıyor.

Sadece destek konusunda değil, adaylık konusunda da parti disiplini bozulmadı mı? Aynı tabandan farklı adaylar çıkmadı mı..?

Tamam demokrasinin “örgütlülük” diye bir kuralı var. Yerel seçimler örgütlü, partilerin yarıştığı seçimler olsun ama, şu “bağımsız aday” meselesi bu ilkeyi ortadan kaldırmadı mı..?

Bakın Girne’ye, bakın Mağusa’ya.

Güngördü ya da Arter, gerçek anlamda bağımsız mıdır..?

Hiç de değil…

Ama ikisi de, o dediğim geçirgen partilerin hepsinden oy almak için yaratılmış, naylon bir  uygulama.

Biz partilerin yerel yönetimleri arka bahçe olarak kullanmalarından rahatsız değil miyiz?

Biz “sözde” bağımsız adayın asıl derdinin, kim iktidara gelirse, işini yürütme derdinde olduğunun farkında değil miyiz..?

Başarılı belediyeler bu yazı konusunun dışındadır.

Ama batanlara ve batmakta olanlara bakın.

Hep bu ayın oyun işlerin sonucu değil midir bunlar..?

İstihdamlar, geri ödemesiz krediler, kefaletler, şunlar bunlar…

Burada bir sakatlık var…

Baksanıza parti tabalarının da, üst yönetimlerinin de başka başka adaylara açık destekleri söz konusu.

Sonra bir başka gerçek. Öyle partiler var ki,  güçsüzlükleri ortaya çıkmasın diye, ne ittifaka girdiler ne de aday çıkarttılar… Böyle de bir şey de var….

Neticede, ben diyorum ki, şu belediye başkanlarının bağımsız olması konusunu biraz düşünelim.

Belediye Meclisi üyelerini partiler çıkartsın.

Ama başkanlar partili olmasın…

Son yerel seçimler, genelde partilerin içinde bir kaosu ortaya çıkarttı…

Geçmişte, galiba iki dönem öncesinden ortaya çıkan hastalıklar, tüm partilere yayıldı.

Düşünmeye değmez mi..?

YERİN KULAĞI VAR

UBP’DE İPLER GERİLDİ:

Belediye Başkanlığı seçimlerini farklı kaybeden Lefkoşa UBP adayı Hasan Sertoğlu ve bazı UBP’liler, Sertoğlu’nun kaybetmesinde iki vekili sorumlu tutuyorlar. İsmi lazım değil bu iki vekilin, kurultay hesapları nedeniyle seçimlerde Sertoğlu’nun aleyhine çalıştıkları ve kaybetmesinde önemli rol oynadıkları iddia ediliyor. Dün UBP’nin önemli isimlerinden Savaş Atakan’ın sosyal medya hesabından yaptığı benzer paylaşım da, Göçmenköy örgütünün istifası da parti içinde bazı rahatsızlıkların olduğunun dışa vurumuydu…

 SONUÇ TATMİN ETMEDİ:

UBP içindeki çalkantılar, aslında beklentilerinin karşılanmadığını, bazı milletvekillerinin kurultay hesaplarının oyları düşürdüğünü gösteriyor. UBP gerçek anlamda bir yükseliş gösterseydi, başka çıkışlar yapacaktı, mesela hükümeti düşürme konusunda kilitleneceklerdi. Onun yerine şimdi parti içinde karşılıklı suçlamalar hakim.

 ALGI OPERASYONU DEVAM EDİYOR:

Gazetelere baktım, en çok belediye meclis üyesini UBP’nin kazandığı değerlendirmesi öne çıkmış. Burada, 4 yıl önceki seçimlerle mukayese yapılıyor. O şartlarla bugünü karşılaştırmak doğru mudur..? Oysa dün de yazdığım gibi, yapılan en son seçime yani, 7 Ocak 2018 genel seçimlerine göre oylarını en çok arttıran parti CTP… Yüzde 12,5. UBP’nin oy artışı ise yüzde 8… Anlayacağınız seçim bitmiş olsa da, algı operasyonları devam ediyor.

 HIRSINA YENİLDİ:

Ömer Meraklı adını duymayan yok neredeyse, herkes onu Kalavaç köyünün çehresini değiştiren muhtar olarak tanıdı. Köyüne yaptığı hizmetler saymakla bitmiyor ancak, son yerel seçimlerde kanına kim girdi bilemeyiz ama, Değirmenlik belediye başkanlığına bağımsız aday oluverdi. Sonuç, tabii ki hüsran. Meraklı seçimde sadece, oyların yüzde 1.66’sına tekabül eden 110 oy aldı. Eminim şimdi çok pişmandır…

NİYET OLDUKTAN SONRA:

KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, ülkede hiçbir ekonomik, sosyal akla uymayan dayatma paketler-politikaları, sürekli devam eden taşıma nüfus sorunu olduğunu kaydederek, maddeler halinde 12 sorun sıraladı. Aslında hepsi de yıllardır var olan ve son yıllarda artış gösteren sorunlar. Çözülür mü peki, evet çözülür. Çare, denetim sitemini ve mevcut yasaları kim olduğuna bakmadan cesurca uygulamak ve adada bir çözüme ulaşmak…

GÜNDEM BELLİ:

Yaklaşık iki aydır gündemimizde yerel seçimler vardı. Günlerce kim kazanır, kim kaybeder onu tartıştık. Sonunda da onu da hallettik ve tekrardan gerçek gündemimize döndük diyecektim ki, bu kez de Meclis yaz tatiline girdi. Uzun yaz tatili boyunca bazı sorunlar da doğal olarak buzdolabına kaldırılacak. Örneğin okullarda yaşanan sorunlar gibi. Gündemi, yaz tatillerinde düzenlenen “yasal olmayan” kuran kurslarına, bazı otellerin plajlarına serbest giriş gibi konular oluşturacak. Bir de yangınları tabi ki…

 

ZİRVEDEKİLER

Nezire Gürkan (Havadis gazetesi): “Çoğunlukla saçları rastalı, dövmeli, bireyselliği ön planda, rahat giyimli, teknoloji tutkunu bir nesil. Siyasi partilerle hemen hemen hiç bağları olmayan, kişisel ilişkiler ötesinde siyasete de tepkili bu kitlenin, sandıkla, seçimle de ilgisi yok. Karşılığını bulmadığı, ötekileştirildiği, kendine yabancı siyasete, siyasi partilere uzak çünkü. Seçimlere katılımda yüzde 80’lere alışmış Kuzey Kıbrıs’ın gittikçe yüzde 60’lara inerek dünya standardına yaklaşmasında, başka bir dizi etken yanında bu kitlenin de rolü büyük”…

DİPTEKİLER

İki Yanlış Bir Doğru Etmez: Derinya Halk Plajının, sadece KKTC ve TC yurttaşlarına açılmasına tepki gösteren sözde “Maraş Belediyesi”nin Başkanı Galanos, Derinya sınır kapısının açılmasının ertelenmesi için konuyu Anastasiadis’e de ileteceklerini söylemiş. Halk plajına girişlerin belli bir zümreye açılması ne kadar yanlışsa, yıllardır açılması için mücadele verilen Derinya sınır kapısının açılmamasını istemek de o kadar yanlış bir tutum. Unutmayın ki, iki yanlış bir doğru etmez…

 

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar