“KKTC Başbakanı Ersin Tatar, Ercan Havalimanı’nın gelir paylaşımı modeliyle Taşyapı tarafından yenilenmesinin sürdüğüne işaret etti:
– İhalesi benim Maliye Bakanlığım sırasında gerçekleşti. En uygun teklif de Taşyapı’dan geldi. Biz de ihaleyi Taşyapı’ya verdik.
Ercan Havalimanı ihalesi ile İstanbul Havalimanı’nın aynı döneme denk geldiğini vurguladı:
– Koskoca İstanbul Havalimanı’nın ilk fazı hizmete girdi, Ercan Havalimanı’nda inşaat hâlâ devam ediyor.
Ercan Havalimanı için bitiş tarihinin o dönemde 2016 olarak belirlendiğini kaydetti:
– Taşyapı, gecikmenin nedenlerinden biri olarak İstanbul Hava Yolları’nın hangarını gösteriyor. İstanbul Hava Yolları’nın uçağı bile yok. O hangar oradan kaldırılabilirdi.
Taşyapı’nın şimdi de duty free konusunda yaşadığı sorunu gerekçe gösterdiğini vurguladı:
– Bu gerekçeler bizi ilgilendirmiyor. Taşyapı’ya projeyi bu yıl sonunda tamamlaması konusunda son süreyi verdik.”
Yukarıdaki satırlar Hürriyet gazetesi köşe yazarı Vahap Munyar’a aittir.
Başbakan Ersin Tatar ve Turizm Bakanı Ünal Üstel Hürriyet gazetesini ziyaret etmişler.
Ülke ekonomisi ve özellikle turizmle ilgili uzun uzun konuşmuşlar.
Vahap Munyar da söylediklerini aktarmış.
Başbakanın Ercan Havaalanı inşaatıyla ilgili söyledikleri çok önemlidir.
Kendisinin Maliye Bakanı olduğu dönemde ihaleye çıkıldı.
Aynı dönemde İstanbul Havaalanı da ihale edildi.
İstanbul Havaalanı bitti ve uçuş trafiğine açıldı ama Ercan inşaatı hala sürüyor.
Başbakanın konuşmalarından anlıyoruz ki Taşyapı’nın bitmek bilmez istekleri de hala sürüyor.
Başbakan “bu yıl sonunda tamamlaması konusunda son süreyi verdik” dedi. İnşallah dediği gibi olur.
Bir an önce biter de Kıbrıs Türkü hak ettiği havaalanına kavuşur.
Başbakanın konuşmasında “ Taşyapı’nın şimdi de duty free konusunda yaşadığı sorunu gerekçe gösterdi“ şeklindeki cümlesi dikkatimizi çekti.
Taşyapı’nın 30 milyon Euro’yu aşan KDV alacaklarına ilişkin hükümetlere baskı yaptığı ve hatta inşaatı bu yüzden geciktirdiği hep konuşulur.
Taşyapı KDV alacaklarına ilişkin mahsuplaşmak istiyor.
Ama bu yasal olarak mümkün değildir.
Birçok şirketin devletten KDV alacağı vardır ama devlet mahsuplaşma yapmıyor.
Yapsa KKTC maliyesi çok kısa sürede batar.
Mahsuplaşma yerine ileride oluşacak harcamalarla ilgili durumları beklemek gerekir.
Fakat Taşyapı beklemek istemiyor.
KDV alacağını yani 30 milyon Euro civarında bir parayı derhal tahsil etmek istiyor.
Geçmiş hükümet sebebi her ne olduğu anlaşılmayan ve sessiz-sedasız bir şekilde Taşyapı’ya adeta kıyak geçmiş.
Yolcu çıkış vergisine bir de Katma Değer Vergisi eklemiş.
Yani anlayacağınız dünyada belki de ilk olacak şekilde vergiye KDV konmuş.
KDV’nin mahsuplaşması mümkün olduğu için Taşyapı yıllık 1 milyon 500 bin Euro civarında bir gelir elde etmiş.
Yani basit bir yasa değişikliği ile Taşyapı’ya kıyak geçilmiş.
Tabii bu kıyak Taşyapı için yeterli değil.
Başbakanın deyimi ile “ Taşyapı’nın şimdi de duty free konusunda yaşadığı sorunu gerekçe gösterdi“ şeklinde bir sorun ortaya atıldı.
Nedir bu duty free sorunu diye sorduk araştırdık.
Ortaya çıkan olaylar ve rakamlar inanılmaz boyuttadır.
Ve üstelik utanç vericidir.
Şöyle ki; Ercan’daki duty free alanı işleten firma Taşyapı’ya sürekli artan bir kira ödemesi taahhüt edip imzalamış. Fakat evdeki hesap çarşıya uymamış. Hesabı yapan “uzmanlar” feci şekilde yanılmışlar, öngördükleri artış gerçekleşmemiş ve duty free’den zarar etmeye başlamışlar.
Yaklaşık olarak 23 milyon Euro Taşyapı’nın alacağı oluşmuş.
Zarar eden firma can havliyle hükümete başvurmuş ve Taşyapı ile görüşülüp alacağını tahsil etmemesi yönünde formül önermiş.
Önerdikleri formül şudur; Duty free ürünlerinden alınan vergiler kaldırılsın ve ilgili şirket buradan elde edeceği gelirle ayakta kalsın. KDV mahsuplaşmasıyla ilgili bir yasa değişikliği yapılsın (havayollarına özel) ve Taşyapı’ya 23 milyon Euro ödensin.
Taşyapı bu formüle evet demiş ama bir tek şart koşmuş;
“Yapacaklarınızı büyükelçiliğe gönderiniz ve büyükelçiliğin onayını alınız”
İşte böylesi bir aşağılama ve milyon üstü milyon Euro’luk rant pazarı.
Konunun çok yakın takipçisi olacağız…
