ZOR ZAMANLARDA LİDERLİK:  Yeni Nesil Yöneticilik - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cumartesi, Nisan 27, 2024
Köşe Yazarları

ZOR ZAMANLARDA LİDERLİK:  Yeni Nesil Yöneticilik

Vildan EsenyelVildan Esenyel

[email protected]

Olağanüstü durumlar, olağanüstü liderler gerektirir.


Liderlik, her düzeyde – bireysel, kurumsal, ulusal ve uluslararası – mükemmel performansı sürdürmenin merkezinde yer alır. Kurumların daha güçlü baskılar yaşadığı günümüzde bu durum daha da geçerlidir.   Aslında, gerçek liderliğe en çok ihtiyaç duyulan zamanlar, zor zamanlardır.

Belirsizlik ve süreksizlik ile karakterize edilen küresel bir ekonomide faaliyet gösteriyoruz. Arka planda küresel ekonomideki türbülans varken, birçok kuruluş için ticaret ve işletme koşullarının en azından önümüzdeki birkaç yıl boyunca zorlu geçmesi muhtemeldir.

Sermaye kaymaları, ekonomik belirsizlik üreten mega trendlerden sadece biridir. Buna küresel demografiyi, göçü, pandemiyi, büyük altyapı harcamalarını, yakıtlar dahil olmak üzere doğal kaynakların hızlı tüketimini, çevresel riskleri, doğal felaketleri, ve uluslararası terörizmi de eklediğinizde, ekonomistlerin yorumlarının karamsardan düpedüz iç karartıcıya kadar uzanması hiç şaşırtıcı değildir.

Etkili liderlik, kuruluşların olası gerilemelerde hayatta kalabilmesi ve hatta önümüzdeki zorlu zamanlar boyunca performansı iyileştirebilmesi için oldukça önemli olacaktır. Çünkü şu anda kuruluşlar, aynı anda birden fazla alanda – finans, müşteri, ürün ve işgücü – rekabet ediyor ve ne yazık ki bunların hepsinde de yoğun mücadeleler var.

Zor ekonomik zamanlarda, her liderin, şirket stratejisini oluşturması ve şirket stratejisiyle uyumlu kalması her zamankinden daha önemlidir. Bir organizasyondaki bir liderin ana görevlerinden biri, kurumun stratejisini ekibin amaç ve hedeflerine çevirmektir.

Bu da yetmez. Yaşanan bu kadar değişiklikle beraber değişen hedeflerin de eş zamanlı olarak çalışanlara iletilmesi ve onların da şirketin değişen hedefleriyle uyumlu hale gelmesi sağlanmalıdır.

Ancak stratejiler değiştiğinde, kilit süreçler onlarla birlikte değişmediğinde, çalışanlar stratejinizi uygulamaya çalışırken, genellikle onları yavaşlatan süreç engelleriyle karşılaşırlar. Liderler, işlerini daha çevik hale getirmelerini sağlayacak operasyonel süreç optimizasyonunu ve değişim mühendisliğini iyi anlamalı ve kilit süreçlerdeki darboğazları belirlemelidir.

Ekonomik gerilemeler doğal olarak kaynak kıtlığı anlamına gelir. Kaynakların önceliklendirilmesine ilişkin finansal zeka kritik öneme sahiptir. Mesela, değişen müşteri ihtiyaçlarına uyum sağlamak için yenilik yapmayı düşündüğünüzde, finans sorumlunuz, şirketin yatırımlarının işin ana stratejisiyle doğrudan ilgili olduğundan ve kuruluşa kanıtlanabilir getiriler sağlayabildiğinden emin olarak şirket yatırımı etrafında sıkı bir çerçeve oluşturmalıdır.

Geçmişi incelediğimizde, birçok şirketin para piyasalarından gelen bu baskıya yanıt olarak kısa vadede tasarruf yapmak için kilit personeli işten çıkardığı yada onların gelişimine yatırım yapmayı bıraktığı maliyet düşürücü önlemleri görebiliriz.

İnsanlardan kurtulmak ya da onlara harcanabilir varlıklar olarak bakıp terletmek konusunda en kararlı olan kuruluşlar, büyüme zamanı geri geldiğinde, büyümeyi desteklemek için ihtiyaç duydukları insanların orada olmadığını gördüler.

Bu örneklerin çoğundan alınacak ders:  Kısa vadeli kararların, orta vadeli gelişimi alt üst ettiğidir.

Peki geçmişin hatalarını tekrarlamaya mahkum muyuz?

En iyi performansı gösteren çalışanları geliştirmek ve elde tutmak, herhangi bir iş stratejisinde ve özellikle ekonomik belirsizlik döneminde çok önemlidir. Yalnızca mevcut fırtınayı atlatmak için değil, aynı zamanda organizasyonun uzun vadeli başarısı için toparlanma sürecine girerken de bu konu oldukça önemlidir.

Önemli bir oyuncuyu kaybederseniz, yalnızca entelektüel sermayelerini değil, müşteri ilişkileri ve gelecekte işinize değer katma potansiyelleri dahil olmak üzere sosyal sermayelerini de kaybedersiniz. Çalışanlara yapılan yatırımı sürdürmek ve hatta artırmak, kuruluşların çalkantılı zamanlarda farklılaşma ve rekabet avantajı oluşturmasını sağlayacaktır.

Bilgiye ve yaratıcılığa dayalı ekonomiler, daha önce görülenlerin çok üzerinde bir yönetim yeteneği düzeyi gerektirir. Yöneticilerin motive edici bir iklim yaratan, daha heterojen, çeşitli ve esnek bir işgücü için iş fırsatları yaratan liderlik türünü uygulama becerisi, kurumsal performansın sürdürülmesinin anahtarı olacaktır.

Günümüzün oldukça değişen işgücünden en iyi şekilde yararlanmak için geleneksel ve hiyerarşik liderlik biçimlerinden farklı olarak, ekip çalışmasına ve karar verme sürecine başkalarını dahil etmeye çalışan, güçlü bir şekilde etik ve özenli davranışa dayanan “hizmetkar liderlik” biçimine şimdi daha da çok ihtiyacımız vardır.

Bunu sağlamak için çalışanlara adil davranmak, onları bilgilendirmek, morallerinin nabzını tutmak ve onları geliştirmeye olan bağlılığınızı sürdürmeniz gerekir. Maliyetleri düşürme ve zarar etme yönündeki güçlü baskılara rağmen bu taahhüde sadık kalmak, belirsiz zamanlardaki liderliğin amacıdır.

Kilit yetenek arzı yetersiz olduğunda, yetenekli çalışanların “sadık” kalmasını, “fazladan yol kat etmelerini”, herhangi bir gerileme ve büyümeyi hızlandırma sırasında kuruluşunuzun gelişmesine yardımcı olmasını istiyorsanız, tüm baskılara rağmen insanları belirsizlikten kurtarmalı ve işveren markası vaadinizi yerine getirmelisiniz.

Aslında bazen sıcak ve içten bir “nasıl hissediyorsun” sorusu bile iyi bir başlangıç olabilir.

 

Evet doğrudur: Zor zamanlar beraberinde zorluklar ve zorunlu ekonomik önlemler getirir ama fırtınayı karşılamak için yola çıkma cesaretine ve bilgeliğine sahip liderler için aynı zamanda fırsatlar da getirir.

Yeter ki çalışanlarımız ile aramızdaki duygusal mesafeyi açmayalım.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar