Yine ‘’yütülme’’ olmasın - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

Yine ‘’yütülme’’ olmasın

Cenk UzunoğluCenk Uzunoğlu

İki liderin bugün ve sonrasında da BM’de Eylül ayında devam etmesi muhtemel görüşme trafiğinde konuşacaklarının ne olacağı dışında arka planda dikkatle izlenmesi gereken çeşitli unsurlar vardır. Bu görüşme trafiği bu unsurların gölgesinde yürümeye çalışacaktır.

Rum lider, bizim taraftaki federasyoncuların yaklaşan seçimlerle birlikte siyasi gelecekleri açısından sıkıştığını görmektedir.


Rum lider kendi toplumuna dönüp bir kez daha ‘’siyasi eşitliğe ve dönüşümlü başkanlığa dayalı bir federasyonu kabul etmemi istediler ben de kabul etmedim’’ deme rahatlığına sahiptir.

Akıncı için ayni rahatlık yoktur, çünkü ne olursa olsun ille de federasyon diye inat etmektedir.

Crans Montana benzeri bir sonuç karşısında Akıncı ve masada olmayacak olsa da Akıncı’nın daha farklı ambalajlı ayni marka küçük bedeni olan Erhürman’ın seçimlerde anlatacak bir hikayesi veya yol haritası olur mu?

Bir düşünün.

Siyasi kariyerinin başındaki Erhürman durumun gidişatının farkında Rum liderin tutumu karşısında federasyon ısrarını yumuşatmaya işaret eden demeçler vermeye başlamıştır.

Örneğin Akıncı’nın hükümetin Maraş konusundaki açılımını tasvip etmeyen yaklaşımına karşın, Erhürman ‘’Maraş’ta hareketliliğin mantıklı olduğunu, Rumların konforunu bozup federasyonu kabul etmeye itecek unsurlardan biri olabileceğini’’ söylemiştir.

İç siyasete yönelik bu yöndeki demeçlerin ve psikolojinin etkisi altında Akıncı görüşmeye oturacaktır.

Rum lider Akıncı’nın bu zafiyetini bilerek bir kez daha bir şey vermeden nasıl ‘’yüterim’’ havasında olacaktır. Hatırlayın Rum lider en son görüşme sürecinde haritayı alıp ‘’bye’’ demişti.

Nasıl ‘’yütmeye’’ çalışmasın ki, Akıncı belli bir süredir görüşmelerin başlaması için helak olmuştur.

Crans Montana’dan hemen önce ve sonrasında söylediklerinin hepsini yutup bir kez daha görüşelim diye fırsat kollamıştır.

Ayağını kıran Rum lideri geçmiş olsun demek için nezaketen aradığında bunu fırsat olarak görüp görüşme talebinde bulunmuştur.

Gerçeklerin inatçılığı onu iyice köşeye sıkıştırdığı için bunu yapmıştır.

Görüldüğü üzere bugün başlayacak olan görüşme trafiği bazılarının siyasi kariyeri için de dramatik bir dönemeç ya da son olma ihtimali olabilecek bir sürecin başlangıcıdır.

Bu görüşme trafiği Rum liderin Çavuşoğlu’na Crans Montana’da söylediklerinin ne derece samimi olduğunu da anlama fırsatı verecektir.

Rum lider, Akıncı ve siyasi eşitliğe dayalı federasyon ile ipleri koparıp Türkiye’ye başka modelleri konuşalım diye açık kapı bırakmayı mı seçecektir?

Denizde 4 gemi ile aktif hale gelen Türkiye’yi frenlemek için bunu yapma ihtimali vardır.

Yoksa bunun yerine yine görüşmelere eski müfredat üzerinden federasyon ile devam edelim diye bir çağrıyla bunu geçiştirmeye ve bu kez de Akıncı’ya umut vererek onu Türkiye ile karşı karşıya getirerek zaman kazanmaya mı çalışacaktır?

Rum liderin de sıkışmışlığı sahada artan Türkiye askeri varlığının denizde sondaja devam etmek için öyle ya da böyle siyasi çözüm yönünde motivasyon bekleyen uluslararası şirketlerin üzerinde yarattığı baskıdan dolayıdır.

Uluslararası şirketler için sondaj çalışmalarında kritik eşik denilen bir nokta vardır. Bu noktaya gelene kadar belirlenmiş plan çerçevesinde bazı konuların netlik kazanma beklentisi ile risk alınıp hareket edilir. Doğu Akdeniz’de gaz arama çalışmalarında işin teknik ve maliyet tarafı kadar siyasi belirsizliğin ortadan kalkması da kritik eşik dediğimiz toplamın içinde önemli bir ağırlığa sahiptir.

Bugün başlayacak görüşmeyle tüm bu psikolojik unsurlardan hangisinin ağır bastığını da görmüş olacağız.

Bundan dolayı her türlü son çırpınışa ve sürprizlere karşı da hazırlıklı olmakta fayda vardır.

50 yılda girdiğimiz federasyon çukurundan çıkmanın kolay olacağını hiç kimse beklemesin.

Gerçeklerin tarih önünde inatçı olma huyu bizi o çukurdan yavaş yavaş çıkarmaya başlamıştır. Kimimiz önde, kimimiz arkada kimimiz de çukurun dibinde birinin el uzatmasıyla onurlu çıkış yolunu aramaktadır.

Çıktığımız o çukurda arkamızda bırakacağımız 50 yıllık çaba da federasyon fikrinin mezarı olacaktır.

50 yıldır federasyon diye diye aldatılmak yetti artık deme zamanı gelmiştir.

Kıbrıs Türkünü temsil eden siyasi kurumların iç siyaset ile ilgili konulardaki görüş ayrılıklarını bir kenara bırakıp tam da bunu hep birlikte Rum toplumuna haykırması elzemdir.

Kıbrıs sorununun çözümünde gerçekleri görmeyip federasyon yönünde inat edenlere, Rum ve dış dünyada yarattığı algıdan dolayı, artık hoşgörü çerçevesinde anlayış gösterip emanet de olsa destek verilmemelidir.

Akıncı son bir doğru yapıp Crans Montana öncesinde söylediği gibi bu işi artık yeni nesillere bırakıp çekilse daha yerinde olmaz mı?

Baksanıza Özersay’dan sonra Erhürman da ayni şeyleri söylemeye başladı.

Erhürman Maraş’ta hareketliliğin mantıklı olduğunu söyledikten sonra bu hafta da Rum ile iş birliğine dayalı siyaset arayışından bahsedip, bunun hangi zeminde yapılacağının önemine işaret etti.

Bunların hepsi de hakkını teslim etmek lazım Özersay’ın bu aralar toplum adına yalnız yürüdüğü yola uygun onun duruşunu destekleyen söylemlerdir.

Bu yeni siyasetin mucidi ve günümüze uyarlanmış gerçeği varken bu toplum bakalım bundan sonra yine yeniden ‘’yütülme’’ siyaseti yönünde tercih yapacak mı?

Kim bilir belki de Akıncı bugün ve Eylül ayında BM’deki durumu da görüp kendi iç dünyasında sağlamasını yapıp ‘’sonuna kadar denedim olmadı’’ diyecektir.

Bu noktadan sonra Akıncı’nın Kıbrıs’ta çözüm arayışına yapacağı en büyük katkı da ancak bu olur.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar