Yeniliğe merhaba... - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Salı, Nisan 23, 2024
Köşe Yazarları

Yeniliğe merhaba…

Halkın değişim talebi gök gürültüsü gibi geldi.
Hani derler ya, gümbür gümbür…
Böyle bir günde ne benim uzun uzun yorum yapacak halim var, ne de sizin okuyacak…
Yarından sonra, hem izleyeceğiz, hem de görüşlerimizi yazacağız.
Sonuçlar açıklanmaya başladığı andan itibaren düşündüklerim şunlar;
Her şeyden önce, KKTC’nin 4. Cumhurbaşkanı Sayın Mustafa Akıncı’yı kutlamakla başlayalım.
Akıncı’nın aldığı yüzde 60’ın üzerindeki oy, tek bir grubun ya da tek bir partinin değil.
Oylar, deyim yerindeyse, yelpazenin tüm kesimlerinden geldi. 
Bir kere CTP verdiği sözü yerine getirdi. İlk turda sandığa gitmeyen yine gitmedi belki ama, inançla değişim isteyen herkes oradaydı.
Öyle yerleşim yerleri var ki, oylar 1’e 4 oranında çıktı.
Diğer taraftan, ne verilen korkular, ne evlere açılan telefonlar, ilk turda sandığa gitmeyen Eroğlu taraftarını sandığa götürmeye yetmedi.
Hatta aksine, propagandistlerinin fanatikliği, aleyhine oldu…
Bir şeye daha yetmedi; yıllar yılı Eroğlu’na oy verdikleri halde, bu seçim tercihini değiştirenler ve ilk turda Sibel Siber ya da Kudret Özersay’a oy verenler, ikinci turda oylarını Sayın Akıncı’da birleştirdiler…
Akıncı ilk tura göre oylarını iki katının üzerine çıkarırken, Eroğlu, sadece 12 bin oy civarında arttırabildi…
Kendi kalesi Mağusa’da bile ikinci geldi. 
Kim ne derse desin, bu bir kalkışmadır.
Hep deriz ya, toplum, siyasetin önündedir diye.  
Nitekim, halk son bir kaç seçimdir bizzat siyasete yön veriyor.
Ne seçimi olursa olsun. İster genel, ister yerel, isterse Cumhurbaşkanlığı seçimi. Mesaj, siyasetin içindeki tüm partilere ve aktörlere veriliyor. Bundan sonra, bu mesajı alan, kendini yenileyen, değiştiren, halkın taleplerine ulaşabilen kazanacak, diğerleri silinecek.
Nitekim Sayın Eroğlu sonuçlar açıklandıktan sonra yaptığı konuşmada, halkın mesajını milletvekillerinin ve partilerin alması gerektiğini söyledi. 
Yeni bir güne, yeni bir haftaya yeşeren umutlarla başlıyoruz…
Dediğim gibi vatandaş, tüm toplumu kucaklayacak, herkese eşit mesafede duran, eli partilerin içinde olmayan, masada sorumlu, halkın talep ve beklentilerinin bilincinde duruş sergileyen bir Cumhurbaşkanı görmek istiyor.
Sayın Akıncı, bu beklentideki gibi bir Cumhurbaşkanı olma sözü verdi. Vatandaş da o söze güvendi, oyunu verdi. Şimdi kendisinden, aldığı bu oyların emanet olduğunu bilerek görev yapmasını, çizdiği profile uygun bir Cumhurbaşkanı olmasını bekliyoruz…
Görüşmeler kapının ardında. Alışmak, uyum sağlamak için çok vakti yok. Hemen kendisini yoğun bir temponun içinde bulacak.
Toplumun tüm kesimlerini temsil eden, yeni bir ekip kurup, müzakerelere hazırlanacak.
Yazımı yazdığım saatlerde Akıncı kanadında coşkular sürüyordu. Görüntülere baktım, çok farklı partilerden insanlar birlikte eğleniyordu.
Güzel bir tabloydu.
Umarım bu hedef birlikteliği, toplumun birliği için bozulmadan, aynen böyle devam eder…
Yeni dönemin, siyasi partilerin içlerinde de değişimler getireceği kesin gibi.
CTP, UBP ve DP üçü de bu seçimlerde yara aldılar. Bunların sonucunda bazı gelişmeler yaşanacak… Hatta belki yeni siyasi oluşumlar da göreceğiz.
Önümüzdeki dönemde, gündemimiz bu olacak…
Tüm bu değişimler,  ülkemize ve halkımıza hayırlı olsun…

*****


Keşke bırakmayı bilseydi…
Derviş Eroğlu için söylenecek çok söz var. Ama seçimlerin hemen öncesinde, kendi arzusuyla mı, yoksa etrafındakilerin marifetiyle mi bilemediğimiz iftira ve iddialar, aslında sonucu belirledi diyebiliriz. Hani bir laf var, “ne ekersen onu biçersin” diye, o hesap.
Dün oyumu kullandıktan sonra duyduklarım, sonucun ilk habercisiydi. “İlk turda partimin oyları düşük görünmesin” diyerek Eroğlu’na oy verdim. Ama bugün oyum Akıncı’ya oldu” diyen kök UBP’li insanlarla konuştum.
Katılım oranında önemli bir artışın olmaması da, Eroğlu’nun küskünleri sandığa taşıyamadığını gösteriyordu…
Yine de vurgulamak gerekir ki, Eroğlu’nun aldığı oylar, tümüyle kendi oyudur. Ne UBP, ne de DP kurumsal olarak sahada yoktu…
Beğenirsiniz veya beğenmezsiniz ancak, 20 yıla yakın icranın başı, son 5 yıldır da KKTC’nin 3. Cumhurbaşkanı olarak, bu ülkeye hizmet verdiğini unutmak doğru olmaz.
Siyasette çok ender kişilere nasip olacak bir süreç yaşadı.
Girdiği seçimlerin çoğundan, kazanarak çıkmayı başardı. Buna karşın, her kazandığında da siyasi hırsı bir o kadar büyüdü. Belki de en büyük hatası buydu.
Keşke zamanında, tıpkı rahmetli Denktaş gibi bırakmasını bilseydi…
Siyasi hayatına, bir “kaybeden” olarak değil de, “günü geldiğinde çekilmesini de bilen bir lider” olarak noktayı koyabilseydi…
Ama yapmadı ve zoru tercih etti…
40 yıl gibi uzun bir siyasi geçmişiniz olursa, birilerini memnun ettiğiniz kadar, bir o kadarını da azılarını da üzersiniz…
Eroğlu’nun bu uzun yolda, birlikte yürüdüğü ama kırdığı o kadar çok isim var ki..? Hele o vefa söylemi, gerçekten ters tepti… Bir gün tüm bu isimlerin karşısına geçip, hesabı keseceklerini bilmeliydi.
İşte o günün başlangıcı 19 Nisan oldu…
İlk turda aldığı sonuç, ikinci turdaki sonucun ne olacağını belli etmişti aslında… 
İyisiyle kötüsüyle bir tarih kapandı.

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar