YAZIK BU ÜLKEYE… - Havadis Gazetesi | Kıbrıs Haber
Cuma, Mart 29, 2024
Köşe Yazarları

YAZIK BU ÜLKEYE…

Mehmet MoreketMehmet Moreket

Yeniden başa döndük.

Azınlık hükümeti fantazisi sökmedi. DP’nin hasbelkader başında olan ve bakan olabilme adına her şeye hazır durumdaki Fikri Ataoğlu’nun kendinden başka kimseyi temsil etmediği ortaya çıkınca, Ersan Saner’in elleri boş kaldı…


Şimdi ta baştan herkesin tahmin ettiği milletvekili borsasının açıldığı haberi geliyor.

İşler iyice çirkinleşti. Henüz partisinden istifa eden bir vekil olmadığı halde, “bağımsız vekillerle” hükümet formülü konuşulduğu haber veriliyor.

Aklıma hemen Kıbrıs Türk siyasi hayatının yüz karası ÖRP’nin kuruluşu geliyor. Hani daha ortada parti bile yokken, hükümet ortağı olması, sonradan partinin kurulması…

Bizde bu Ortadoğululuk ve onun en bariz özelliği feodal yapı devam ettiği sürece daha neler olmaz. Ne bölgeciliği kaldırsanız, ne partiden partiye transferi yasaklasanız, yapacak olan yine bir yol buluyor. Ahlaki olması da gerekmiyor, çünkü yapan da biliyor ki, biz balık hafızalıyız…

Saner ısrarla HP ile kurmaya çalışıyor. Aldığımız haberlere göre, Türkiye’den bazı bakanlar hala KKTC’de ve hükümet kurulmadan gidecek gibi de görünmüyorlar. En çok baskı altında olan da Kudret Özersay…

Şimdi Özersay’a bir paragraf açmak lazım. “Maraş konusunda bize sorulmadı” diye küsüp kaçtı; oysa partisinin diğer birçok kuruluş ilkesi çiğnenirken sesi çıkmamıştı. Sadece vatandaşlıklar, istihdamlar ve imar planı rezaletini söylesek, başkası örneğe gerek kalmaz. Çekip kaçınca tüm sorumluluklarından azat edildiğini mi sanıyor? Aklandığını falan mı düşünüyor? Hükümete girmeyince “amma da onurlu davrandı” denileceğini, ibrenin yönünü değiştireceğini mi hesaplıyor?

Yok böyle bir şey.

Bu ülke 1,5 yılda sıfırı tüketmişse, yapılanların yüzde elli sorumluluğu HP’nin omuzundadır. Ersin Tatar ülkeyi başbakansız bırakıp kaçarken sessiz kalmasının da ayrıca bir bedeli vardır. Bu siyasi bedelleri ödemesi gerekenler, UBP ve HP’dir, birlikte.

Yaşadığımız ortam yeni bir takım fantazileri kaldıracak durumda değildir. Daha bir hafta önce “UBP ile ikili hükümet kurmam” diyen siz değil miydiniz? Şu anda pazarlık yaptığınız formül ne peki? Yemeyin bizi. 3 değil de 4 bakanlık alsanız ne değişecek? HP’nin istemediği bir çok uygulamayı UBP çatır çatır yapmadı mı zaten. Yoksa böyle bir zamanda hala daha “kim bakan olacak” kavgası mı yapıyorsunuz?

Ersan Saner de elindeki yetkiyi kaybetmemek için uğraşıyor da uğraşıyor. Önceki akşam, son çarenin Ocak’ta seçim çağrısı yapmak olduğunu söyledi. Ne olacak? 2, 3 ay daha hükümetsiz devam mı? Var  mı böyle bir lüksü? Şimdi de birkaç ay daha ülkeyi başbakansız, hükümetsiz kilitleme planı mı yapılıyor?

Eğer böyle bir düşünceleri varsa, son üç yıl içinde bu ikinci bütçe suçu olacak. Erken seçim kararı alan Özgürgün ve de onun Maliye Bakanı Ersin Tatar, yasal görevleri olduğu halde bütçeyi geçirmeden seçime gitmişlerdi. Demek ki anormal, normal olmuş, tekrarı düşünülüyor.

Yazık bu ülkeye, resmen yazık…


YERİN KULAĞI VAR

 

KİMİ KANDIRIYORSUNUZ:

Ülke bir aydır hükümetsiz. UBP’nin yeni bir hükümet arayışı ise sürüyor. Aslında hevesli çok. Örneğin YDP ve DP hükümet ortağı olmak için neler vermez. Sorsanız, dertleri bakan olmak değil halka hizmet diyecekler. Gerçekten niyetleri halka hizmet olsa, tarafsız bir başbakan bulurlar, Bakanlar Kurulunu da teknokratlardan oluşturup erken bir seçime kadar ülkedeki sorunların çözümü için destek verirler. Ama onların niyetleri sorun çözmek değil.

 

UBP’NİN SİLAHI ERKEN SEÇİM:

UBP ile bir hükümet ortaklığına şimdilik sıcak bakmayan ve şartlar öne süren HP için erken seçim kartı öne sürüldü. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldıkları oy oranı ile hayal kırıklığı yaşayan HP, olası bir erken seçimde baraj sorunu yaşayabileceği endişesini taşıyor. Aslında sadece HP değil, DP, hatta TDP bile aynı korkuyu yaşıyor. Bunu bilen UBP son koz olarak erken seçim alternatifini ortaya atarak pazarlıklarda elini güçlendirmek istiyor…

 

30 YIL ÖNCE BİLE DAHA İYİYDİK:

Düşünün ne acınacak hale getirdiler memleketi. Bundan 20 yıl, 30 yıl öncesinde de döviz krizleri yaşanır, gerek hayat pahalılığı gerekse asgari ücrete yapılan artışla vatandaşın alım gücü korunurdu. Bugün asgari ücreti yasal süresi dolmasına rağmen görüşmeyen bir durumdayız. Bize bunları yaşatanların da hala bir umut yeni hükümet kurmalarını bekliyoruz. Ölmüşüz de üstümüzü örten yok..

 

KABAHAT KİMİN:

Rum Dışişleri Bakanı Hristodoulides, 2023 yılına kadar Kıbrıs sorununda bir çözüme varılmaması durumunda, adanın kuzeyinin Türkiye’ye ilhakı tehlikesi olduğunu iddia etti. Böyle bir şeyin olması çok zor ama, konuşulmasının bile suçunu kendilerinde aramaları lazım. Yıllardır bu adanın tek sahibi gibi davranarak, Kıbrıslı Türkleri yok sayarak hiçbir anlaşmaya onay vermediler. Yaratılan bu statükonun tek sorumlusu onlar. Ya oturup adam gibi bir anlaşmaya onay verecekler, ya da o çok korktukları Türkiye ile sınır komşusu olacaklar…

 

40 SENEDİR NİYE TANIMADILAR:

Türkiye gazetesi manşet haberinde Azerbaycan, Libya, Pakistan ve Gambiya’nın KKTC’yi tanımaya hazırlandığını iddia etti. Keşke diyeceğim ama çok zor. KKTC ile ilgili BM kararları ortada dururken bu ülkelerin “hatır için” bile olsa böyle bir adım atmaları nasıl olacak? Böyle bir niyetleri varsaydı niye 37 yıl beklediler. Dün tanımayanlar, bugün neden tanısın, kimse bana konjonktür falan demesin…

 

OLUR OLMASINA DA:

UBP Milletvekili Aytaç Çaluda 4’lü 5’li hükümetlerle bir yere varılamayacağının geçmişte bunu tecrübe edildiğini söylemiş. Aslında Çaluda’nın söylemek istediği, koalisyonda ne kadar çok parti varsa alacakları bakanlık sayısı da o derece azalacak. Kendi bakanlık hayalleri de suya düşecek. Kusura bakmasın ama, 4’lü de, 5’li de hükümet olur, hem de çok iyi olur…

Tepki göster
Bayıldım
0
Bayıldım
Huzurlu
0
Huzurlu
Hahaha
0
Hahaha
Üzüldüm
0
Üzüldüm
Hayran Kaldım
0
Hayran Kaldım
Facia
0
Facia
Web tasarım ve geliştirme : Baba Bilgisayar